Ebû Hureyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Peygamber aleyhisselâm:

- “Vallâhi imân etmiş olmaz. Vallâhi imân etmiş olmaz. Vallâhi imân etmiş olmaz”buyurdu.

Sahâbîler:

- Kim imân etmiş olmaz, yâ Resûlallah? diye sordular.

- “Yapacağı fenalıklardan komşusu güven içinde olmayan kimse!” buyurdu.

Buhârî, Edeb 29; Müslim, Îmân 73.

Müslim’in bir rivayetine göre ise:

“Yapacağı fenalıklardan komşusu güven içinde olmayan kimse cennete giremez” buyurdu.

*قال عمرو بن العاص رضي اللَّالله عنه:
كل آية في القرآن درجة في الجنة ومصباح في بيوتكم.

Amr ibn el-Âs radiyallâhu anh dedi ki:
Kur'ân'daki her âyet, cennette bir derece ve evlerinizde bir kandildir.*

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in üvey oğlu, Ebû Seleme Abdullah İbni Abdülesed’in öz oğlu Ebû Hafs Ömer’şöyle dedi:

Ben Hz. Peygamber’in himâyesinde yetişen bir çocuktum. Yemek yerken, elim yemek tabağının her yanına giderdi. Bunun üzerine Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bana şöyle buyurdu:

“Oğul, besmele çek! Sağ elinle ye! Hep önünden ye!”

O günden sonra buyurduğu gibi yedim.  

Buhârî, Et`ıme 2, 3; Müslim, Eşribe 108. 

قال أبو الدرداء -رضي الله عنه- :
"اذكروا الله عند كل حجيرة وشجيرة
لعلها تأتي يوم القيامة تشهد لكم".

Ebû Derdâ radiyallâhu anh şöyle dedi:
Küçücük bir odacıkta ve çalılıktada olsa Allahı zikredin.
Umulur ki Allahı zikrettiğiniz o yer, kıyâmet gününde size şahitlik eder.

**İmâm Şâfiî radiyallâhu teâlâ anh şöyle dedi:

Üç şey aklı geliştirir:
Âlimlerin ve sâlihlerin meclislerinde bulunmak ve kendisini ilgilendirmeyen konularda konuşmamak.

Yine şöyle demiştir:
Kim Allah'ın kalbini aydınlatmasını istiyorsa malâyani konuşmaları bıraksın.**

Mâlik bin Dinar -Allah ona rahmet etsin- dedi ki :
İnsânları tanıdığımdan beri, onların övgü veya kınamalarına aldırış etmedim. Çünkü onlar ya birilerini çok över veya çok birilerini çok eleştirirlerdi...