صلوات تزيل الحزن
Salavat, hüznü giderir.

اللهم صل علی محمد وآل محمد🤍

وَاحْذَرْ صِغَارَ الْمُحْدَثَاتِ مِنَ الْأُمُورِ ؛ فَإِنَّ صَغِيرَ الْبِدَعِ يَعُودُ حَتَّى يَصِيرَ كَبِيرًا، وَكَذَلِكَ كُلُّ بِدْعَةٍ أُحْدِثَتْ فِي هَذِهِ الْأُمَّةِ، كَانَ أَوَّلُهَا صَغِيرًا يُشْبِهُ الْحَقَّ، فَاغْتَرَّ بِذلِكَ مَنْ دَخَلَ فِيهَا ، ثُمَّ لَمْ يَسْتَطِعِ الْخُرُوجَ مِنْهَا ، فَعَظُمَتْ وَصَارَتْ دِينًا يُدَانُ بِهَا فَخَالَفَ الصِّرَاطَ الْمُسْتَقِيمَ، فَخَرَجَ مِنَ الْإِسْلَامِ

1. Sonradan ortaya atılan küçük şeylerden de sakın! Zira küçük bidatler büyüyene kadar devam eder. Aynı şekilde bu ümmet içerisinde ortaya atılan her bidatin başlangıcı küçüktü ve hakka benziyordu. Böylece onun içine giren kimse aldandı, sonra da ondan çıkmaya güç yetiremedi. O iyice büyüdü ve din edinilen bir din hâlini aldı. (Ona bulaşan kimse de) Sırât-ı Müstakîm'e muhalefet etti ve İslam'dan çıktı.

-Şerhu’s-sunne, Barbehari

وَاعْلَمْ أَنَّ النَّاسَ لَمْ يَبْتَدِعُوا بِدْعَةً قَطُّ حَتَّى تَرَكُوا مِنَ السُّنَّةِ مِثْلَهَا . فَاحْذَرِ الْمُحْدَثَاتِ مِنَ الْأُمُورِ ، فَإِنَّ كُلَّ مُحْدَثَةٍ بِدْعَةٌ، وَكُلَّ بِدْعَةٍ ضَلَالَةٌ. والضَّلَالَةُ وَأَهْلُهَا فِي النَّارِ

1. Bil ki insanlar Sünnet'ten bir benzerini terk etmedikçe asla bir bidat ihdas etmediler. Şu hâlde sonradan ortaya atılmış işlerden sakın! Zira sonradan ortaya atılan her şey bidattir. Her bidat dalâlettir. Dalâlet ve ehli de ateştedir.

-Şerhu’s-sunne, Barbehari

Peygamberimiz'in (ص) ahlakı hakkında Aişe validemize sorulduğunda şöyle buyurmuştur; “O'nun ahlakı Kur'an'dı.”

-Müslim

Eğer ki O ahlakını vahiyden aldıysa bizimde O'nun yolundan gitmemiz ve Kur'anı bir hayat rehberi, ahlakımızı tamamlayabileceğimiz, sorunlarımızın çözümünü orada arayıp, orada bulabileceğimiz bir Kitap olarak görmemiz gerekmez mi? Kur'an okumamız ahlakımızı tamamlada büyük bir etken ise neden bu toplumda bunca Kur'an okunmasına, hatimler dağıtılmasına, hafızlar yetiştirilmesine rağmen ahlâkî bir çöküş yaşıyoruz? Sebebi; Kur'an okunuyor ama asla anlamak için okunmuyor. Hatim bitsin diye, şu saatte hatmimi yetiştireyim ki okumamış demesinler diye Kur'an okunuyor... Hal böyle olunca kalbimizi ve zihnimizi vermediğimiz Kur'an da bizim boğazımızdan aşağıya inmiyor. Öyle ayetler var ki okusak, anlamaya çalışarak okusak!! Hayatımız değişir fakat yapmıyoruz! Kendi kitabımızı okumaktan aciziz.. Peygamberimiz bu Kitap ile insanları yönetti.. Peygamberimizden sonra sahabeler de bu Kitaptaki hükümler ile insanları yönetti. Bizler ise kendi eksikliğimizi Kitaptan bulup tamir etme gayretinde bulunmuyoruz. Bu yüzden ahlâk olarak çöküş yaşıyoruz. Bu yüzden çocuklarımız, gençlerimiz ellerimizden kayıp gidiyor. Bu Kitap ile hayat bulmaya çalışsak zaten toplumun ahlakı otomatik olarak düzelecek fakat biz bu Kitabı evimizin yüksek yerlerine asarak, okumayarak, ya da okuyup asla mealine bakmayarak en büyük kaybı yaşıyoruz, hem dünyamız için, hem ahiretimiz için. Bu Kitap, dirileri uyandırmak için gelmiştir ve bu dünyada bize nasıl yaşayacağımızı öğreten son ilahi kitaptır.

**Kişi Dostunun Dini Üzerinedir!

أبي هريرة رضي الله عنه أَن النبيَّ -صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم-قَالَ:

«الرَّجُلُ عَلَى دِينِ خَلِيلِهِ، فَلْيَنْظُر أَحَدُكُم مَنْ يُخَالِل».
[حسن] - [رواه أبو داود والترمذي وأحمد]

Ebû Hureyre -radıyallahu anh-'dan merfû olarak rivayet edildiğine göre, Rasûllulah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:**

**«Kişi dostunun dini üzeredir. Öyleyse her biriniz, kiminle dostluk kuracağına dikkat etsin.»

[Hasen Hadis] - [Tirmizî rivayet etmiştir - Ebû Dâvûd rivayet etmiştir - Ahmed rivayet etmiştir]

Aileni sen seçemezsin ama arkadaşlarını seçe bilirsin. İşte bu yüzden Resulullah efendimiz kişi arkadaşının dini üzeredir diyor. Yani arkadaşın neyse sen o’sun. Ama aile hakkında bunu söylememiş. Çünkü aileniz hakkında bize bir seçim hakkı yok. Dinleri, yaşam tarzları nasıl olursa olsun biz onların yaşam tarzlarına uymak, dinlerine uymak zorunda de ğiliz. Akıl nimeti ile de alakalı bu hadis. Yani aklımızı kullanıp arkadaşlarımızı düzgün seçmemiz gerektiğini bildiriyor.

Bir insanın ailesine bakarak dini ile alakalı çıkarımlarda bulunmak yanlış olur. Dindar ailelerin dinden soğumuş, yanlış arkadaşlar edinmiş çocukları olduğu gibi, seküler ailelerin dindar yetişen çocukları da olabilir. Fakat arkadaşlarımızı kendimiz seçtiğimiz için kişinin dini hemen gün yüzüne çıkıyor.**

استغفر الله وأتوب إليه

وَاعْتَصِمُوا بِحَبْلِ اللَّهِ جَمِيعًا
Allah'ın ipine sımsıkı sarılın.

Unutma! Asla kopmayan tek bağ, tek ip, Allah'ın ipi olan Kur'an-ı Kerim'dir!

Allah'ın biz kullarına uzattığı ip olan Kur'an-ı Kerim, insanın seyrini, trafiğini, akışını, bakışını, nakışını, hayatını, memâtını, dünyasını ve ukbâsını değiştiren, her bir satırında yüreklerimize dokunan, anlaşılsın diye okunan ve hakikat örgüsü ilmek ilmek örülen mübarek bir kitaptır.

Allah'a sığın, asla yalnız kalmazsın, merak etme:

فَسَيَكْفِيكَهُمُ اللَّهُ
Bu takdirde artık onlara karşı sana Allah yeter!

Kur'an-ı Kerim'de, Hedefin Değerine Göre Hareketin Hızlanma Türleri Değişmekte Olup Şöyledir:

فَامْشُوا:
Rızık İçin Yürüyün!

فَاسْعَوْا:
Namaz İçin: Koşun!

وَسَارِعُوا:
Cennet İçin: Yarışın!

فَفِرُّوا إِلَى اللهِ:
Allah İçin: Sığının! "Şu halde Allah'a sığının!

Ebû Muhammed el-Berbehârî

ağacın yapraklarının düşmesi gibi, Allâh o Müslümandan günahlarını düşürür."

•Buhârî, Hadis no: 3647
•Muslim, Hadis no: 2571

Abdullah bin Amr bin el-As radiyallahu anhuma'dan rivayet edildiğine göre Rasûlullâh sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:

يُغْفَرُ لِلشَّهِيدِ كُلُّ ذَنْبٍ إِلَّا الدَّيْنَ.»

"Şehidin, borç dışında bütün günahları bağışlanır."

•Muslim, Hadis no: 1886