Solcu Gazete Telegram kanalı.
Reklam ve iletişim için: @iletisimads
Last updated 2 weeks ago
🔥Canlı ve Maç Öncesi Tahminler 🔥
⚽️ FUTBOL 🏀 BASKETBOL 🏀 NBA
🎮 FİFA-ESPORTS 📉 Excel tahminleri
Last updated 18 hours ago
Hz Zeyneb s.a 'ya nasıl isim koyuldu
Rabbimiz mevlamız tüm bayanlarımıza ona her yönden benzemeyi nasip eylesin 🌹
❁﷽❁ ••┈┈•❁﷽❁
https://t.me/KurtulusgemisielMehdi
bir çare yoktur; aksi hâlde yoldan sapmaktan kendilerini koruyamazlar”.
Peygamberimiz (s.a.a.) bunun üzerine minbere çıkmış ve rabbimizin buy-
ruğunu insanlara aktarmıştır.”31
Din önderleri’nin (masum imamlar’ın) evliliği zorlaştıracak istek-
lerin azaltılması ve gençlerin evliliğinin önünde engel teşkil edecek ko-
şulların kaldırılmasının, bu kaidenin gerçekleşmesine yönelik olduğunu
aktarmışlardır. Gerçi günümüz toplumunda buluğ çağında evlilik bazı
ekonomik, eğitim vs. konular açısından problemler yaratabilir, fakat bu
evliliği geciktirmeye neden olmamalıdır. Zira evliliğin gecikmesi de kül-
türel ve ahlâkî sorunlara yol açacaktır.
Gençlerin mantıklı istek ve ihtiyaçlarının karşılanmasına bir diğer
örnek de uygun iş imkânlarının sunulmasıdır. Bu dönemde genç fiziksel
güce sahip olduğu için çalışmaktan çekinmeyecektir. özellikle de onun
isteğine uygun bir iş ise, bu kişinin kimliğini bulmasında ve birey olarak
bağımsızlığına kavuşmasında etkin bir rol oynayacaktır. Tabiî ki böyle
bir imkân da yaratılmazsa kişinin hataya düşmesine sebep olabilir. Genç-
lik evresindeki fazlaca boş zaman ve işsizlik, gençlerin yanlışa sürüklen-
mesinde önemli bir etkendir.
Gençlerin en önemli ihtiyaçlarından birisi de sıcak ve samimi iliş-
kiler, mantıklı olarak kabul görülmeleridir. ruhsal ihtiyaçların karşılan-
ması ve etkili duygusal ilişkilerin karşılıklı kurulması, gençlere özellikle
de gençliğin zor dönemlerinde (bu dönemden geçmek tek başına bile ki-
şinin stres ve depresyon içerisinde bocalamasına neden olmaktadır) yar-
dımcı olacaktır. Elbette, bu ilişkiler şer’î sınırları da aşmamalıdır. Genç-
ler ile kurulan bu duygusal diyalog, onları sorumluluk sahibi bireylere,
kişiliklerinin oturmasına, bireysel özgürlüklerine yönlendirmesine ve ki-
şiyi gereksiz bağlılık ve boşluğa itmemelidir. Tabiî ki bu önemli konunun
gerçekleşmesi gençlik döneminin ve özelliklerinin algılanmasına bağlı-
dır. rivayetlerde bahsedilen gençler ile kardeşlik ve mahabbet32 aynı şe-
kilde yorumlanabilir.Gençlik çağındaki güzellik algı ve arayışına dikkat etmek de, bizi
bir diğer mantıklı ve meşru ihtiyacın karşılanmasına yönlendirecektir.
Eğer bu hususa doğru şekilde yaklaşılmazsa ebeveyn (anne ve baba) ve
büyüklerin çatışmasına ve istenmeyen şüphelerin ortaya çıkmasına se-
bep olacaktır. Açıktır ki böyle bir ortamdan da, iyi ve doğru davranışla-
rın doğması beklenemez. Elbette gençlerin giyim ve kuşam tarzı, imajları
vs. büyüklerin zevk ve beğenileri ile farklıdır. Büyüklerin gençler üzerine
baskı kurarak kendi istek ve beğenilerini onlara kabul ettirmeye çalışma-
ları, kişilerin kişiliklerini yok saymakta ve onların kişiliklerine karşı açık
bir saldırı anlamı gelmektedir. örneğin büyükler, ergen ve gençlerin saç
modellerini genel itibarı ile beğenmezler. onlara göre en doğrusu kısa,
hatta tamamen saçın kesilmesidir. Fakat bu onların isteğidir, gencin de-
ğil. Kişinin ihtiyaç ve isteğine saygı duymak gerekmektedir. imam cafer-i
Sâdık bu konuda şöyle buyurur:
“Genç için saçı tamamen kesmek; işkence, yaşlı için ise kişiliğin ve büyük-
lüğün göstergesidir.”33
imam Sâdık’ın (a.s.) saç kesimi hakkındaki bu güzel sözü, bizim
gençlerin isteklerine saygı duymamız gerektiğini göstermektedir. Ama
elbette gençlerin isteklerine saygı duymak millî, ahlâkî ve toplumsal ku-
ralları hiçe saymak anlamına da gelmez. Aslında gençlere şunu öğretmek
gerekir, bazı giyim tarzları ve saç modelleri, yabancılara özgüdür ve bun-
ların kabulü birçok çirkin davranışın kabulüne yol açacaktır. Emîru’l-
mü’minîn Hz. Ali’nin (a.s.) buyurduğu gibi;
“Çok az kişi vardır ki, kendini başka bir gruplara benzetip, onlardan ol-
masın.” 34
Dolayısıyla sosyal ve kültürel kavramları üretenlerin görevi, doğru
politikalar ve çözüm yolları üreterek gençlerin ihtiyaçlarının karşılan-
ması ve onları islâmî ve toplumsal değerlere uymayan model ve akım-
İnsanlar filan kişi çok şanslı derler; evi var, arabası var, işi var, güzel bir eşi var, makam sahibi evlatları var, güçlü insanlarla ilişkileri var. Bunların hepsi nasiptir, dünya nasiplerinden.
Gerçek şanslı kişi ise;
Bakara suresinin son iki ayetini (Amener-rasulu....)nü gece yatmadan önce okuyanın ona yeteceğini bilen ve okuyandır.
Şanslı kişi; Ayetel Kürsi'yi her farz namazdan sonra okuyanın ile cennet arasında sadece ölüm olduğunu bilen ve okuyandır.
Şanslı kişi; Ayetel Kürsiyi yatmadan önce okuyanın onu sabaha kadar koruyacağını ve ona şeytanın asla yaklaşamayacağını bilen onu okuyandır.
Şanslı kişi; Üç defa ihlas suresini okumanın bir hatim sevabına nail olacağını bilen ve okumaya devam edendir.
Şanslı kişi; Mü'minler için Allah'tan bağışlanma dileyene, Allah'ın o bağışlanma dilediği her mü’min için sevap yazdığını bilip onlar için tevbe,istiğfar yapandır.
Şanslı kişi; Sübhanallahi Velhamdü lillahi veLa ilahe illallahü vAllahu Ekber. zikirlerinin güneşin üzerine doğduğu her şeyden hayırlı olduğunu bilip bunları söyleyen kişidir.
Şanslı kişi; Sabah ve Akşam namazlarının farzlarından sonra henüz oturuşunu değiştirmeden,
"La İlahe İllallah vahdehu la şerike leh, lehul mülkü ve lehul hamdu yuhyi ve yumit ve huve ale külli şey'in kadir" i 10 kere söyleyenin Hz İsmail'in soyundan dört köle azat etmiş gibi olduğunu bilen ve bunu söyleyendir.
Şanslı kişi; Ezan okunurken onu dinleyip okunduktan sonra "Allahümme Rabbe hazihid da'veti -ttameh ves Salâtil Kaimeh Âti Seyyidina Muhammeden il Vesilete vel Fazilete veb'ashu Makamen Mahmuden illezi ve'adtehü" diye Hz Muhammed s.a.s e dua eden kişiye O'nun şefaatinin vacip olacağını bilen ve söyleyendir.
Şanslı kişi; Gündüz ve gecenin yirmi dört saat olduğunu ve bu saatler içinde bir cüz Kur'an Okuyabilen kişidir. Ki bu bir cüz en fazla 30 dakikasını alacaktır.
Şanslı kişi; Fazileti çok büyük olan Duha (kuşluk) vaktinde iki rekat Duha namazı kılabililendir. Ki bu beş dakikasını almayacaktır.
Şanslı kişi; "Sübhanallahi ve bihamdihi" yi kim günde yüz kere derse, günahları denizin köpüğü kadar da olsa bağışlanacagını bilen ve bunu söyleyendir.
İşte gerçek şanslı kişi.İşte gerçekten gıpta edilecek kişi.Şansli kisi, kendisi bu amelleri duyup sana gonderecek dostlarının olmasıdır ve seninde gönderebileceğin dostlarının olmasıdır.
Düşürme kendini dünya derdine.
Ahireti dert et yeter kendine.
Güvenme hiç mal-mülk ve servetine.
Hepsi burda kalır sen düşersin hesap derdine.
Güzel amelleri doldur defterine.
Mutlulukla var mahşer yerine.
Ümidini bağla rabbimin affına ve merhametine.
Allah cc bizi böyle gıpta edilecek kullarından eylesin,Mevlamın affı sevgisi merhameti.... her daim üzerimizde olsun.
Selam ve Dua ile...🌹
yabancılık çekerler, güven sağlayamaz ve samimiyetsizdir. Çünkü karşı
taraf, dayanak teşkil edebilen hiçbir imtiyaz ve özellik gösteremez”20
morris Debs ise bu konuda şöyle yazmıştır:
“öncelikle gençlere bu isyan dolu yılları atlatmalarına yardımcı olmak
ve bu dönemlerin tehlikeli deneyimlere sahne olmasına izin vermemek
gerekir. Böyle bir amaç, gençlere sevgi ve şefkat ile yaklaşmakla mümkün
olacaktır. Ergen ve gençler, onların problemlerini anlayan eğitmenlere ih-
tiyaç duyarlar. Gerekli durumlarda onları eleştirecek ama aynı zamanda
da zor durumlarında yanlarında bulunacak kişilere ihtiyaç duyarlar.”21
Aşağıdaki rivayetlere bakıldığında masumlar’ın (a.s.), gençlerin Al-
lah sevgisine dikkatlerini nasıl çektiklerini görebiliriz.imam cafer-i Sâdık
(a.s.) buyurur ki:“Gençliğimde çok ibadetle meşgul olduğumda babam bana şöyle buyurdu;
Evladım! Kendine daha az zahmet ver. Çünkü Allah, birisini sevdiğinde
onun azına da razı olur.”22
Fahr-i Kâinat muhammed mustafa (s.a.a.) şöyle buyurmuştur:
“Sizleri yaşlılara karşı iyilik yapmaya ve gençlere karşı mahabbet ve sevgi
ile yaklaşmaya çağırıyorum.”23
Allah’ın resulü (s.a.a.) bir başka yerde de şöyle buyurur:
“Allah nezdinde en iyi kul, kendi gençlik ve güzelliğini Allah yoluna ve
o’na itaat etmeye adayandır. o, öyle bir birisidir ki, Allah onunla, melek-
lerine karşı iftihar eder ve der ki; Bu benim gerçek kulumdur.”24
Dinî metinler incelendiğinde, Din önderleri’nin (masum imamlar’ın)
gençlerin eğitimiyle yakından ilgilendikleri anlaşılmakta ve gençler kar-
şısında bizzat kendilerinin bu konuları uyguladıkları ve bizlere de uygu-
lama emrini verdikleri görülmektedir. Hz. muhammed (s.a.a.) şöyle bu-
yurur:
“Sizi yaşlılara karşı iyilik yapmaya ve gençlere de şefkatle yaklaşmaya
çağırıyorum.”25
islâm Dini önderleri’nin (imamlar’ın) kendi çocukları ile olan diya-
loglarında sevgi ve şefkat içeren sözcükleri duymak çokça mümkündür.26
Aynı zamanda Allah sevgisini de olabildiğince gençlere aktarmak için ça-
balamışlardır.
Aynı metinlere dikkatlice bakıldığında görülen şey, Dinî önderler’in
Allah sevgisini üç şekilde gençlere aktarmış olmasıdır:1- Allah’ın Tüm Gençlere Mahabbet ve Şefkati: Allah, bütün genç-
lere saygı ile yaklaşmakta ve gençler onun için son derece değerlidirler.
işte bu yüzden gençlik çağının sonuna değin onların hatalarını görme-
mesi devam etmektedir.
2- Allah’ın İbadet Eden Gençlere Olan Sevgisi: Yüce Allah, gençli-
ğini ibadete ayıran gençleri sever ve hatta onları meleklerin ötesinde tu-
tup, melaikenin önünde onlarla iftihar eder. Bunun kendisi bir tür şartlı
sevgidir.
3- Allah’ın Günahkâr Olan Gençlere Karşı Sevgisi: üçüncü sevgi türü
Allah’ın günah işlemiş, günah ve ayıbından pişman olmuş, ardından tövbe
ederek o’na sığınmış gençlere olan sevgidir. Açıktır ki, Allah’ın sevgi ve
mahabbeti bu kullarını da kapsayacaktır. önemli olan, gençlere Allah’ın
onları sevdiğini ve tövbe edip, geri adım atmalarını anlatabilmektir.
❁﷽❁ ••┈┈•❁﷽❁
https://t.me/KurtulusgemisielMehdi
İslami Açıdan Gençlik Psikolojisi
ve kendi işlerini tek başına yapmak ister. Yaptığı yeni iş ve başarıları onu çok memnun eder, bu başarılarını diğerlerine anlatır. Siz, şu cümleleri çocuklardan çok duyarsınız: "Bak ne yapıyorum? Gördün mü nereye kadar atladım? Kendim elbise giyebiliyorum. Ayakkabılarımı kendim giymek istiyorum. Yemeği kendim yemek istiyorum. Sizin bana çay dökmenizi istemiyorum. Baksana! Nasıl güzel resim yapıyorum? Ağaca çıkmak istiyorum." Cebindeki parayı kendi isteğine göre harcamak ister. Oyuncaklarını kendi isteğine uygun bir şekildedizmek ister. Bazen baba ve annesinin emirleri karşısında direnir. Bazen baba ve annesine yardım etmek ister. Küçük bir kız annesinin yardımı ile elbise ve bulaşık yıkar. Yemek pişirme, sofrayı açma ve evi temizlemede annesine yardım etmek ister. Erkek çocuk kürek ile bahçeyi kazmak, resim yapmak, yazı yazmak ve babasına alış-verişte yardım etmek ister. Elbise ve ayakkabılarını kendi isteğine göre almak için ısrar eder. Yolda yürürken baba ve annesinden ayrılır; onlardan ileride veya geride hareket eder. Ev bakımı ve evdeki eşyaların düzeni hususunda müdahale eder. Bazı yemekleri kesinlikle yemez. Çocuk, bu ve bunun gibi yüzlerce hareketi ile kendi ayağı
üzerinde durmak istediğini ilan eder. Şahsiyetini kanıtlamak ve böylece tekamüle ulaşmak ister. Kendisini güçlendirip iradesini kullanabilmek ister. Mümkün olduğu kadar bağımlılığını azaltıp bağımsızlığını çoğaltmak ister. Ama çocuğun şahsiyeti büyük bir ölçüde baba ve annesinin davranışlarına bağlıdır. Baba ve anne, kendi iradesine göre hareket edebilmesi için çocuğu kendi haline bırakarak başarıları karşısında memnuniyetlerini ilan edip onu teşvik edebilirler. Sevdiği ve becerebildiği işleri üstlenmesine yardımcı olarak onu çalışmaya sevkedebilirler. Böylece çocuk, zamanla şahsiyetini ve bağımsızlığını tekamüle eriştirebilir. Varlığının etkilerini kendi gözüyle müşahede eder, kendisine güven kazanır ve iradesini güçlendirir. Bu gibi çocukların üstün zekalı ve bağımsız olacakları çocukluk devrelerinde belli olur. "Birisi, ustaca balık tutan küçük yaşta bir çocuğu gördü.
Kocaman balıklar avlıyordu. Şaşırdı ve onu tebrik ei. Küçük balıkçı teşekkür ederek, benim ustalığımın şaşılacak bir yönü yok. Çünkü ben bu işi çok küçük yaştan yapıyorum, dedi. Adam, sen kaç yaşındasın? diye sorduğunda altı yaşındayımEğer bu çocuğun baba ve annesi onu teşvik etmeseydiler
ve yapmak istediği işten soğumasına neden olsaydılar, onun kendisine güven kazanması ve bu ustalığı göstermesi imkansızdı. Bazı baba ve anneler çocuklarına karşı duydukları aşırı sevgi yüzünden onların çocuk kalması için çaba sarfederler. Onları her türlü işten menederler. Onlar adına karar verir ve onların yerine seçimde bulunurlar. Çoğu baba ve anneler, çocuklarındaki bağımsızlık ve kendine güvenme hissini geliştirmemekle yetinmeyip yersiz kınama ve tenkitleri ile onların bağımsızlık isteğini yıkıverirler. Çocuğun yapmak istediği yeni işlere çeşitli bahanelerle engel olurlar. Yaptığı işleri eleştirerek onu utandırırlar ve böylece onun bu işlerden soğumasına sebep olurlar. Ey aziz babalar ve anneler! Çocuklarımız ister istemez
büyüyor ve sonunda bizden ayrılacaklar. Gelecekteki hayatında olaylar ve zorluklarla karşı karşıya gelecekler. Öyleyse siz de tabiatın müziğine eşlik edin ve onların bağımsızlık isteklerine olumlu cevap verin. Bağımsızlık isteği yok edilmesi gereken kötü bir sıfat değildir. Aksine, çocuğu geleceğe hazırlamada kullanılması ve faydalanılması gereken bir tekamül sıfatıdır. Çocuklarınızın yerine karar vermede ısrar etmeyin. Öncelikle onları aydınlatın. Daha sonra kararı ve iradeyi onlara bırakın.
Eğer çocuk bir işe başlar ve sizin karışmanızı istemezse
yersiz müdahalenizle onun sinirlerini bozmayın. Bırakın kendi yöntemi ile işini yapsın ve kendi keşfinden lezzet alsın. Sizden istemediği müddetçe onun işini eleştirmeyin. Eğer kızınız tek başına yemek yapmak isterse, ona yol
Solcu Gazete Telegram kanalı.
Reklam ve iletişim için: @iletisimads
Last updated 2 weeks ago
🔥Canlı ve Maç Öncesi Tahminler 🔥
⚽️ FUTBOL 🏀 BASKETBOL 🏀 NBA
🎮 FİFA-ESPORTS 📉 Excel tahminleri
Last updated 18 hours ago