Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan'dan 43 ay sonra ilk mesaj.

“Tecrit devam ediyor. Koşullar oluşursa bu süreci çatışma ve şiddet zemininden hukuki ve siyasi zemine çekecek teorik ve pratik güce sahibim.”

23.10.2024

İçinde bulunduğumuz yaşam koşulları ve biçimi sınır tanımaz kadın köleliği ve çirkinliğine en büyük darbedir. Benim için de gerçek bir gurur kaynağıdır. Önemli olan, birey ve kurum olarak bu yaşam biçiminin özünü nasıl dolduracağınızdır. Bence erkeğin müdahalesizliğinin azami sağlandığı koşul ve formasyonunuz işin sırrını teşkil etmektedir. Erkeğe de o koşul altında en başarılı yanıtı veriyorsunuz. Bazıları çokça kadın ihtiyacı ve aşkından bahseder. Ama gayet iyi farkındasınız ki, bunlarda gerçek kadına yönelik aşka ne cesaret ne de bunun bilinci ve güzelliği vardır. İhtiyaç ve aşk dedikleri ilkel güdüleri aşmıyor. Ama bununla da aşk gerçekleşmez, ancak öldürülür. Tanrıların bütün kitapları Âdem’den beri bu aşkın öldürüm hikayeleriyle doludur. Fakat sizler yine de özgür veya Jin-Jîyan-Azadî sihirli formülünü öğretmeye ve temsil etmeye devam etmelisiniz. Soylu şehitlerimize ve onun kadar jin-jiyan olma gerçekliğinize saygı, bağlılık kadar emek gücümle sonuna kadar katkılarımı sunmaya devam edeceğim

A.Öcalan

“Devlet binlerce yıllık ataerkil kültür üzerinde yükselir. Devlet kurumu tam bir erkek icadı olarak anlam kazanırken, talan ve ganimet amaçlı savaşlar adeta bir üretim tarzı haline gelmiştir. Kadının üretime dayalı toplumsal etkinliği yerine, erkeğin savaşa ve ganimetlere dayalı toplumsal etkinliği geçmiştir. Kadının tutsaklığıyla savaşçı toplum kültürü arasında yakın bir ilişki vardır. Savaş üretmez, el koyar, talan eder. Her ne kadar zorun rolü bazı özgül koşullarda “özgürlüğün önünü açma, işgal ve istilaya, sömürgeciliğe karşı koyma” toplumsal gelişmede belirleyici olsa da, ekseriyetle yıkıcı ve olumsuzdur. Toplumda içselleşmiş şiddet kültürü de savaşlarla beslenir. Devletler arasında savaş kılıcı, aile içinde erkek eli egemenlik timsalidir.”

Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan.

"IŞİD’in hunharca saldırıları hiçbir şekilde kabul edilemez. Başta halkımız ve gençlerimiz, kurumlarımız olmak üzere bütün demokratik güçlerin bu ölüm çetelerine karşı seferber olmaya çağırıyorum."
(11 Temmuz 2014)

— A. Öcalan

Gençliğin gücünü içermeyen bir toplumsal hareketin başarı şansı çok azdır. Yaşlıların deneyimleri ve gençlerin gücü tarih boyunca gösterilmiştir. Bu iki olgunun bağlantısını doğru geliştiren kişilerin yolculuklarında başarılı olma olasılıkları her zaman yüksektir. Günümüz gençliği için büyük hayaller yalnızca toplumsal sistemin krizinden nasıl çıkılacağı anlamına geliyor. Hayalleri olmayan gençler, ancak gerçek hayallere ulaşarak yoldan çıkmaktan ve hayatlarını kaybetmekten kurtulabilirler. Kapitalist sistemin son krizinin kaotik durumunu anlamak gençler için ileri bir adımdır. Bununla bağlantılı olarak toplumun demokratik, ekolojik ve cinsiyet özgürlüğü değerlerinin anlaşılması gençlere tarihi bir başarı şansı verecektir. Bir yandan yapısının doğru gelişmesinde, diğer yandan arzu edilen ve istenilen toplumun gelişmesinde önemli rol oynayacaktır. Her şey tarihsel toplumun gençliği doğru ve iyi bir şekilde yeniden hayata kazandırma hamlesiyle belirlenecek. Gençliğini kaybetmiş bir toplum ya da tam tersi toplumunu kaybetmiş gençlik, var olma hakkını kaybetmek, ona ihanet etmek demektir. Bundan sonra çürüme, dağılma, yıkım gelir. Bu temel sosyal görevle ilgili olarak onların temel varlık araçları, eğitim kurumları geliştirilmiştir. Artık her şeyin gençliğin toplumsal ve tarihsel adımıyla başlaması gerektiği ortaya çıkacak….

Genç erkek ve kadınların hepsi kendi doğrularının üzerinde dursunlar, iyiliklerinin, önlerine koyduğumuz bu şeyin üzerinde dursunlar; Tüm kahramanca işleri yapabilirsiniz. Güneyde, kuzeyde, doğuda ve Rojava’da nerede olursanız olun, bu tarihi günlerde kendinize iyi bakın. Kahramanlık yalnızca Mazlum Doğan ve Egid’in işi değildir. Binlerce Kürt erkek ve kız çocuğu doğdu ve dünyada kahraman olduklarını kanıtladılar. Biz kahraman bir halkız, bunu unutmazsak bu kahramanlığımızı başarırız. Düşman üzerinize ne kadar saldırırsa saldırsın bu kahramanlıkları artıracağız. Biz kahrama bir halkız. PKK’dan doğan kahramanlık, dünyayla karşılaştırılamaz. Bakın Şehid Zilan, yeniydi, bu kahramanlığı bir yılda yaptı. Binlerce insan hâlâ kahraman, hatta yaşlılar bile, binlerce genç erkek ve kadın kahraman, halkın kendisi de kahramanlık çizgisinde. Bu yüzden sonuna kadar kendinize inanın diyoruz, en büyük gücümüz temizliğimiz ve kahramanlığımızdır.”

Kürt halk önderi sayın Abdullah Öcalan.

“Dünyada bütün toplumlar milliyetçiliği savunabilir, milliyetçilikte kendilerince olumlu bir şey görebilir ya da bunun teorisini yapabilir, bunun siyasal 
nedenlerini ortaya koyabilir ama Kürtler açısından milliyetçiliğin hiçbir olumlu 
yanı olamaz. Eğer dilini, kültürünü ve demokratik haklarını sahiplenmek milliyetçilik değilse ki bunlar milliyetçilik değildir, bunlar tamamen toplumun 
daha kapitalizm ortaya çıkmadan ilkçağlardan günümüze kadar oluşan ve her 
zaman sahiplendiği değerleridir- bu değerleri sahiplenmenin milliyetçilikle 
alakası yoktur. Bu nedenle de milliyetçiliğin Kürtler için olumlu sonuçlar ortaya çıkarabilecek hiçbir etkisi olamaz. Özgürlük ve demokrasi çizgimizin esası, 
ekolojik, demokratik ve cinsiyet özgürlükçüdür. Milliyetçilikle demokrasi yan 
yana olamaz. Milliyetçiliğin olduğu yerde despotizm vardır, iktidar ve devletin 
hâkim olması vardır. Yine milliyetçiliğin olduğu yerde erillik vardır.”

Kürt halk önderi sayın Abdullah Öcalan.