كُلَّمَا صَغُرَتِ الْحَسَنَاتُ فِي عَيْنِكَ كَبُرَتْ عِنْدَ اللهِ، وَكُلَّمَا كَبُرَتْ وَعَظُمَتْ فِي قَلْبِكَ قَلَّتْ وَصَغُرَتْ عِنْدَ اللهِ، وَسَيِّئَاتُكَ بِالْعَكْسِ.

"Amellerin gözünde küçüldükçe Allah katında büyür, kalbinde büyüyüp yüceldikçe Allah katında küçülür. Günahların ise bunun tersinedir."

• İbn Kayyim | Medâricu's\-Sâlikîn (1/276)

İmâm ibn Recep şöyle demiştir:

**"Dış güzellik, ancak pis ve kirli günahlardan Allâh'a tevbe edip, O'na yönelip temizlenerek tam olur.
Şüphesiz ki, içi harap olan dış güzelliğin hiçbir yararı yoktur.

Allâh Te‘âlâ söyle buyurmuştur:**

{يَا بَنِي آدَمَ قَدْ أَنْزَلْنَا عَلَيْكُمْ لِبَاساً يُوَارِي سَوْآتِكُمْ وَرِيشاً وَلِبَاسُ التَّقْوَى ذَلِكَ خَيْرٌ}

{Ey Âdemoğulları, size çirkin yerlerinizi örtecek giysi, süslenecek elbise indirdik. Hayırlı olan, takvâ elbisesidir. İşte bu(nlar), Allâh'ın âyetlerindendir, belki düşünüp öğüt alırlar}
[A‘râf Sûresi 26]

Şayet kişi, takvâ elbisesini giymezse, giyinik olsa dahi çıplaklığa bürünüktür."

📚 [Letâ’ifu'l-Me‘ârif 437]

Tercüme: Resul Gençer

http://t.me/mubelli

Kalp, yaratıcısını tanımak, O’nu sevmek, tevhidini yaşamak, O’nunla sevinmek, sevgisiyle keyif almak, O’ndan razı olmak, O’na tevekkül etmek, O’nun uğrunda sevmek ve O’nun uğrunda buğzetmek, O’nun yolunda dostluk kurmak ve düşmanlık etmek, O’nu sürekli zikretmek, O’nun kendisine her şeyden daha sevimli, her şeyden daha ümit verici ve her şeyden daha yüce olmasını sağlamak için yaratılmıştır. Kalbin, bunlar olmadan ne bir nimeti, ne sevinci, ne lezzeti hatta ne de hayatı olur. Bu, kalp için gıda, sağlık ve hayat gibidir. Eğer kalp, bu gıdasını, sağlığını ve hayatını kaybederse her türlü dert, sıkıntı ve üzüntü dört bir yandan ona doğru koşarak gelir ve üzerine sabit bir rehin olarak yerleşir.

• İbn Kayyim | Zâdu'l\-Meâd (4/185) •

اللَّهُمَّ صَلِّ عَلَى مُحَمَّدٍ، وَعَلَى آلِ مُحَمَّدٍ...⚘

AKLINI ŞER'İ NASSIN ÖNÜNDE TUTMAKTAN SAKIN

Şeyhülislam İbn-i Teymiyye (rahimehullah) dedi ki:

-Nuh’un (aleyhisselam) oğlu “Dedi ki, bir dağa sığınacağım o beni sudan korur.”
[ Bu akıldır]

-Nuh (aleyhisselam) "Dedi ki: Bugün rahmet ettiği kimselerden başka Allah’ın emrinden kurtaracak hiçbir koruyucu yoktur.”
[Bu vahiydir]

”Derken ikisinin arasına dalgalar girdi, böylece o da suda boğulanlardan oldu.” Hud/43
[ buda Neticedir]

Her kim, aklını Kuran ve sahih sünnetin önüne geçirirse, denizlerin karanlıklarına, hevaya ve bid’atlere batmış olur.

Kim şer’i emirlere karşı gelirse, kalbinde imandan birşey kalmaz.

[Dar’u Te’ârudi’l Akli ve’n Nakl (1/187)]

Ebû Süleymân ed-Dârânî:

"Nice yiyecekler vardır ki, gece namazından alıkor, ve nice bakışlar vardır ki, bir sûre okumaktan mahrum bırakır."

? [Hilyetu'l-Evliyâ’ 2/307]

Tercüme: Resul Gençer

http://t.me/mubelli

**Kalpler birbirine yakınsa, bedenler arasındaki mesafenin hiçbir önemi yoktur.

Gerçek dostluk ve kardeşliğin işareti:**

Ebu Süleyman bize tahdis etti dedi ki: Ebu Faris bize tahdis etti dedi ki: İshak bin İbrahim’i şöyle derken işittim:

كَانَ بَيْنَ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ مَهْدِيٍّ وَيَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ الْقَطَّانِ مَوَدَّةٌ وَإِخَاءٌ فَكَانَتِ السَّنَةُ تَمُرُّ عَلَيْهِمَا لَا يَلْتَقِيَانِ فَقِيلَ لِأَحَدِهِمَا فِي ذَلِكَ فَقَالَ: إِذَا تَقَارَبَتِ الْقُلُوبُ لَمْ يَضُرَّ تَبَاعُدُ الْأَجْسَامِ. أَوْ كَلِمَةً نَحْوَهَا

Abdurrahman bin Mehdi ve Yahya bin Saîd el-Kattan arasında sevgi ve kardeşlik vardı. Ancak (bazen) bir sene onlar buluşmadan geçerdi. Onlardan birine bu söylenince şöyle dedi:

Kalpler birbirine yakın olduğu sürece, bedenlerin uzaklığı (onlara) zarar vermez. Veya buna benzer bir söz söyledi.

Hattâbi el-Uzle, 41

⏳İbnu'l Cevzî (rahimehullah) dedi ki:

▫️İki şeyden dolayı ramazan ayının sonlarındaki çalışmanın öncesinden daha çok olması gerekir:

? Birincisi; bu on günün şerefinden dolayı ve Kadir gecesini aramak için.

? İkincisi; benzeri ile bir daha karşılaşacağını bilmediği bir aya veda etmek için.

? Et-Tebsira (2/103)