Tevekkül? تَوَكُّل?

Description
Quran?
We recommend to visit

? TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜK HABER PLATFORMU.
? SON DAKİKA & GÜNCEL HABERLER.

İletişim: @akrepkral

Last updated 8 months ago

Dış kaynak odaklı OSINT ve Rusya-Ukrayna’nın tetiklediği 3. Dünya Savaşı.

Reklam/işbirliği DM➡️ @adviletisim

Last updated 1 month, 1 week ago

AD SOYAD SORGU, VESİKA SORGU, ADRES SORGU, İŞ YERİ SORGU, TAPU SORGU, BEDAVA SORGU PANELİ, ÜCRETSİZ SORGU PANELİ, SORGU PANELİ, FREE SORGU PANELİ, NUMARA SORGU,
Panelin tek adres: @sorgu_paneli

Last updated 5 months, 3 weeks ago

1 month ago

İşte bu adam kişi öldükten sonra tekrar dirilmede Allah’ın kudretinde şüphe etmiştir, hatta bir daha dirilemeyeceğine inanmıştır, bu da şüphesiz küfürdür. Ancak adam cahil olduğundan bunun küfür olduğunu bilmiyordu, Allah’ın kendisini cezalandırmaktan korkan bir mümin idi, bunun için de Allah onun günahını af etti.
Sonuç itibariyle Allahın mağfireti, Allah Resulü sallallahu aleyhi vesellem’e uymak için aşırı güç sarf ederek içtihat eden kişiye bu gibi insanlardan daha evladır.[9]
İbn Useymin Rahimehullah nun “Hatimetu Kevaid’l Musla” adlı kitabından istifade edilmiş bazı eklentiler: Tekfir meselesinin bunca önemli bir mesele olduğu bilindiğinde, hem tehlike hem de hata etme olasılığı çok yüksektir. Özellikle yeni ilim talebeleri bu gibi konulara dalmaktan kaçınmalı, kendi yaşamını ve ahretini ilgilendiren ilimlerin tahsili ile uğraşmalıdırlar.
Üçüncü husus: Sana bazı kitapları tavsiye etmeden önce ilim öğrenirken Ehli Sünnet âlimlerinden yardım almanı öneririz. Zira bu metot en kolay ve en güvenli metottur. Ancak ilim aldığın alimin ilmi ve dininin güvenilir olması, Sünnete bağlılığı, hava ve bid’atlardan uzak kalması şartıyla olabilir. Tabiilerden Muhammed b.Sirin derki: “Bu ilim dindir dininizi kimden aldığınıza bakınız. ” [10] Şayet bulunduğun yerde ilim ehlinin derslerine katılma imkanın yoksa onların kasetlerinden yardım al, zira artık cd. Veya internet sayfalarından o alimlere ulaşmak ve faydalanmak mümkündür. Daha sonra Sünnete tabi olan şer’î ilimleri talep eden bazı talebelerden de istifade edebilirsiniz, inşallah onların olmadığı yerler çok azdır.
Dördüncü husus: Satın almak, bakmak ve üzerinde araştırma yapma fırsatını kaçırmaman gereken kitaplar:
Tefsir: Tefsir-i Sa’dî, İbn Kesir Tefsiri,
Hadis: herhangi bir şerhiyle beraber Nevevî’nin Kırk hadisi, İbn Receb’in “Cami’ul-Ulum vel Hikem”, sonra “Riyad’us-Salihin” bu mübarek kitaba daha fazla önem gösterilmeli. İbn Useymin’in bu kitap üzerindeki şerhinden yardım alabilirsin.
Akide: Muhammed b.Abdulveahhab’ın“Tevhid” kitabı ve onu şerhi, Şeyhu’l-İslam İbn Teymiyye’nin“Akidetu’l Vasitiye” kitabı ve bu alanda yazılmış bazı faydalı kitaplardan: “İbn Receb’in İhlas kelimesinin gerçekleştirmesi” kitabı,İbn Teymiyye’nin“Tuhfetu’l-İrakiyye Fi- Amal-il-Kalbiyye” ayrıca İbnul- kayyim el-Cevziyye ninZadul-Mead” kitabı, ve “el Vabil elsayyib”,“ed-Da’ ved-Deva” gibi kitaplardan istifade edebilirsiniz. İşte bu başlangıç için bir takım kitaplardır, şayet mütalaa ile beraber okuma ve anlamada yardım edecek birini bulursan, inşallah ilerde senin için daha önemli olan faydalı kitaplara peyderpey ulaşacaksın. En doğrusunu bilen Allah’tır.
[1] Buharî, 6104, Müslim, 60
[2] Nisa,115
[3] Tevbe,115
[4] Nahl,106
[5] Müslim,2744
[6] Ahzap/5
[7] Harranî,İbn Teymiyye,Mecmuatu’l-Featava,23/349
[8] Harranî,İbn Teymiyye,Mecmuatu’l-Featava, 12/180
[9] Harranî,İbn Teymiyye,Mecmuatu’l-Featava,3,229
[10] İmam Müslimin mukaddimesi.

1 month ago

3- Küfre mani olan engellerden biride: Te’vil eden kimsenin durumudur. Yani tutunduğu bazı şüphelerin kendisi için hakiki delillerin olduğunu sanmak, ya da sağlıklı bir şekilde şer’i delilleri anlama kabiliyetine sahip olmamak. Tekfir, ancak kasten yapılan muhalefet ve cehaletin de ortadan kalktığı durumda gerçekleşir. Allah Teâlâ şöyle buyurur: “Hata ile yaptığınız bir işte size hiçbir günah yoktur. Fakat kasten yaptığınız şeylerde size günah vardır. Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.”[6]
İbn Teymiyye derki: “İmam Ahmed Rahimehullah Kur’an’ın mahlûk olabileceği konusunda Cehmiyyenin düşüncesine sapan halifelerin Kur’an’ı savunduklarından onlara acımıştır.” Onların tabi oldukları bu düşünceden dolayı Allah Resulü sallallahu aleyhi vesellem’i yalanladıklarının farkında olmadığından, Allah’tan onlar için istiğfarda bulunmuştur. Hem onlar Peygamber sallallahu aleyhi vesellem’in getirdiği vahyi inkâr etmiyorlardı, Sadece te’vile kaçtıklarından dolayı yanlışa saptılar, onlara bu mezhebi anlatanları taklit ettiler.[7]
Yine İbn Teymiye Rahimehullah şöyle devam etmektedir: Tekfir konusuna gelince; Muhammed sallallahu aleyhi vesellem’in ümmetinden olup hakkın gün yüzüne çıkması için içtihat ederken hata eden bir Müslüman kâfir olmaz. Allah’u teala hatasını af eder. Ancak her kim Allah Resulü sallallahu aleyhi vesellem’igetirdiği vahiyden sonra, ona karşı muhalefet edip, Müslümanlardan başka bir yola tabi olursa o kâfir olur. Her kim de havasına tabi olur, hakkı talep etmede tembellik eder ve dinde bilgisizce konuşursa o âsî ve günahkârdır, sonra fasık ta olur. Bazen de iyilikleri kötülüklerine galip gelebilir. [8]
İmam İbn Teymiye Rahimehullah devamla derki: “Benimle devamlı oturup kalkanlar benim Müslüman şahsını küfür, fasıklığa ve ya günahkârlığa nispet etmeyi herkesten daha fazla uzak durduğumu bilirler. Ancak ilahî vahyin hilafının gereği kendisinin kâfir, fasık veya günahkâr olduğu bilinenler başka. Ve Allah Teâlâ’nın bu ümmetin yaptığı hatalarını Affedeceğini ikrar ediyorum. Bu affın hem söz hem de davranışları kapsamaktadır. Ümmetin Selefleri bu gibi meseleleri yakın zamana kadar tartışmışlar. Onlardan hiç biri diğerine ne kâfir ne fasık ve nede günahkâr dediler…”Şeyhü’l İslam bazı örnekler verdikten sonra şöyle dedi: Ben Selef-i salihin içinden kimin ne işlediği durumda tekfir hükmünü alacağını bilen ve ayırt edebilenlerden biriyim. Bu haktır, bBununla beraber genel küfür kuralları ve özel bir kişinin küfrünü ayırmak gerekir. Daha sonra şöyle devam etti: “Tekfir”cehennemle tehdit edilen hükümlerdendir, Küfrü gerektiren söz ve davranışlar her ne kadar Allah Resulü sallallahu aleyhi vesellem’i yalanlamak hükmünde ise de; Bazen bu kişi İslam’a yeni girdiğinden veya uzak bir coğrafyada yaşamakta olduğundan dolayı küfür eylemi işlemiş olabilir. Kesin şer’î delil ile ispatlanmayana kadar inkâr ettiğiyle bu kişi kâfir olmaz. Hatta bu kişi hatalı olsa dahi İslam’ın bu naslarını işitmemiş te olabilir veya işitmiş ancak o kişinin yanında muhalif başka bir delil olduğu için kabul etmez veya te’vil etmiş olabilir. Ben sürekli Buhari ve Muslim’de geçen adamın hikâyesini anlatan hadisi hatırlatırım.
“ Ebu Hüreyre Radiyallahu anhu ‘dan rivayet edildiğine göreRasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ‘in şöyle dediğini rivayet edilir:
“Bir adam nefsine zulmetmiş ve ölüm döşeğinde oğullarına şöyle vasiyet eder:
Öldüğüm zaman beni yakın, kül haline getirin ve sonra denize saçın. Vallahi eğer rabbim beni diriltmeye güç yetirirse hiç kimseye azap etmediği şekilde bana azap eder. Sonra Rasulullah dedi ki: Oğulları adamın bu isteğini yaptılar. Allah yeryüzüne dedi ki: Aldığını geri ver. O an adam dirildi ve kalktı. Allah (Subhanehu ve Teâlâ) ona Bu yaptığın şeye seni sevk eden nedir? diye sordu. Adam: Senden korkumdur ya Rabbi dedi. Bu söylediğinden dolayı Allah onu affetti.” 

1 month ago

İslam Soru ve Cevap
Tekfir Etmenin Kriterleri
Soru : 85102
08/09/2017
Sayın hocam fırkaların çoğu tekfir bidatine düştüğü gibi benimde düşmemem için bir şahıs hakkında kâfir veya münafık hükmü vermenin kuralları nelerdir? Benim yeni bir ilim talebesi olduğunu göz önünde bulundurarak bu konuda hangi kitapları okumamı tavsiye edersiniz?

Cevap metni
Birinci husus: Bir şahsa kafir veya fasık hükmü vermek bize ait bir görev değildir, şüphesiz bu sadece Allah ve Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem’e hastır. Tekfir merciî sadece Allah ve Resulüne ait olan şer’î hükümlerdendir. Bu nedenle Kur’an ve Sünnetten delil olmadan hiçbir kimsenin küfrüne veya fiskına hüküm verilemez. Bu konuda titiz davranmak gerekir ve son derecede araştırma ve teyit gerektiriyor. Bu konuda asıl olan: kişinin Müslümanlığı şer’î bir delil ile zail oluncaya kadar devam etmesidir, kişi Müslüman olduğu müddetçe zahiren adaletinin devamına ve Müslüman olduğuna hükmedilir, Müslümanları kolaylıkla kâfir ve fasık görmek caiz değildir. Zira bu konuda sakınılması gereken iki büyük günah mevcuttur:
Birincisi: Tekfir hükmünde bir taraftan Allah’a iftira etmek varken, diğer yönden tekfir ettiği kişiye kâfir ve fasık vasfını takarak iftira etmek vardır.
İkincisi: tekfir edilen Müslüman bu vasıftan beri ise, tekfir eden kişi bu vasfa girmesidir. Zira Abdullah b.Ömer Radiyallahu anhu Peygamber sallallahu aleyhi vesellem’ in şöyle dediğini rivayet eder: “Biri Müslüman kardeşini tekfir ettiğinde o küfür onlardan birine geri dönmektedir” başka bir rivayette: “Tekfir etmesi doğruysa (bir beis yoktur) doğru değilse kendisine dönmektedir.[1]
İkinci husus: Bir Müslüman’ı tekfir veya tefsik etmeden önce, iki şeyi göz önünde bulundurmak gerekir: Birincisi: Kişinin sarf ettiği söz veya eyleminin Kur’an veya Sünnette küfür olması gerekir. İkincisi: Herhangi bir engel bulunmaksızın bu kelimeleri sarf eden kişinin kendisi veya bu fiili işleyen kişinin kendisini küfür ve fısk hükmü altına girmesidir.
1.Bu şartların en önemlilerinden birisi: Tekfir eden kişinin tekfir ettiği ya da fasık gördüğü kişinin kâfir veya fasık olmadığında kendisinin kâfir veya fasık olacağını bilmesi gerekir. Zira Allah Teâlâ “Kim, kendisine hidayet (doğru yol) besbelli olduktan sonra peygambere karşı çıkar, müminlerin yolundan başkasına uyarsa, onu yöneldiği yolda bırakırız ve cehenneme sokarız. Orası ne kötü bir varış yeridir.”[2] Başka bir ayette: “Doğru yola ilettikten sonra, sakınacakları şeyleri kendilerine apaçık bildirmedikçe, Allah bir toplumu saptıracak değildir. Şüphesiz Allah, her şeyi hakkıyla bilendir.”[3]
Bu nedenleİslam âlimleri: “Yeni Müslüman olan biri İslam dini ona anlatılmayıncaya kadar, farzları inkâr etse dahi kâfir olmaz”. Demişlerdir.
2- Tekfire mani olan engellerden biride: kişinin iradesi dışında küfür veya fıskı gerektiren bir eylemi yapmasıdır. Bu hususta birkaç şekil vardır, bunlardan biride küfre zorlanmışsa kâfir olmaz. Çünkü yaptığı küfrü zorlanma neticesinde olmuştur, kalbi küfürle mutmain değildir. Zira ayet-i kerimede şöyle geçmektedir: “Kalbi imanla dolu olduğu hâlde zorlanan kimse hariç, inandıktan sonra Allah’ı inkâr eden ve böylece göğsünü küfre açanlara Allah’tan gazap iner ve onlar için büyük bir azap vardır.”[4]
Tekfire engel olan sebeplerden biri de: Aşırı sevgi, hüzün veya korku anında aklın devre dışı kalması halinde ki durumdur. Bu konuda delil olarak Muslim sahihinde geçen şu hadistir: Enes b.Malik Radiyallahu anhu ‘dan rivayet edildiğine göre Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurmuştur: “Herhangi birinizin tövbesinden dolayı Allah’ın duyduğu hoşnutluk ıssız çölde giderken üzerindeki yiyecek ve içeceği ile birlikte devesini kaybetmiş ve tüm ümitlerini de yitirmiş halde bir ağacın gölgesine uzanıp yatan, derken devesinin yanına dikiliverdiğini gören ve yularına yapışarak aşırı sevincinden dolayı ne söylediğini bilmeyerek Allah’ım sen benim Rabbim ben de senin kulunum diyeceği yerde, sen benim kulumsun ben de senin Rabbinim diyen kimsenin sevincinden çok daha fazladır.”[5]

4 months, 3 weeks ago

Ebû Hüreyre radıyallahu anh Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğunu söyledi:

?“Bir kimse her gün yüz defa, lâ ilâhe illallahü vahdehû lâ şerîke leh, lehü’l-mülkü ve lehü’l-hamdü ve hüve alâ külli şey’in kadîr, derse, on köle âzâd etmiş kadar sevap kazanır; ona yüz iyilik sevabı yazılır; yüz günahı bağışlanır; bu zikir o gün akşama kadar o kimsenin şeytandan korunmasını sağlar.

5 months ago

?Cahillerin sözlerine aldırma!

Allahu Te'âlâ şöyle buyurdu : { Boş söz işittiklerinde ondan yüz çevirirler ve derler ki: “Bizim amellerimiz bize, sizin amelleriniz de size. (Bizden yana) selâm olsun size. Bizim cahillerle işimiz olmaz.” } Kasas suresi, 55. ayetin meali.

وَإِذَا سَمِعُوا اللَّغْوَ أَعْرَضُوا عَنْهُ وَقَالُوا لَنَا أَعْمَالُنَا وَلَكُمْ أَعْمَالُكُمْ سَلَامٌ عَلَيْكُمْ لَا نَبْتَغِي الْجَاهِلِينَ

?️ Bu ayetin tefsirinde şeyh Sa'di rahimehullah şöyle dedi :

? “Boş söz işittiklerinde” cahil bir kimse onlara hitap edip kendilerine boş bir söz söylediği takdirde “ondan yüz çevirirler ve” Rahmân’ın özlü akıl sahibi olan salih kullarının söylediği sözlerle hitap ederek “derler ki: Bizim amellerimiz bize, sizin amelleriniz de size.” Yani herkes yaptığı amelin karşılığını görecektir. Kimse bir başkasının günah yükünü yüklenmeyecektir.

? Buna bağlı olarak onlar, cahillerin söyledikleri boş ve faydasız sözlerden ve yaptıkları batıl işlerden öncelikle uzak dururlar. “(Bizden yana) selâm olsun size” yani bizden hayırdan başka bir söz işitmezsiniz. Bizler sizin cahilliğinizin gereği olan sözlerle sizi muhatap almayız. Sizler kendiniz için böyle aşağılık davranışları kabul etseniz dahi biz kendimize böyle şeyleri yakıştırmayız. Bu gibi şeylere dalmaktan kendimizi koruruz. “Bizim” hiçbir şekilde “cahillerle işimiz olmaz.”

?Tefsir Sa'di (Kasas süresi)

5 months, 3 weeks ago
Allah Uhud savaşında yara alan müminlere, …

Allah Uhud savaşında yara alan müminlere, onları teselli etmek üzere şöyle hitap etmektedir: Sizden önce birçok ümmet gelip geçti. Onların içindeki müminler kafirlere karşı savaşmakla imtihan edildiler de güzel akıbet onların oldu. İşte yer yüzünde dolaşın da Allah'ı ve peygamberlerini yalanlayanların sonlarının ne olduğuna bakıp ibret alın.
[Al-i İmran,137]

8 months, 2 weeks ago

Müslümanın ahlakı

‎و لا تعتدوا.
Aşırıya gitmeyin

‎و لا تعثوا في الأرض مفسدين.
Yeryüzünde müfsidlik ederek karışıklık çıkarmayın

‎و لا تلبسوا الحق بالباطل
Hakkı batıla karıştırmayın

‎و لا تقف ما ليس لك به علم
Bilmediğin şeyin ardına düşme

‎و لا تمش في الأرض مرحا
Yeryüzünde böbürlenerek yürüme

‎و لا تصعر خدك للناس
Büyüklenerek yüzünü insanlardan çevirme

‎و اخفض جناحك للمؤمنين.
Müminleri kanatlarının altına al

‎و اغضض من صوتك
Sesini kıs

‎و اقصد في مشيك.
Yürüyüşünde mutedil ol

‎و اعرض عن الجاهلين.
Cahillerden uzak dur

‎خذ العفو و أمر بالعرف.
Affı tut, iyiliği emret

‎ادفع بالتي هي أحسن.
Kötülüğü en güzel olanla sav

‎ادع إلى سبيل ربك بالحكمة
Rabbinin yoluna hikmetle davet et

‎لا تبطلوا صدقاتكم بالمن و الأذى
Sadakalarınızı başa kakma ve eziyet ile boşa çıkarmayın

‎و لا تأكلوا أموالكم بينكم بالباطل
Mallarınızı aranızda batıl yolla yemeyin

‎و لا تنابزوا بالألقاب.
Birbirinizi kötü lakablarla çağırmayın

‎و لا يسخر قوم من قوم
Bir topluluk başka bir toplulukla alay etmesin

‎و لا يغتب بعضكم بعضا
Kimse kimseyi gıybet etmesin

‎و لا تجسسوا.
Birbirinizin gizlisini araştırmayın

‎إجتنبوا كثيرا من الظن
Zannın çoğundan sakının

‎ادخلوا في السلم كافة
Barış(ve kurtuluş dini olan islam'a) tam olarak girin

‎و إذا حييتم بتحية فحيوا بأحسن منها
Bir selam ile selamlandığınızda onun daha güzeli ile selam verin

‎و بالوالدين إحسانا و ذي القربى و اليتامى
Anneye babaya ve akrabaya ve yetimlere iyilik edin

‎و أطعموا البائس الفقير
Çaresiz kalmış fakire yedirin

‎و لا تتبدلوا الخبيث بالطيب
Kötüsünü(onlara vererek) iyisiyle değiştirmeyin

‎و آتوا اليتامى أموالهم
Yetimlere mallarını verin

‎أنفقوا مما رزقناكم
Size rızık olarak verdiklerimizden infak edin

‎و قولوا قولا سديدا
Doğru söz söyleyin

‎و قولوا للناس حسنا
İnsanlara iyi söz söyleyin

‎و لا تعاونوا على الإثم و العدوان
Günah işlemek ve düşmanlık etmek hususunda yardımlaşmayın

‎و تعاونوا على البر و التقوى
Iyilik etmek ve takvalı olmak hususunda yardımlaşın

‎و احفظوا أيمانكم
Yeminlerinizi koruyun

‎و أوفوا بعهد الله إذا عاهدتم
Ahidleştiğiniz zaman Allah'ın ahdini yerine getirin

‎و أوفوا الكيل إذا كلتم
Bir şey tarttığınız zaman tam tartın

‎و زنوا بالقسطاس المستقيم
Doğru terazi ile tartın

‎كونوا قوامين بالقسط
Adaleti ayakta tutan olun

‎اعدلوا
Adaletli olun

8 months, 4 weeks ago

اُدْعُوا رَبَّكُمْ تَضَرُّعًا وَخُفْيَةًۜ اِنَّهُ لَا يُحِبُّ الْمُعْتَد۪ينَۚ

Rabbinize yalvara yakara(tadarru) ve gizlice (hufyeten) dua edin. Bilesiniz ki O, haddi aşanları sevmez.

? A'raf sûresi 55.ayet

Tadarru: Yani, alçalarak, küçülerek, boyun bükerek, aczini itiraf ederek, muhtaçlığını kabul ederek dua etmek

Hufyeten: Yani, gizli, sırri, içten dua etmek

9 months, 2 weeks ago

Peçe süs değildir.

Onu zînet kastıyla takan ve peçeyle süslenen herkes, Rabb’inden ittikâ ederek yüzünü örten Mu’min kadınların örtüsüne halel söz gelmesinde sebeb olmuştur.

Onu bakışlarını süslemek için takanlar, yahut farklı tarzlar edinerek yüzü örtmenin -ve esâsında hicâbın- maksadını saptıranlar, bu ibâdetin kadrinin düşürülmesinde rol oynamaktadırlar.

Yüzünü örtmeyi gerçekten Rabb’ine yakınlığı ve O’nun rızâsını umarak yapan Müslüman kadın, peçesini süslendiği bir zînet hâline getirmez. Hicâb, süsü örtmek için farz kılınmıştır. Dolayısıyla onun süslü olması makûl değildir. Hicâb, bakışları uzaklaştırmak için farz kılınmıştır, bakışları cezbetmek için değil. O haşmet ve sadelik taşımadığında, dikkat çekici olur ve bu da hicâbın maksadını nefy eder. Abdulazîz el-Hellâbî hicâbı ile süslenen için şöyle diyor: “Zavallı miskîn! Süsünü gizlemek için emredildiği şeyle süsleniyor!”
Bu tenkîd, her Mu’min kız ve kadına utanç vermelidir.

Yüzünü örtsün-örtmesin, dışarı çıktığında kendini beğenene kadar dış kıyafetiyle ilgilenen ve kendisini süsleyen kadın, amelinde ihlâsı kaybetme yolundadır. Allah’a sığınırız, böyle ise Allah’tan amelinde ihlâsı ve sıdkı istemeye ısrarcı olması bunun için duâya sarılması gerekir. Yoksa sonunda bu amel onun için bir fitneye ve hüsrâna dönüşebilir.

el-Elbânî dedi ki:
“Kadınlara dış kıyafetin emredilmesi, kadının zînetini/süsünü örtmek içindir. Hal böyleyken dış kıyafetin kendisinin bir süs olması akledilemez.”

el-Elbânî kadının dış kıyafetinin sıfatı hakkında da şöyle demiştir:
“Kadının (dışarıda) giyeceği en güzel renk siyahtır. Zira siyah asâlet, vakâr ve hayâyı artırır, zînetten de uzaktır.”

Renkli giymenin câiz olduğunu öne sürerek bunu kullananlar, âlimlerin fetvâsını yalnızca hoşuna giden yere kadar işiten kimselerdir. Zira Ehli Sunnet âlimlerinin kadının dış kıyafeti için söylediği ortak şey şudur: “Kadının dış kıyafeti için siyah şart değildir.” İşte kadınlar yalnızca bu kısımla ilgileniyorlar, halbuki bu açıklamanın devâmı vardır: “Fakat giydiğinin dar, süslü veya ince olmaması, dikkat çekmemesi, fitneye sebebiyet vermemesi ve bakışları celbetmemesi şartı vardır.” Bu siyah dışında bir renk giyecek kimse için birinci şarttır. İkinci şart ise şudur: “Giydiğini belde halkının yabancılamaması. Zira o zaman bu şöhret libâsı olur, Müslüman ise bundan nehy olunmuştur.” Bununla kastedilen şudur; örneğin bir belde halkının dış kıyafeti gâliben siyahsa, o zaman o toplumda beyaz-mavi-pembe-kırmızı vs. giyilmesinden kaçınılır, zira bu o toplumda garîb karşılanır, ve bunu yapan dikkat çeker. Ama eğer bir toplumun kadınlarının hicâbı farklı renklerde oluyorsa, o zaman renkli giymesinde beis yoktur.

İbn Useymîn bu şartları zikrettikten sonra dedi ki:
“Müslüman kız kardeşlerimize önemli bir şeyi hatırlatmak isterim ki, o bazı kadınların şer'î âdâbı göz ardı ederek yeni modaları kabûllenmeye ve bunları takip etmeye alışmış olmalarıdır. Dış kıyafeti yahut evinde giydiği kıyafeti olsun, (şerî olanın değil de) moda olanın peşinden gitmeleri büyük bir yanlıştır. Kadına gereken toplumunda herkesin alışkın olduğu şekilde giyinmesidir.”

Allah seni böylesine çirkin bir çağda ‘setr’ olmanın şerefiyle rızıklandırmışsa, O’nun râzı olduğu şekilde bu ibâdeti yerine getir ki, bu azîm nimetin şükrünü az da olsa edâ edebilmiş ol. Az da olsa. Zira O’nun verdiği nimet karşısında kulun şükrü hep nâkıstır..

Hicâbında tevâzu üzere olan kadınlara gelince, Allah vakârlarını ve ümmetin ahlâkını korudukları için onlardan râzı olsun, onları amelleri üzere sâbit kılsın.
Onlar da Rabb’lerinden ölüm gelene dek sebât ve istikâmeti, ve şerrden ve geri dönüşten de selâmeti istemelidir. Rabb’ine hamd ve şükrünü artırmalı, amelindeki ihlâsı kuvvetlendirmesi ve amelinde kendisini daha da üstününe muvaffak kılması için Rabb’ine tedarru etmelidir. Biliniz ki siz azîm bir amel üzeresiniz, ve siz ümmete onur ve şeref veren, ve onun zaferine vesîle olanlarsınız. Allah hicâbıyla ümmetine yardım eden bütün Müslüman kadınların hicâbını, kıyâmet gününde ateşe karşı kendileri için bir hicâb kılsın.

9 months, 2 weeks ago

سبحان الله وبحمده?
سبحان الله العظيم?

We recommend to visit

? TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜK HABER PLATFORMU.
? SON DAKİKA & GÜNCEL HABERLER.

İletişim: @akrepkral

Last updated 8 months ago

Dış kaynak odaklı OSINT ve Rusya-Ukrayna’nın tetiklediği 3. Dünya Savaşı.

Reklam/işbirliği DM➡️ @adviletisim

Last updated 1 month, 1 week ago

AD SOYAD SORGU, VESİKA SORGU, ADRES SORGU, İŞ YERİ SORGU, TAPU SORGU, BEDAVA SORGU PANELİ, ÜCRETSİZ SORGU PANELİ, SORGU PANELİ, FREE SORGU PANELİ, NUMARA SORGU,
Panelin tek adres: @sorgu_paneli

Last updated 5 months, 3 weeks ago