?Günümüzde henüz ne yazık ki tam anlamıyla çaresi bulunamayan kanserin birçok önemli sebebi var; bunlardan biri ise iyot eksikliği.

Neden mi?

⚡️Amerika’da ortalama iyot alımı günlük 240 mikrogram iken, Japonya’nın bazı bölgelerinde bu oran 50 kat daha fazla olup günlün iyot alımı 12.000 mikrogramı (12 mg) aşmaktadır. Japon mutfağında büyük yer tutan deniz yosunu ve alg tüketimi iyot alımında ki bu büyük farkın altında yatan en önemli sebeptir.

⚡️Yapılan bir çalışmada Japonya’da günlük deniz yosunu tüketiminin ortalama 14.5 gram olduğu ve bu miktardaki deniz yosununda da 45mg iyot bulunduğu ifade edilmektedir.

?Amerika ve Japonya arasındaki iyot tüketim miktarları bu denli farklı olunca kanser vakalarına göz atıyor ve sonuç olarak görüyoruz ki; Dünyada en yüksek oranda meme kanseri Amerika’da görülürken, en düşük oran Japonya’da görülüyor.

✨İlginç olan bir diğer saptama ise Japonya’dan Amerika’ya göç eden veya Amerikan tarzı yaşam tarzı süren Japon kadınlarında meme kanserinin görülme oranında belirgin bir artış görülmesidir.

Amerika’da bundan 30 yıl önce her 20 kadından 1’i meme kanseri görülürken günümüzde bu oran ciddi olarak artmış ve her 7 kadından 1’inde meme kanseri görülmeye başlanmıştır. Bunun altında yatan sebepler araştırıldığında geçen bu 30 sene içerisinde tüketilen iyot miktarının yarı yarıya azalması dikkat çekmektedir.

? Bunlara ek olarak iyotla yarışarak onun yerine geçen ve iyot reseptörlerini işgal ederek iyodu etkisiz hale getiren brom (ekmeklerde), florür (diş macunlarında), klorür (sularımızda) ve perklorat gibi toksik halojenlere maruziyet de bu dönemde belirgin olarak artış göstermiştir. Sıraladığımız bu toksik maddelerin vücuttan temizlenmeleri de çok kolay değildir. Düşük miktarlarda alınsa bile birikim yaparak zaman içinde sağlık sorunlarına sebep olabilmektedir. O yüzden iyot alımı önemsenmeyecek kadar değersiz bir gündem değildir. İyotu mutlaka gündemine alıp başlamamız gerekiyor.

✨Herkese sağlıklı sıhhatli günler dileriz.
https://t.me/NebeviTib

Egzersizleri tam yaparsan yüz bir miktar ağrırsa bu doğru uygulandığının işareti 15 gün yaparsan yüz 2 3 yıl kadar gençleşebilir Gunl uk 7 9 dakika en az ......

Dilinizin egzersizleri çok önemli!!!!!!!!!!!!
.
Güçlü, iyi konumlandırılmış bir dil, etkili bir toksin temizleme sistemidir.
.
Sorun şu ki çoğu insan dil duruşunun ne kadar önemli olduğunun farkında değil.
.
Ayrıca absorbe etme yeteneğine de sahiptir. Dilin mukoza zarı bazı maddeleri emebilir – örneğin hızlı etki etmesi gereken ilaçlar.
.
Dilin lenf sistemine nasıl boşaldığını görelim.
.
Dilin ucu çenenin altındaki submental lenf düğümüne akar
.
Dilin ortası, çene kemiğinin altında hissedebileceğiniz submandibular düğüme akar.
.
Arkada, boğaza doğru, boyundan aşağı doğru uzanan derin servikal düğümlere akar.
.
Unutulmaması gereken şey, lenflerin hareket yoluyla boşaldığıdır.
.
Dilin doğru hareketi çoğu insanın farkında olmadığı bir beceridir. Karmaşık bir kas sistemidir ve lenf sisteminin düzgün akabilmesi için bu farklı bölümlerin her birinin düzgün hareket etmesi gerekir.
.
Dilin her yöne hareket etme kabiliyeti yüksektir. Bunun nedeni, vücudumuzda benzersiz olan kas liflerinin düzenlenme şeklidir. Üç yönde de çalışırlar: önden arkaya, yanlardan ortaya ve yukarıdan aşağıya. Bu, dilin aşağıdaki hareketleri yapmasını sağlar:
Vücudumuzda aktif olarak kasılıp uzayabilen tek kastır. Dikey ve yatay lifler aynı anda kasıldığında, dil daralır ve uzar: Dilimizi dışarı çıkarabiliriz.

• Kaldırma ve indirme
• Geriye eğilme
• İlerleme ve geri çekme
.
Öyleyse, bir dil hareketi egzersizi deneyelim:
1) Çenenizi olabildiğince geniş açın
2) Dili gidebildiği kadar dışarı çıkarın (doğrudan yatay olarak tutun)
3) Ağzın her bir köşesine dokunarak yavaşça yan yana hareket edin (10x tekrarlayın)
4) Dili ağız tabanına koyun ve dili üst ön dişlerin arkasından damağa doğru kaldırın (10x tekrar edin)
.
Dil hareketlerinin ağız ve boyundaki lenfatik sistemi temizlediğini biliyor muydunuz?
Mutlaka 15 gün yapın......
Yüz felci dahil onlarca yüz ve baştaki sorunları yok eder bi iznilleh bu......
https://t.me/NebeviTib

Spirulina’yı Kimler Kullanmalı

Karaciğer yaplanması, karaciğer hasarı, karaciğer enzim bozukluklğu yaşayanlarKalp sorunu yaşayan kişiler
Metabolizmayla ilgili şikayeti olanlar, metabolizmasını hızlandırmak ve zayıflamak isteyenler
Yüksek kolesterol problemi olup; kolesterolünü düşürmek isteyenler
Kaygı, stres, depresyon, dikkat eksikliği, hiperaktivite gibi bazı zihinsel ve duygusal sorunlar yaşayanlar
Adet öncesi belirtilerini hafifletmek isteyenler
Bağışıklık sistemini güçlendirmek isteyenler
Hafızasının zayıflığından şikayet edenlerYaraları çabuk iyileştirmek isteyenler
Sindirim problemi yaşayan; sindirimini kolaylaştırmak ve bağırsaklarını düzenlemek isteyenler
Tip 1 diyabet hastaları
Kas gücünü ve egzersiz performansını güçlendirmek isteyenler
Alerjik rinit (Burun akıntısı, nefes almakta güçlük ve sürekli hapşırma atakları) hastaları
https://t.me/NebeviTib

Uyuz varsa..
DOGAL ARAP SABUNU

Arap sabunu ile yıkanilacak
Son durulama suyuna elma sirkesi, tuz ve limon ucunu karıştırıp dokunülecek.. cildi bayag yakabilir uyuz olduğu için.. biraz yaksın sıkıntı yok. 3 gün bu şekilde banyo yapılacak sonra 3 gün sadece Arap sabunu ile yikanilacak
Sonra 3 gün tekrar elma sirkesi dökülerek aynı şekilde bir banyo yapılacak
3 gün yine sadece Arap sabunu ile yikanilacak
3 gün tekrar sirkeli karışımlı aynı şekilde
Toplam 18 gün böyle devam edilecek
Bunun sonunda kaşıntı devam eder ise sıkıntı yapmak yok artık uyuz ölmüştür bundan böyle
Cilt kuruyabilir bunun sonunda. Hindistan cevizi yağı surunebilirler cilde..
Çarşaflar yüksek ısıda sirkeli suda durulama yapacak şekilde yikanmali
Diyelim 1 tas suya 1 bardak elma sirkesi 1 yk kaya tuzu 1 limon göz kararı oranımız olsun
Bunu fıs fıs şişeye koyup vücudun her yerine sac deri paso sık her yere yedir
Eğer çok yakıyorsa bir müddet sonra durulan .....
https://t.me/NebeviTib

KAHVE Mİ Yıkımmı

Kahvenin mizacı soğuk ve kurudur , bu bakımdan çok fazla tüketildiğinde bedende Sevda maddesine arttırırak kan katılığına sebep olur .

Özellikle bazı mide tansiyon migren baş ağrıları safra kesesi hastalarında kahvenin aşırı tüketimi şikayetleri arttırabilmektedir.

Tansiyon kalp ritim bozukluğu taşikardi şikayeti olan kişilerde çarpıntıya sebep olabilmektedir. Tansiyon hastalarında da Kan basıncının yükselmesine neden olabilir.

Kahvenin aşırı tüketimi uykusuzluk gerginlik sinirlilik durumu yapabilir.

Kansızlık şikayeti olan kişilerde aşırı kahve tüketimi demirin emilimini azalttığından kansızlığı şiddetlendirebilir. Bu bakımdan soğuk mizaçlılarda Kahveyi çok fazla tavsiye etmeyiz.

Diüretik etkisi olan yani idrar söktürücü etkisi olan kahve idrar çıkışını artırarak yeterli su tüketmeyen kişilerde sıvı kaybına, dolayısıyla böbrek ve kalp hastalıkları olanlarda elektrolit dengesizliklerine yol açabilir.

Midesinde ülser gibi şikayetleri olan kişilerin dikkatli kullanmaları gerekir. Zira kahve midenin asit salgılamasını uyarmaktadır.

Bayanlarda kafeinin çok fazla tüketilmesi doğurganlığı azaltmaktadır çünkü aşırı kafein tüketimi yumurtlamayı olumsuz etkilemektedir

Herhangi bir sağlık problemi yoksa günde bir veya iki fincan türk kahvesi tüketilebilir. Kesinlikle kremalı şekerli şuruplu süt tozları içeren kahveler yağ ve şekeri çok yüksek olduğu için faydadan çok zarara sebep olur.

Demir emilimi gibi kalsiyumun da idrar ile vücuttan atılmasına sebep oluyor. Bu bakımdan kemik erimesi olan kişiler dikkatli kullanmalıdır...
https://t.me/NebeviTib

Bizi neden kolayca kandırıp koyun gibi güdüyorlar işte cevabı.
https://t.me/NebeviTib

YANLIŞ ANLAŞILAN RUKYE HADİS-İ
Rukye ile ilgili hadisin  yanlış anlaşılması ile ilgili açıklama.
Bir çok Tevhid ehli bu hadise dayanarak tedaviden vazgeçiyor ve neredeyse İslam'dan uzaklaşıyor ibadetlerde soğuyor.
Hocam Rukye yaptırmayanların cennete sorgusuz sualsiz gireceği söyleniyor. Bu hadise mazhar olabilmek adına rukye yapmaktan çekiniyorum. Bu hadis hakkında bilgi verir misiniz?

Hamd, yalnızca Allah’adır. İlgili hadis aşağıdaki şekildedir ve rukye ile ilgili kısmı tenkid edilmiştir.

Rasulullah -sallallahu aleyhi ve sellem-, bu ümmetten hesapsız ve azapsız olarak cennete girecek yetmiş bin kişinin özellikleri hakkında şöyle buyurmuştur:

(( … هُمُ الَّذِينَ لاَ يَرْقُونَ، وَلا يَسْتَرْقُونَ، وَلا يَتَطَيَّرُونَ، وَعَلَى رَبِّهِمْ يَتَوَكَّلُونَ.)) [ رواه مسلم ]

“Onlar, rukye yapmazlar, başkasından kendilerine rukye yapmalarını istemezler, uğursuzluğa inanmazlar ve yalnızca Rablerine tevekkül ederler (dayanırlar).” (Müslim; hadis no: 220).

Hadiste geçen:

(( … لاَ يَرْقُونَ…)):”…rukye yapmazlar,…”

Lafzı, hadisi rivâyet eden sahâbînin sözüdür:Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- bunu söylememiştir. Bunun içindir ki Buhârî, bu hadisi rivâyet etmiş (hadis no: 5420), fakat orada bu lafzı zikretmemiştir.

Şeyhulislâm İbn-i Teymiyye -Allah ona rahmet etsin- bu konuda şöyle demiştir:
“Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- bunları (hesapsız ve azapsız olarak cennete girecek kimseleri) methederek onların kimseden kendilerine rukye yapmalarını istemediklerini belirtmiştir.Oysa rukye duâ cinsindendir. Ama bununla birlikte onlar hiç kimseden bunu istemezler. Hadiste ((لاَ يَرْقُونَ )) “rukye yapmazlar” lafzı geçmektedir ki bu söz, yanlıştır. Çünkü onların kendilerine ve başkalarına rukye yapmaları güzel bir davranıştır. Nitekim Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- hem kendisine, hem de başkasına rukye yapardı, fakat başkasından kendisine rukye yapmasını istememiştir. Çünkü kendisine ve başkasına yaptığı rukye, kendisine ve başkasına duâ etmesi cinsindendir. Zaten bu da kendisinin -sallallahu aleyhi ve sellem- emrolunduğu bir davranıştı. Zirâ Allah Teâlâ’nın Âdem, İbrahim ve Musa gibi peygamberlerin kıssalarında zikrettiği gibi, bütün peygamberler Allah Teâlâ’ya niyaz etmişler ve O’na yalvarıp yakarmışlar.” (Mecmûu’l-Fetâvâ; c: 1, s: 182).

İbn-i Kayim de -Allah ona rahmet etsin- bu konuda şöyle demiştir:
“((لاَ يَرْقُونَ )) “rukye yapmazlar” lafzı, diğer lafızların arasında gelmiştir ki bu bazı râviler tarafından yapılan bir yanlıştır.” (Hâdi’l-Ervâh”; c: 1, s: 89).

Rukye, Dua mü’minin ona devam etmesi gereken en büyük ve en önemli ilaçlardan birisidir.

https://t.me/NebeviTib

3927- Câbir (radıyallahü anh)'den rivâyet olunduğuna göre:

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem); bir cüzzamlının elini tutarak onu kendi (eli) ile birlikte (yemek) kab(ın)a koymuş ve;

" Allah’a güvenerek (benimle birlikte) ye, ben de Allah'a güveniyorum" buyurmuş.

Tirmizî, et'ime 19; İbn Mâce, tıb 44.