Solcu Gazete Telegram kanalı.
Reklam ve iletişim için: @iletisimads
Last updated 2 weeks ago
🔥Canlı ve Maç Öncesi Tahminler 🔥
⚽️ FUTBOL 🏀 BASKETBOL 🏀 NBA
🎮 FİFA-ESPORTS 📉 Excel tahminleri
Last updated 18 hours ago
Esselamu Aleykum ve Rahmetullah
Kıymetli kardeşlerimiz, telegram hesabımızın banlanması sebebiyle eski hesabımıza erişim sağlanamıyor. Bundan sonra paylaşımlarımıza inşaAllah yeni kanalımızdan devam edeceğiz.
Faydalı İlmi Unutmak..
Kızım bana sordu: "Deccal'in durumu biliniyor, Nebimiz ﷺ onu bize beyan etmiş. Öyleyse o çıktığında Müslümanlardan kimileri nasıl ona tabi olabilecek?"
Ona dedim ki: "Günahların cezasından biri de
faydalı ilmi unutmaktır."
ve İbni Teymiyye'nin rahimehullah Fetava'daki şu sözünü getirdim: "Günahlardan öyleleri vardır ki faydalı ilmin veya onun bazısının gizlenmesine/görünmemesine sebep olur. Hatta bilinen şeylerin unutulmasına ve hakkın batılla karışmasına sebep olur."
Öyle âlimler gördük ki, önceden insanları kendisinden sakındırdıkları şeylere düştüler ve ümmetin çok önemli meselelerinde insanların zihinlerini karıştırdılar. Öyle ki önceden dedikleri onlara adeta tamamen unutturulmuş.
Rabbimiz! Bizi fitnelerden kurtar.
Dr. İyad Kuneybi
Sevri'nin yeğeni Hafs b. Amr'ın bildirdiğine göre Sufyân, Abbâd b. Abbâd'a şöyle bir mektup yazdı:
“Sen, Rasûlullah'ın (sallallahu aleyhi ve sellem) ashâbının yetişmelerinden Allah'a sığındığı bir zamanda yaşıyorsun. Bizde olmayan ilim ve öncelik onlarda vardı. Biz o zamana ilim azlığı, sabır azlığı, hayra yardım edenlerin azlığı, insanların bozulduğu ve dünyanın sıkıntılı olduğu zamana yetiştiğimizde halimiz ne olur. Sen sahâbenin gittiği yolda ol ve ona tutun. Tanınmamaya gayret et; çünkü bu zaman tanınmama zamanıdır.
Uzlete ve insanlarla beraberliğini azaltmaya bak. Daha önce, insanlar karşılaştıkları zaman birbirlerinden faydalanırlardı. Şimdi o insanlar gittiler. Gördüğümüz kadarıyla bugün kurtuluş, insanlardan uzaklaşmadadır.
İdarecilere yaklaşmaktan ve herhangi bir şeyde onlarla beraber olmaktan sakın. Sakın, “Bu adam yardımcı oluyor, mazlumu savunuyor veya zulme mâni oluyor” desinler diye aldanma. Bu, İblis'in aldatmasıdır. Kötü Kur'ân hafızları kimseyle kötü olmamak için İblis'in bu tuzağına düştüler. Şöyle denirdi: “Câhil âbidin ve kötü âlimin fitnesinden sakının. Çünkü bunların fitnesi, her meftunu yoldan çıkarır.”
Bir mesele ve fetvayla karşılaştığın zaman onu değerlendir ve kimseyle rekâbet etme. Sakın insanların, sözleriyle amel edilmesini seven veya sözlerinin yayılmasını ya da dinlenmesini isteyen, dinlenmediği zaman ise bu yüzünden belli olan kimselerden olma.
Liderliği sevmekten sakın. Kişi için liderlik altın ve gümüşten daha sevimli olur; ama liderlik kapısı kapalı kapıdır. Ancak onu âlimlerden basiret sahibi olanlar görür. Nefsini kontrol et ve niyetle amel et.
Bil ki, insanlara öyle bir şey yaklaştı ki
kişi ölmeyi arzu etmeye başladı. Vesselam.” Ebu Nuaym el-Esbahânî,
Hilyetu'l Evliyâ ve-Tabakâtu'l Asfiyâ
Korkarım ki, beni affetmezsen kabrin ötesinde ondan, Daha dar ve daha yakıcı yerden yakamı kurtaramam..
بِســــــــــــــــــم اللهِ الرَّحْمٰن الرَّحيم
الحمد لله معز الإسلام بنصره ومذل الشرك بقهره ومصرف الأمور بأمره ومستدرج الكافرين بمكره الذي قدر الأيام . دولا بعد له وجعل العاقبة للمتقين بفضله والصلاة والسلام على من أعلى الله منار الإسلام بسيفه أما بعد..
İslam'ı yardım ve zaferi ile yücelten, şirki kudretiyle zelil eden, işlerin idaresini emriyle yürüten, kâfirleri hilesiyle tuzağa düşüren, günleri takdir eden Allah’a hamdolsun. Günleri değişen devirler kılan, sonunda takva sahiplerini nimetine ulaştıran O'dur. Salât ve selam, Allah’ın İslam’ın nurunu kılıcıyla yücelttiği Peygamberin ﷺ üzerine olsun. Bundan sonra...
**في الشام
لن يسمع سبُّ الله وسبُّ الدين بعد الآن الحمدلله
Şam'da artık Allah'a ve Dinine dil uzatılmayacak elhamdulillah**
Şaşarım o kimseye ki: Değersiz ve fânî nasipleri,
pek nefis ve bâki nasiplere tercih etmiştir.
Eni gökler ve yer kadar geniş cenneti satmış, yerine salgın hastalıklara uğramış kimseler ve belâlılar arasında dar bir zindanı almıştır.
Altından ırmaklar akan Adn Cennetleri’ndeki güzel güzel evleri vermiş, yerine sonu harap ve helâkten başka bir şey olmayan, pislik dolu su kenarlarını almıştır.
Yâkut ve mercân gibi olan şen şakrak, sevecen, her biri aynı yaşta bâkireleri satmış, yerine kirli, pis, kötü huylu; ya fuhuş yapan ya da kırık barındıran kadınları almıştır.
İçenler için sırf lezzet olan cennet içkilerini satmış, yerine aklı gideren, dîni ve dünyayı mahveden murdar içkileri almıştır.
Azîz ve Rahîm olan Allah’ın vechine bakma lezzetini, pis ve çirkin suratlıları görüp gönül eğlendirmeye değiştirmiştir.
Rahmân’ın hitâbını dinlemeyi, çalgılar, şarkılar ve dımbırtılar dinlemeye tercih etmiştir.
Her şeyin fazlaca verileceği “mezid” gününde inci, yâkut ve zeberced'den minberler üzerine kurulmayı, şirret şeytanların katıldığı, fısk-ı fucur meclislerinde oturmaya değişmiştir!”
İbn Kayyım, Hâdi’l-Ervâh
“İzzet istiyor ama geceleri uyuyorsun,
İnci peşinde olan, denize dalmaz mı?”
İmam Şafii, Divan
Bil ki zaman aynı kalmaz, tıpkı Allah'ın Azze ve Celle buyurduğu gibi: “O günleri biz insanlar arasında döndürür dururuz.” (Al-i İmrân, 3/140)
Bazen fakirlik bazen zenginlik, bazen izzet bazen zillet olur. Bazen dostları sevindirir, bazen düşmanları üzer.
Mutlu olan, her durumda tek bir esasa bağlı kalan kimsedir ki bu esas Allah'tan sakınmaktır (takva). Çünkü böyle yapan kimse zengin olsa takvası onu süsler. fakir düşse ona sabır kapılarını açar, afiyette olursa üzerindeki nimeti tamamlar, başına bir bela gelse onu güzel gösterir.
Zaman ister onu düşürsün ister çıkarsın, ister çıplak bıraksın ister doyursun, isterse de aç bıraksın, bunlardan hiçbir zarar görmez.
Çünkü bütün bunlar geçici ve değişken şeylerdir. Takva selametin aslıdır, asla uyumayan bir bekçidir ve sürçme anında insanın elinden tutup kaldırır, had ve sınırları aşmaması için onu durdurur. Takva olmaksızın elde edilmiş bir zevkin aldattığı kimse makbul değildir.
Çünkü o zevk değişecek ve onu hüsrana uğramış hâlde bırakıp gidecektir.
Her durumda takvaya sarılmaya bak! Böyle yaparsan muhakkak darlıkta genişlik, hastalıkta esenlik bulursun. Bütün bunlar O takvanın dünyadakı karşılığıdır. Ahiretteki ise malumdur.
Saydul Hatr, İbnu'l-Cevzi
Ebû Bekr, Sirâcu'l-Murîdîn'de (102-103) şöyle demiştir:
“Bu zamanda durum o kadar vahimdir ki kul neye ağlayacağını bilemez:
Dünyasını kaybettiğine mi?
Yoksa dinini kaybettiğine mi?
Veya uzaktaki kardeşlerine mi?
Ya da salih ameller konusundaki destekçilerine mi?
Ya da ilmî derslere ve ondaki uyuşukluğuna mı?
Veya insanların ma'rûfu inkar ve münkeri tasdik üzere birleşmelerine mi?
Veya kendisine itaat etmeyen nefsine mi?
Yoksa gücünün yetmeyeceği şeyleri isteyen karısına mı?
Ya da kendisinde hiçbir göz aydınlığı göremediği çocuğuna mı?
Ya da avretine gözünü kapamayan komşusuna mı?
Veya onun hiçbir hakkını gözetmeyen emirine mi?
Veya başka kimseyi bulamadığında ve başkasında hiçbir iyilik görmediğinde kendisini yaratıklardan soyutlamaya ve Rabb ile yalnız kalmaya zorlayan sabrının kayboluşuna mı?
Ya da bu topluluğu terk edip de başına gelmesini beklediği şeylerden güvende olacağı bir yer bulana kadar hicret edecek hiçbir yerinin olmamasına mı?..
Ancak Allah'a yemin olsun ki, o bütün bunları terk etmeli, aşağılayarak hain nefsine dönmeli ve onunla mücadele etmelidir. belki dün riayet etmediyse bugün itaat eder.”
Dedim ki: Allah bize merhamet etsin ve bizi bağışlasın. Bunlardan en zoru da, insanın hicret edecek hiçbir yerinin olmamasıdır.
✍? Allâme Ebû Katâde el-Filistinî (حفظه الله)
Solcu Gazete Telegram kanalı.
Reklam ve iletişim için: @iletisimads
Last updated 2 weeks ago
🔥Canlı ve Maç Öncesi Tahminler 🔥
⚽️ FUTBOL 🏀 BASKETBOL 🏀 NBA
🎮 FİFA-ESPORTS 📉 Excel tahminleri
Last updated 18 hours ago