Ahmed b. Ali el Makrizi (hicri 760 yılları arasında doğmuştur) şöyle demitşir:

Ümmetlerin bütün şirkleri iki nevidir. Uluhiyette şirk ve rububiyyette şirk.

Uluhiyette ve ibadette şirk, şirk ehlinde çoğunlukta olup, o şirki putlara, meleklere, cinlere, ölü ve diri şeyhlere ve salihlere ibadet etmektir. Bu müşrikler şöyle derler:

“Bizi Allah’a yaklaştırsınlar diye bunlara ibadet ediyoruz.” (Zümer 3)

Yani; O ilahlar, Allah katında bize şefaat ederler, onlar Allah’a yakınlıkları sebebi ile bizi Allah’a ulaştırırlar. Allah’ın onlara (ilahlara, salihlere) ikramı, yakınlık ve keramettir. Nitekim bu, dünyada meydana gelen kerametten bilinmektedir. (Zulfa) Melik’in yardımcılarına, yakınlarına, hususi maiyetindekilere hizmet edenlere yakınlıktır.

Başından sonuna bütün İlahi kitaplar, bu mezhebi (dini) iptal eder, reddeder, ehlini ayıplar, onların Allah’ın düşmanları olduklarına hükmeder. Başından sonuna bütün Rasuller bunun üzerine ittifak etmişlerdir. Allah ümmetleri ancak bu şirk sebebiyle helak etmiştir.

Kur’an’ı Kerim, hatta Allah katından indirilmiş bütün kitaplar, bu şirk koşanları reddetmek hususunda oldukça açıktır. Nitekim Allah Subhanehu ve Teala şöyle buyurmuştur:

“Ancak Sana ibadet ederiz.” (Fatiha 5)

Bu ayet muhabbet ve uluhiyet şirkini nefyeder (iptal eder) Yine buyurmuştur ki:

“Ve yalnız Senden yardım dileriz.” (Fatiha 5)

Bu ayet yaratış ve rububiyyette şirki nefyeder.

Bu ayetler ibadette alemlerin Rabbinin Tevhidini tecridini (yalnız kabul edilmesini) içerir. Buna göre, O’ndan başkasını ne fiillerinde ne lafızlarında ve ne de iradelerinde O’na şirk koşmak caiz olur.

O’na fiilerinde şirk koşma, Allah Subhanehu ve Teala’dan başkasına secde etmek, Beyti Haramı’ndan başkasını tavaf etmek, O’ndan başkasına kulluk ve boyun eğmek için başı tıraş etmek. Allah Teala’nın Arz’daki yemini (sağ el) olan Haceru’l Esved’ten başka taşları veya kabirleri öpmek, onları selamlamak ve secde etmek gibidir.

📚Makrizi Tecridu’t Tevhid’i Mufid

@Kitapdf

TEVBE SADECE ALLAH'A YAPILIR

İmam Ahmed rahimehullah Musnedin'de şöyle nakletmiştir:

"Günah işlemiş bir adam Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem'in yanına getirildi. O'nun önünde durduğu vakit dedi ki: 'Allah'ım ben Sana tevbe ediyorum, Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem'e tevbe etmiyorum!' Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem: 'O hakkın sahibini bildi.' buyurdu."

📚İmam Ahmed Musned 3/435; Hakim Mustedrek'te Senedi sahih olduğunu söyleyerek nakletmiştir 4/255

Bu hadis Allah'ın hakkı olan bir şeyi Allah'tan başkasına vermenin Allah'a ortak koşmak olduğunu açıkça göstermektedir. Şüphesiz ki her türlü ibadet sadece Allah'a yapılmalıdır. Çünkü Allah'tan başka ibadete layık ilah yoktur. İbadetin tamamı Allah'a yapılır. Dua, tevekkül, sığınma, tevbe, korku, ümit, yardım isteme, kurban kesme, adak adamak, kanun koyma/egemen olma vb. tüm bunlara hak sahibi olan yalnızca Allah'tır. Bu sözler üzerine iyice düşünün ey akıl sahipleri.

@Kitapdf

@hanifkitaplik 'a

Davetlisiniz.

Yüce Allah şöyle buyurmuştur:

"Ey iman edenler! İslam'a bir bütün olarak girin. Şeytanın adımlarına uymayın. O sizin için apaçık bir düşmandır." (Bakara 208)

Allah Subhanehu ve Teala Mü'min kullarına, kendilerine kapsamlı şekilde İslam'a girmelerini emrederek nida etmektedir. Kanunlarından ve hükümlerinden maslahatlarına ve hevalarına uyanları kabul edip aldıkları, uymayanları reddedip terkettikleri, görmezden geldikleri değil, İslam'ın tüm kanunları ve hükümlerini kabul ettikleri bir girişi emretmektedir.

Allah'ın veli kullarının sıfatlarından bazıları:

- Her şeyde Allah'a güvenmek.

- Her şeyde Allah'a muhtaçlığını ortaya koymak.

- Her şeyde Allah'a baş vurmak.

- Sünnete bağlılık, zahiren ve batınen Sünnetin yanında durmak.

Ey ademoğlu:

Yüce Allah, hayatında her şeyden daha büyük mü?

Allah'ın emirlerini, istek ve şehvetlerinin önüne geçiriyor musun?

Allah'ın sevgisi, haşiyeti ve Allah'a saygı duymak kalbini kaplıyor mu?

Bir şey hakkında sana "bu haram" dendiğinde sen de ondan hemen mi uzaklaşıyorsun yoksa geciktirerek ya da üşenerek mi terkediyorsun?

@Kitapdf

Allah Subhanehu ve Teala şöyle buyurmuştur:

"Ey iman edenler! Allah'tan sakının ve doğru söz söyleyin ki Allah sizin işlerinizi düzeltsin ve günahlarınızı bağışlasın." (Ahzab 70-71)

İbn Kesir şöyle demiştir: "İşlerinizi düzeltsin" yani 'Sizleri salih amel işlemede muvaffak kılsın.'

@Kitapdf

Alemlerin Rabbi Allah olduğu halde kulların kalkıp Allah’tan başka şahıs ve sistemlere egemenlik hakkı vermesi, hak sahibi olan Allah’ın mülkünde, Allah’a rağmen kulların egemenlik hakkını yeryüzü sistemlerine, tağutlara ve beşeri nizamlara has kılmasından daha büyük bir şirk yoktur. Yaratıcıya rağmen O’nun hüküm ve egemenliğine rağmen kulların kullara egemenlik hakkı vermesi, kulların kendi kendilerine yaptıkları en büyük zulümdür. Bu zulmün Allah katında affı yoktur!

Hak ve batıl mücadelesi insanlık tarihinin başından bugüne devam etmekte olan en büyük mücadeledir. Allah’ın taraftarları ve şeytanın taraftarları şeklinde iki taraf veya iki saf vardır. Bu iki taraftan birisi son gülen taraf olacaktır. Elbette takva sahipleri son gülenler olacaktır.

“Akibet muttakilerindir!” (Kasas 83)

Ey ademoğlu üçüncü bir taraf yok!

PEKİ SEN HANGİ TARAFTASIN???

@Kitapdf

Gulat murciler çokça İbn Kudame'den namaz kılanın islamına hükmedilir diye naklini paylaşıyorlar.

Halbuki kendi hevalarına göre sözleri kırpıp duruyorlar. Diğer yandan da anlayıştan yoksunlar.

"Kim nerde nasıl bakılmaksızın namaz kılıyorsa o kişi Müslümandır!" Onlara göre.

Biz ise diyoruz ki Namaz İslamın direğidir ancak namazın namaz olabilmesi için önce İman gerekir eğer iman yoksa kişi isterse başını ömür boyu secdeden kaldırmasın yine de fayda elde edemez.

Bugün firavunlar da namaz kılıyor, putperestler de, ateistler de, kemalistlerde, demokratlar da...

Peki neden İbn Kudame Namazı alamet saymış bunu çok defa izah ettik yine de tekrar edelim. Ancak bu sefer biraz farklı bir şekilde yapalım.

Soru: Namaz kılanın neden İslamına hükmettiniz?

İbn Kudame cevap veriyor: "Çünkü namaz sadece İslam'a has olan bir rükündür. O yüzden tıpkı şehadeteyn'de olduğu gibi namaz kılanın İslamına hükmolunur."

Soru: Zekat, Oruç ve Hac gibi rükünler de İslam'ın şartlarındandır, bunları yerine getirenlerin İslam'ına hükmedilir mi?

İbn Kudame cevap veriyor: "Zekat, Oruç ve Hac gibi diğer rükünlere gelince, bunları yapanın İslamına hükmedilmez.

Soru: Peki neden? Halbuki bu rükünlerde İslam alametlerindendir. Neden Namazda olduğu gibi bunların da İslamına hükmetmiyorsunuz?

İbn Kudame cevap veriyor: "Çünkü müşrikler de... haccediyorlar, zekat da bir sadakadır, onlar (kafirler de) sadaka vermekteler... (El Mugni 9/22)

@MuwahhidHanif

1. Hakkıyla La ilahe illallah diyenler kimlerdir?

(Faydalı birkaç söz kabul edersen)

@Kitapdf

Allah Subhanehu ve Teala tamamlamayı nasip ederse yakında bid'at ehlini çıldırtacak bir risale geliyor.

@Kitapdf

1. Cahiliye Sistemleri

@Kitapdf