Abdullah ibni Mes’ud (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Kim bir topluluğun kalabalığını artırırsa, o da onlardandır! Kim bir topluluğun amelinden razı olursa, onu işleyene ortak olur!”

Deylemi 5621, İbni Hacer Fethu’l-Bari 13/37, Zeylai Nasbu’r-Raye 4/346, Metalibu Aliye 1660, İbni Hacer ed-Diraye 1015

İNSANLAR BOZULUP BOZUKLUK ARTINCA BİR KENARA ÇEKİLMENİN İYİ OLACAĞI

قال الله تعالى : ( فَفِرُّوا إلى الله إني لَكُم مِّنْهُ نَذِيرٌ مُّبِينٌ )

"Ey insanlar, boş, anlamsız, sahte ve kötü olan her şeyden kaçıp Allah'a sığının. Gerçekten ben, onun tarafından gönderilmiş bir uyarıcıyım."

(51 Zariyat 50)

Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e bir adam geldi ve: 'Bana CİHADA denk olacak bir amel hakkında yardımcı ol' dedi. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’de şöyle buyurdu:

“Ben CİHADA denk olacak bir amel bulamıyorum! Mücahid sefere/CİHADA çıktığı zaman sen de mescide girip o dönünceye kadar devamlı namaz kılmaya ve iftar etmeden de devamlı oruç tutmaya gücün yeter mi!?”
O kimse de: Buna kimin gücü yeter ki!? dedi.

Buhari 6/2634, Müslim 1878/110

Enes bin Malik (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Allah Azze ve Celle şöyle buyurdu; Ben, kendisinden sakınılmaya layık olanım. Kim benden sakınır ve benimle beraber başka bir ilah edinmezse, onu bağışlamaya layık olan da benim!”

Ahmed bin Hanbel Müsned 3/142, 243, Hakim 2/508, Darimi 2766

Allah Subhanehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

“Onlar senden azabın çabuk gelmesini istiyorlar! Allah vâadinden asla dönmez! Muhakkak ki, Rabbinin nezdinde bir gün, sizin saymakta olduklarınızdan bin yıl gibidir. Nice ülkeler var ki, zulmedip dururlarken onlara mühlet verdim. Sonunda onları yakaladım! Dönüş yalnız banadır. De ki: Ey insanlar! Ben ancak sizin için apaçık bir uyarıcıyım.”

Hac Suresi 47-49

Bir kimse Müslüman olduğunda, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ona namazı öğretir ve sonra şu kelimelerle dua etmesini emrederdi:

اللَّهُمَّ اغْفِرْ لِي، وَارْحَمْنِي، وَاهْدِنِي، وَعَافِنِي، وَارْزُقْنِي

“Ey Allah’ım! Beni bağışla ve bana merhamet eyle. Beni hidayete erdir. Bana afiyet ver ve beni rızıklandır!”

Müslim 2697/34

Rabbimiz Tebâreke ve Teâlâ şöyle buyurdu:

“Şüphesiz ki, suçlular/günahkarlar cehennem azabında sonsuza kadar kalıcıdırlar. Onlardan (cehennem azabı) hafifletilmez ve orda onlar umutlarını kesmiş kimselerdir. Biz onlara zulmetmedik; ancak onların kendileri zalimlerdir!

Zuhruf Suresi 74-76

SABAH-AKŞAM ZİKİRLERİ

Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

لآ إِلَهَ إِلاَّ اللهُ وَحْدَهُ لاَشَرِيكَ لَهُ، لَهُ الْمُلْكُ، وَلَهُ الْحَمْدُ، وَهُوَعَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ

“Herkim, günde yüz kere, ‘La İlahe İllallahu Vahdehu La Şerike Leh, Lehu’l-Mülkü Ve Lehu’l-Hamdu Ve Huve Ala Kulli Şeyin Kadir’ derse bu kimse on köleyi hürriyetine kavuşturmuş olur ve ona yüz iyilik sevabı yazılır ve yüz günahı bağışlanır. O gün akşama kadar o kimse şeytandan korunmuş olur. Ve bu duayı kendisinden daha çok tekrar edenden başka hiç kimse ondan daha değerli bir amel işlemiş olamaz…”

Duanın Manası: “Allah’tan başka hakkı ile ibadet olunan hiçbir ilah yoktur. O, birdir ve hiçbir ortağı yoktur. Mülk O’nundur, hamd da O’nadır. O, her şeye gücü yetendir.”

Buhari 14/6340, Müslim 2691/28, İbni Mace 3867, Tergib ve Terhib 2/73

Enes bin Malik (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Lezzetleri kaçıran ölümü çok hatırlayın! Hangi kul, geçim sıkıntısı çekerken eğer ölümü hatırlarsa, Allah onun rızkını genişletir. Hangi kul da geçim bolluğu içindeyken eğer ölümü hatırlamazsa, Allah da onun rızkını daraltır!”

Beyhaki Şuabu’l-İman, Albânî Sahîhu’l-Cami’ 1211

Abdullah ibni Abbas (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Her kim çokça istiğfar ederse, Allah onun her kederine bir kurtuluş, her sıkıntısına da bir çıkış yapar ve onu ummadığı bir yerden de rızıklandırır!”

Ahmed bin Hanbel Müsned 10/14467, Hakim 4/292