📌Çekiliş Şartları :

✔️ @VAKIAMEDYA kanalını takıp etmek.

✔️YouTube kanalına abone olmak.
https://youtube.com/@israkitapevi?si=mN_i-AKX_FW5c2Oz

Hediyeler 🎁

Kazanan 5 Kişiye ;
1-Ramazan takvimi
2-Kitap Tutacağı
3-Ahiret Hayatı kitabı
4- Tevhid Tablo
5- Tevhid Saat

Son Gün 15Mart

İLETİŞİM-@muhajir027

Kanal sahipleri kanallarında paylaşırsa ,sizde eşinize dostunuza tavsiye ederseniz seviniriz. 🌹

O en büyük tağuttur.

***“TAGTUN TANIMI:

“Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla:**
Tağutun tanımı; o haddi aşmaktan (tağa fiilinden) gelmiştir ve onun takdiri ise tağvut’tur. Buradaki vav harfi elife dönmüştür. Nahiv ehli dediler ki; onun vezni fa’luttur ve burdaki “te” ziyadedir.

Vahidi dedi ki: Bütün lügat ehli alimleri dediler ki; tağut, Allah Subhanehu ve Teala’nın dışında ibadet edilen tekil veya çoğul, erkek veya dişi olan her şeydir.

Allah Subhanehu ve Teala şöyle buyurmuştur:
“Tağuta muhakeme olmak isterler, halbuki mutlaka onu tekfir etmekle emrolunmuşlardı.” (Nisa 60)

Bu ayette tekil olarak geçmiştir yani “hu” zamirinin kullanılması onun tekil olduğunun işaretidir.
Çoğul olarak gelen ayette ise Allah Subhanehu ve Teala şöyle buyurmuştur:

“Kafirlerin velileri ise tağttur, onları nurdan karanlıklara çıkarırlar. İşte onlar ateş halkıdır.” (Bakara 257)

Bu ayette “hum” onlar zamirinin kullanılması onun çoğul olduğunun işaretidir.

Müennes (dişil) hakkında ise şöyle buyurmuştur:
“Tağuta kulluk etmekten kaçınıp, Allah’a yönelenlere müjde vardır. Kullarımı müjdele.” (Zümer 17)

Bu ayette Arapçada müennes için kullanılan “ha” (o bayan) zamininin kulanılması onun müennes olmasının işaretidir.

Leys, Ebu Ubeyde, el Kesai ve lügat ehlinin cumhuru tağutun tanımı hakkında Allah Subhanehu ve Teala’nın dışında ibadet edilen her şeydir, dediler. Cevheri tağut için; kahin, şeytan ve her dalaletin önderi olandır, dedi.

Malik, Seleften ve haleften başkaları ise; Allah Subhanehu ve Teala’nın dışında ibadet edilen her şey tağuttur, dediler.

“Ömer b. Hattab, Abdullah b. Abbas ve müfessirlerin çoğunluğu tağut; şeytandır, dediler. İbn Kesir bu söz çok güçlü bir sözdür, diye yorum yapmıştır. Bu söz putlara tapmak ve onlara muhakeme olmak ve bu putlar için savaşmak gibi cahiliye ehlinin üzerinde oldukları her şeyi kapsar.
“Cibte ve tağuta inanıyorlar.” (Nisa 51)

Vahidi bu ayet hakkında Allah Subhanehu ve Teala’nın
dışında ibadet edilen her şey cibt ve tağuttur, demiştir.

İbn Abbas, Atiye’nin nakletmiş olduğu hadiste cibti putlar, tağutu da bu putların yardımcıları olarak yorumladı. Öyle ki onlar insanların önlerinde durur ve onları saptırmak için yalan konuşurlar. Valibi’nin naklettiğinde ise şöyle geçmektedir: “Cibt kahindir ve tağut ise sihirbazdır.”

Seleften bazıları Allah Subhanehu ve Tela’nın “Onlar tağuta muhakeme olmak istiyorlar.” sözündeki kimse için; O Kab b. Eşref’tir, dediler. Bazıları da Huyey b. Ahtap’tır dediler. Onlar bu adı, dalaletin başı oldukları, sınırı aşmakta ileriye gittikleri, insanları yoldan çıkardıkları ve Allah Subhanehu ve Teala’nın sözünü çiğnemekte olan Yahudilere itaat ettikleri için hak ettiler. Her kim bu sıfatlardan birini kendinde bulundurursa o tağuttur.

İbn Kesir; Allah Subhanehu ve Teala’nın “Onlar tağuta muhakeme olmak istiyorlar.” sözü hakkında bu ayet sadece Kab b. Eşref’e muhakeme olanlar için veya cahiliyede herhangi bir hakime muhakeme olanlar için inmiştir, yorumunu yaptıktan sonra şöyle dedi: “Bu ayet zikredilenlerden daha geniştir. Bu ayet Allah Subhanehu ve Teala’nın Kitabından ve Peygamberin Sünnetinden yüz çevirenleri ve onların dışında batıl sistemlere muhakeme olanları yermektedir. Buradaki kastedilen tağut işte budur.”

Allah Selefe rahmet etsin. Onların sözlerinin kısacası; tağut adı, Allah Subhanehu ve Teala’nın dışında ibadet edilen her şeyi kapsar. Aynı şekilde dalaletin başı olan, batıla davet eden ve batılı güzelleştireni de kapsar. İnsanlar tarafından cahiliye hükmüyle (demokrasi gibi), Allah ve Rasulünün hükümlerine zıt hükümlerle hükmetmek için tayin edilen (hakim/savcılar vb.) kişiler de buna dahildir. Kahin, sihirbaz, putların önünde duran ve bu putlara ibadet edilmesi için davet eden davetçiler cahiller için yalan ve saptırıcı hikayeler uydurduklarından dolayı tağuttur. Kabirlere ve bu kabirlerdeki kimselere yönelenlerin ihtiyacının giderileceğini söyleyen kimseler yalan söylemiş ve şeytanın fiilini yapmış olur. İnsanları bu şüpheye düşüren kimseler ve onlara tabi olanlar büyük şirke düşmüş demektir. Bu saydığımız tağut çeşitlerinin hepsi, aslı ve onların en büyüğü şeytandır.*

*“Kıvâmussünne el-Isbehânî "el-Hucce fi Beyâni'l Mehacce"de (2/510) şöyle demiştir:
"Mu'tezile ortaya çıktı ve Allah'ın kitabına saldırdı. Kur'ân'ın yaratılmışlığı görüşünü savundu. Sonra Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in hadislerine saldırdı ve 'Bunlar sahih değildir' dedi. Ashâb-i Hadîs'e 'Haşeviyye' dedi...

"Onlar istediklerini tam olarak elde edemeyince el-Küllâbî onlara tâbî oldu.Zâhiri (hakka) muvâfik olan fakat bâtını helâka götüren bir söz ortaya atti.
"Ben Kur'ân yaratılmıştır demiyorum ama mushaflarımızdakinin Allah'ın
kelâmı olmadığını, onun Allah'ın kelâmının bir ibâresi olduğunu, O'nun kelâmının kadîm ve zâtıyla kâim olduğunu söylüyorum' dedi. Yine 'Ben istivâyı inkâr etmiyorum ama O'nun zâtıyla istivâ ettiğini de söylemiyorum' dedi. Yine 'Ben eli ve yüzü inkâr etmiyorum, tevil ediyorum' dedi.

"Böylece o eli ve yüzü Sahâbe'nin ve Tâbiîn'in yoluna aykırı bir şekilde tevil etti."*