Solcu Gazete Telegram kanalı.
Reklam ve iletişim için: @iletisimads
Last updated 2 weeks ago
🔥Canlı ve Maç Öncesi Tahminler 🔥
⚽️ FUTBOL 🏀 BASKETBOL 🏀 NBA
🎮 FİFA-ESPORTS 📉 Excel tahminleri
Last updated 18 hours ago
Türkiye’deki gergin ortamı gördükçe, hakkında uzun fikir yürütmeler ve istişareler yapılması gereken birtakım konular yeniden karşımıza çıkıyor. Kuşkusuz bu konuların başında, cemaatleşmenin gerekliliği gelmektedir.
Dünya Müslümanlarını tek bir çatı altında toplayan hilafet nizamının ilga edilmesi ve cumhuriyetin kuruluşu sürecinde bu ülkede yapılan hemen hemen tüm inkılaplar İslam’ı ve Müslümanların birliğini sağlayan temelleri çökertmek için olmuştur.
Yönetimin laikleşmesi, İslami eğitimin yasaklanıp Batı kayaklı bir eğitim sistemine geçilmesi, şer’i mahkemelerin kapatılıp yerine Avrupa devletlerinden derleme kanunları ölçü alan mahkemelerin kurulması, alfabenin değiştirilmesi, kadın hakları altında fesadın yayılması, şapka ve kıyafet kanunu, medrese ve tekkelerinn kapatılması, alimlerin asılması gibi kemalizm reformlarının hepsi bu amaçla yapılmıştır.
Günümüzde -özellikle Arap Baharı ayaklanmalarından sonra- Ortadoğu’da hızlı bir değişim yaşamakta. Bu değişimden nasibini alan Türkiyeli Müslümanlar arasında da -dünyevileşmenin yanında- bir bilinçlenme yaşandığın tanık olmaktayız. İkinci adımı eylem olması beklenen bu bilinçlenme durumu, cumhuriyet rejimini kuran Kemalist taifeyi oldukça rahatsız etmektedir.
Hilafetin kaldırılması döneminden bu yana Müslümanları dışlayan ve horlayan Kemalistlerin bu tavırları, artık özgüven sahibi ve Müslümanlığı ile onur duyan bir kesimin bilinçli tepkileri ile karşılaşmakta ve Kemalistlerin son dönemde dozu artan bu tavırlarına bir tepki olarak Müslümanların da tavırlarının dozunun artması beklenebilir.
Varmak istediğim husus, Kemalist kesimle Müslümanların karşılaşmasının er ya da geç gerçekleşmesinin kaçınılmazlığıdır. Zira yönetime gelmeleri ve yeterli güce ulaştıklarını düşünmeleri durumunda, kuruluş döneminde Müslümanlara karşı yürütülen en ağır baskıların tekrarlanması işten bile değildir.
Dünyanın farklı yerlerinde çok kısa zamanlar içerisinde ne kadar büyük değişim ve dönüşümlerin yaşandığını hepimiz görüyoruz.
Böyle bir durumda, Müslümanların yanında duracak ne İnsan Hakları Mahkemeleri ne de Barış Gücü orduları olacaktır.
Gelişmeler, Mısır’da Sisi’nin, Suriye’de Beşşar Esed’in, Filistin’de Yahudilerin yaptıklarının karşısında verilen tepkilerden farklı olmayacaktır.
Eğer şimdiden bu acı tabloyu görmez, tedbir almaya ve hazırlık yapmaya başlamazsak, benzer karanlık tabloların gerçekleşmesi kaçınılmaz olacaktır.
Zira gidişat buraya doğru ilerliyor.
Ömürlerini ilimle geçiren, rahle başlarında dirsek çürüten nice hocanın tağutların destekçileri olmaya dönüştüklerini görüyoruz.
Diğer yandan hayatının baharı hicret, cihad veya esaretle geçen bazı kimselerin de düşmanla iş birliğine girerek ahireti için elde ettiği tüm kazanımlarını acımadan heba edişine tanık oluyoruz.
Fitneler hepimize çok yakın ve kimsenin bir garantisi yok; ne geçmişi, ne okuduğu kitaplar ne de verdiği dersler bazen hiçbir anlam ifade etmiyor.
Allahu Teala’nın koruması dışında, kişinin deniz dalgaları gibi gelmekte olan bu fitnelerden korunması imkansızdır.
Hayy ve Kayyum olan Allah’ım, Senin rahmetine sığınıyoruz. Tüm durumlarımızı ıslah et ve göz açıp kapayıncaya kadar bile olsa bizi kendi halimize bırakma.
Ahmed Zakkurun karıştığı yolsuzluklar sebebiyle görevden alınıp mahkeme'ye sevk edilmiş ve mahkemeye çıkmamak için Heyet Tahrir Şam karşıtı koalisyona sığınmış ve sonrasında Türkiye bu kişiye güvence vermiş ve kendi topraklarında güven içinde yaşamasına izin…
Solcu Gazete Telegram kanalı.
Reklam ve iletişim için: @iletisimads
Last updated 2 weeks ago
🔥Canlı ve Maç Öncesi Tahminler 🔥
⚽️ FUTBOL 🏀 BASKETBOL 🏀 NBA
🎮 FİFA-ESPORTS 📉 Excel tahminleri
Last updated 18 hours ago