Solcu Gazete Telegram kanalı.
Reklam ve iletişim için: @iletisimads
Last updated 2 weeks ago
🔥Canlı ve Maç Öncesi Tahminler 🔥
⚽️ FUTBOL 🏀 BASKETBOL 🏀 NBA
🎮 FİFA-ESPORTS 📉 Excel tahminleri
Last updated 18 hours ago
꧁?꧂?࿚?࿚?꧁?**꧂
FURKAN SÛRESİ TEFSİRİ (5. KISIM)**
7- Yine dediler ki: 'Bu nasıl peygamberdir ki yemek yer ve çarşılarda dolaşır? Onunla birlikte uyarıcı olmak üzere beraberinde bir melek indirilmeli değil miydi?"
8- 'Yahut ona bir hazine verilmesi veya mahsüllerinden yiyeceği bir bahçesi olması gerekmez miydi? O zalimler 'Siz, ancak büyülenmiş bir adama uyuyorsunuz." dediler.
???
?7. Ayet Tefsiri
Bu, Allah Rasûlünü yalanlayıp risaletine dil uzatanların söyledikleri sözlerdendir. Onlar, onun risaletine karşı, "O, niye bir melek yahut bir hükümdar değil? Yahut niçin bir melek ona yardımcı olmuyor?" diye itiraz edip alay yollu şöyle demişlerdir: "Bu nasıl bir peygamberdir?" Risalet iddiasında bulunana ne oluyor "ki yemek yer," bu, insanların özelliklerindendir, o, yemek yemeyen, insanların gerek duyduğu şeylere ihtiyaç duymayan bir melek olmalı değil miydi? "ve" üstelik "çarşılarda" alışveriş için "dolaşır?" Bu, onların yanlış kanaatlerine göre peygamber olana yakışan bir şey değildi. Oysa Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: "Bizim senden önce gönderdiğimiz rasûller de muhakkak yemek yerler ve çarşılarda dolaşırlardı." (el-Furkan, 25/20) "Onunla birlikte uyarıcı olmak üzere beraberinde bir melek indirilmeli değil miydi?" Yani niye onunla birlikte, ona yardımcı ve destek olmak üzere bir melek indirilmedi? Onların yanlış kanaatlerine göre kendisi tek başına risalete yeterli değildi ve bu risaletin gereklerini yerine getirme güç ve kudretine de sahip değildi.
?8. Ayet Tefsiri
"Yahut ona bir hazine," çalışıp çabalamadan bir araya getirilmiş bir yığın mal "verilmesi" veya "mahsüllerinden yiyeceği bir bahçesi olması," böylelikle rızık kazanmak maksadıyla pazarlarda dolaşma ihtiyacından kurtulması "gerekmez miydi? O zalimler"i bu sözleri söylemeye iten, onların zulümleridir. Yoksa bu konuda kafalarının karışık olması ve bir türlü işin içinden çıkamamaları değildir. Onlar "Siz ancak büyülenmiş bir adama uyuyorsunuz." dediler." Halbuki onlar, onun aklının ne kadar mükemmel olduğunu, sözlerinin ne kadar güzel ve hiçbir eleştiriye kabil olmayacak kadar eksiklikten uzak olduğunu biliyorlardır. Buna rağmen bu sözü söylediler.
꧁?꧂?࿚?࿚?꧁?꧂
**Allah azze ve celle'nin ilk emri "İkra"
"Oku"
Hedefimiz; Kur'an'ın Ölülere değil dirilere indirildiğini kabul ettirmek...
İçindeki emir, yasak ve hükümlerle amel ettirip tüm sahte Rablerin rabliğini inkar edip bir ve tek olan Allah'ın Rabliğini dil ile ikrar kalp ile tasdik beden ile amel ettirmek...**
꧁?꧂?࿚?࿚?꧁?꧂
?FURKAN SÛRESİ MEALİ-3?
56. Biz seni ancak müjdeci ve uyarıcı olarak yolladık.
57. De ki: “(Davetim karşılığında) sizden hiçbir ücret istemiyorum. Tek isteğim Rabbine (yaklaştıran ve O’nu razı eden) yol tutan kimseler (kazanmaktır).”
58.Hiç ölmeyecek, El-Hayy olan (Allah)’a tevekkül et! O’nu hamd ile tesbih et. Kullarının günahlarından haberdar olarak O yeter.
59. (O Allah) ki gökleri, yeri ve ikisi arasındakileri altı günde yaratan, sonra arşa istiva edendir. (O,) Rahmân’dır. O’nu bilene sor.
60. Onlara: “Rahmân’a secde edin.” denildiğinde: “Rahmân da nedir?” derler. “Senin bize emrettiğine mi secde edeceğiz?” (Bu,) onların kaçıp uzaklaşmalarını arttırdı.
61.Gökte burçlar yaratan, orada bir kandil ve ışık saçan bir Ay yaratan (Allah) ne yüce, ne mübarektir.
62. Dileyenin öğüt alması ya da şükretmesi için geceyi ve gündüzü birbiri ardınca kılan O’dur.
63.Rahmân’ın kulları yeryüzünde tevazu ile yürür. Cahiller kendilerine sataştığı zaman: “Selam olsun size!” derler.
64. Onlar, geceyi Rableri için secdede ve kıyamda geçirirler.
65. Onlar ki: “Rabbimiz! Cehennem azabını bizden çevir. Şüphesiz ki onun azabı, sürekli ve katlanılması zor bir cezadır.” derler.
66.Şüphesiz ki o, ne kötü bir yerleşim yeri ve ne kötü bir konaktır.”
67.Onlar, harcadıklarında israf ve cimrilik etmez, bu ikisi arasında (dengeli) bir yol tutarlar.
68.Onlar, Allah’la beraber başka bir ilaha dua etmez, (İslam’ın izin verdiği kısas gibi meşru bir) hak olmaksızın, Allah’ın haram kıldığı cana kıymaz ve zina da etmezler. Kim de bunları yaparsa bir cezayla karşılaşacaktır.
69.Kıyamet Günü'nde azabı kat kat arttırılacak, (azabın içinde) aşağılanmış bir hâlde ebediyen kalacaktır.
70. (Fakat) tevbe eden, iman eden ve salih amel işleyenler bunun dışındadır. Allah, bunların günahlarını sevaba çevirir (ya da şirklerini imana, cinayetlerini ıslaha, zinalarını iffete çevirir). Allah (günahları bağışlayan, örten ve günahların kötü akıbetinden kulu koruyan) Ğafûr, (kullarına karşı merhametli olan) Rahîm’dir.
71. Kim de tevbe edip salih ameller işlerse şüphesiz ki o, tevbesi makbul olarak Allah’a dönmüş olur.
72.Onlar, yalana şahitlik etmezler. Boş/yararsız/batıl bir şey gördüklerinde, değerli/onurlu insanların tavrını sergileyerek yüz çevirip giderler.
73.Onlar, Rablerinin ayetleri kendilerine hatırlatıldığında sağır ve kör gibi davranmazlar. (Kulak kabartıp, anlamaya çalışırlar.)
74.Onlar ki: “Rabbimiz! Bize eşlerimizden ve çocuklarımızdan göz aydınlığı/sevinç ve huzur kaynağı olacak kimseler ihsan et. Ve bizi muttakilere imam/öncü kıl.” derler.
75. İşte bunlar, sabretmelerine karşılık (cennette özel konuklar için hazırlanmış) odalarla mükâfatlandırılırlar. Ve orada selamlanma ve esenlik temennileriyle karşılanırlar.
76.Orada ebedî olarak kalacaklardır. Orası ne güzel bir yerleşim yeri ve ne güzel bir konaktır.
77. De ki: “Şayet duanız olmasaydı Allah katında bir kıymetiniz olur muydu? Ancak sizler yalanladınız. (Yalanlamanızın karşılığı olarak azap) kaçınılmaz olacaktır.”
꧁?꧂?࿚?࿚?꧁?꧂
꧁?꧂?࿚?࿚?꧁?꧂
?FURKAN SÛRESİ MEALİ-2?
25. O gün, gök bulutlarla parçalanacak ve melekler ardı sıra indirilecektir.
26. O gün, gerçek hâkimiyet/egemenlik Rahmân’a aittir. Ve o, kâfirler için çok zor bir gündür.
27. O gün, zalim ellerini ısırır ve der ki: “Keşke Resûl ile beraber bir yol edinseymişim (ona tabi olsaymışım)!”
28. Eyvahlar olsun! Vay başıma gelene! Keşke falancayı dost edinmeseymişim.”
29. Andolsun ki o, zikir/Kur’ân bana geldikten sonra beni ondan saptırdı. Şeytan, (önce vaadlerde bulunan sonra da) insanı yardımsız yarı yolda bırakandır.”
30. Resûl der ki: “Rabbim! Şüphesiz ki benim kavmim, bu Kur’ân’ı terk edilmiş olarak bıraktılar.
31. İşte böylece biz, her peygambere suçlu günahkârlardan düşman kıldık. Yol gösteren ve yardım eden olarak Rabbin yeter.
32. Kâfirler dediler ki: “Kur’ân onun üzerine bir seferde indirilseydi ya!” Böyle (parça parça) indirdik ki kalbini sağlamlaştıralım. Ve onu tertil üzere/ağır ağır okuduk.
33. Onların (seninle tartışmak ve delillerini çürütmek için) getirdiği hiçbir örnek yoktur ki, mutlaka biz, (cevap olarak) sana hakkı ve daha güzel olan bir açıklamasını getirmişizdir.
34. Onlar ki; yüzleri üzere cehenneme haşrolunurlar. Bunlar mekânları en şerli, yolları en sapkın olanlardır.
35. Andolsun ki Musa’ya Kitap verdik ve kardeşi Harun’u da ona yardımcı kıldık.
36. Dedik ki: “Ayetlerimizi yalanlayan topluluğa gidin.” Sonunda o (topluluğu) yerle bir ettik.
37. Nuh Kavmi peygamberleri yalanlayınca, onları (tufanda) boğduk ve onları insanlar için (ibret alınacak) bir ayet kıldık. Biz, zalimler için can yakıcı bir azap hazırladık.
38. Âd, Semud, Ress halkı ve bunların arasında (yaşamış) nice kavimleri de (helak ettik).
39. Onlardan her birine (öğüt alıp, hakka yönelecekleri) misaller verdik. (İnkârda diretince) hepsini (azapla) kırıp geçirdik.
40. Andolsun ki onlar, kötülük/helak yağmuruna tutulan beldeye gelmişlerdi. Orayı görmüyorlar mıydı? (Hayır, öyle değil! Görüyorlardı elbet!) Fakat onlar yeniden dirilmeyi ummuyorlardı.
41. Seni gördüklerinde, yalnızca seni alaya alıyorlar (ve diyorlar ki): “Allah göndere göndere bunu mu resûl olarak gönderdi?”
42. (Ve şöyle diyerek övünüyorlar:) “Şayet üzerlerine titreyip onların etrafında kenetlenmeseydik, neredeyse bizi ilahlarımızdan saptıracaktı.” Azabı gördükleri zaman, kimin yolu daha sapkınmış bileceklerdir/anlayacaklardır.
43. Hevasını / arzusunu ilah edineni gördün mü? Şimdi sen mi ona vekil olacaksın?
44. Sen, onların çoğunun dinleyip aklettiğini mi sanıyorsun? Onlar, yalnızca hayvanlar gibilerdir. Hayır, hayır yolca daha sapkınlardır.
45. Görmedin mi Rabbin gölgeyi nasıl da uzattı? Şayet dileseydi onu hareketsiz kılardı. Sonra Güneş’i ona delil kıldık.
46 . Sonra o (gölgeyi) ağır ağır kendimize çektik.
47. Sizin için geceyi bir elbise, uykuyu dinlenme, gündüzü de (rızkınızı aradığınız) bir başlangıç ve yayılma (vakti) kılan O’dur.
48. Rahmetinin / Yağmurun öncesinde rüzgârları bir müjde olarak gönderen O’dur. Ve gökten tertemiz bir su indirdik.
49. (Yağmuru indirdik ki) ölü beldeyi onunla diriltelim, yarattığımız hayvanların ve insanların birçoğunu onunla sulayalım.
50. Andolsun ki (o yağmuru), öğüt almaları için onların arasında çevirdik durduk. Ancak insanların çoğu (anlamak ya da inanmak yerine) küfürde direttiler.
51.Şayet dileseydik, her beldeye bir uyarıcı gönderirdik. (Ancak, tüm insanlığa seni gönderdik.)
52.Kâfirlere itaat etme! Ve o (Kur’ân’la) onlara karşı büyük bir cihad ver.
53.İki denizi salıveren (birbirlerine karışmadan akmalarını sağlayan) O’dur. Bu, tatlı mı tatlı, bu da oldukça tuzlu ve acıdır. O ikisi arasında bir engel ve net bir sınır koymuştur.
54. İnsanı sudan yaratan ve ona nesep/soy ve sıhriyet/nikâh yolu ile (akrabalık bağları) veren O’dur. Senin Rabbin her şeye güç yetirendir.
55. Allah’ı bırakıp, kendilerine fayda ve zararı olmayan şeylere ibadet ediyorlar. Kâfir, (şeytanın yanında saf tutup, ona uyarak) Rabbine karşı çıkandır.
꧁?꧂?࿚?࿚?꧁?꧂
?✏️?✏️?✏️?✏️?✏️?✏️?✏️
YÂSÎN SÛRESİ KAVRAMLAR
(40-83. Ayetler)
? Cehennem Kavramının Anlam ve Mâhiyeti
? Cehennem, azap yurdu olan ateşin özel ismidir. Arapça “cehmân” kelimesinden alınmış olup, bu da “cehm” den türetilmiştir. Cehm, sert ve çirkin olmak; cehmân, dibi görünmez derin kuyu demektir.
? Kur’ân-ı Kerim’de cehennem kelimesi 77 yerde zikredilmekle birlikte; aynı anlamda kullanılan başka kelimeler de bulunmaktadır.
? Cehennem ve oradaki hayat, Kur’ân-ı Kerim’de şu şekilde tasvir edilir:
✓ Suçlular cehenneme vardıklarında, cehennem onlara büyük kıvılcımlar saçar, uzaktan gözüktüğünde onun kaynaması ve uğultusu işitilir.
✓ İnkârcılar için bir zindan olan cehennem, ateşten örtü ve yataklarıyla, cehennemlikleri her taraftan kuşatan, yüzleri dağlayan ve yakan, deriyi soyup kavuran, yüreklere çöken, kızgın ateş dolu bir çukurdur.
✓ Yakıtı insanlarla taşlar olan cehennem, kendisine atılanlardan bıkmayacaktır.
✓ İnsanın içine işleyen bir sıcaklık ve kaynar su içinde, serin ve hoş olmayan bir kara dumanın gölgesinde bulunacak cehennemliklerin derileri, her yanışında, azabı tatmaları için başka derilerle değiştirilecektir.
✓ Onların yiyeceği zakkum ağacı, içecekleri kaynar su ve irindir.
✓ Orada serinlik bulamadıkları gibi, içecek güzel bir şey de bulamayacaklardır.
✓ Allah’ı görmekten mahrum kalacak inkârcı kâfirlere Allah bağışlayıp rahmet etmeyecek, cehennem azâbı onları kuşatacaktır.
✓ Günahkâr mü’minler, cehennemde ebedî kalmayacaklar, Peygamberimiz’in (s.a.s.) hadislerinde de bildirildiği gibi, cezalarını çektikten sonra cennete konulacaklardır.
?✏️?✏️?✏️?✏️?✏️?✏️?✏️
?✏️?✏️?✏️?✏️?✏️?✏️?✏️
YÂSÎN SÛRESİ KAVRAMLAR
(40-83. Ayetler)
? Mal Dışında Verilen Sadakalar
Mal dışında verilen sadakalar iki kısma ayrılır:
? Birincisi: Başka insanları da kapsayan ve onlar için de sadaka olan iyiliklerdir. Belki de bu, malla yapılan sadakadan daha üstündür. Bu, iyiliği emretmek ve kötülükten alıkoymak gibidir. Çünkü bu, Allah'a itaat etmeye çağırmak, O'na karşı isyanda bulunmaya engel olmaktır. Bu ise mal ile faydalı olmaktan daha hayırlıdır. Faydalı ilim öğretmek, Kur'an okutmak, yoldan eziyet verici şeyleri kaldırmak, insanlar için menfaat sağlamak ve onlara zarar veren şeyleri ortadan kaldırmak da böyledir. Müslümanlar için dua etmek ve istiğfarda bulunmak da böyledir.
Amr bin Dînâr şöyle der: Bize, Rasulullah'ın (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurduğu ulaşmıştır: 'Hiçbir sadaka, Allah'a (iyi) sözden daha sevimli değildir. Sen, Allah'ın şöyle buyurduğunu işitmedin mi? Güzel bir söz ve bağışlama, peşinden gönül kırma gelen bir sadakadan daha hayırlıdır.' (Bakara, 263) Bunu, İbn Ebu Hatim rivayet etmiştir. (Ibn Kesir Tefsir, Ibn Ebu Hatim rivayet etmiştir.)
Hasan-ı Basri'nin mürsel rivayetlerinden birinde Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurur: 'İnsanlara güler yüzlü bir şekilde selâm vermen, sadakadır. Bunu, İbn Ebu'd-Dünyâ rivayet etmiştir.
İbn Hibban, Sahih'inde Ebu Zer'den rivayet ettiğine göre, Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: 'Güneşin doğduğu her gün, âdemoğlunun sadaka vermesi, üzerine bir borçtur. 'Ey Allah'ın Rasulü! Her gün verecek sadakayı biz nerden bulalım? diye sordular. Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Şüphesiz hayır kapıları pek çoktur. Tespih, tekbir, tahmid, tehlil, iyiliği emretmek, kötülükten alıkoymak, yoldaki zarar veren şeyleri gidermek, sağır olana duyurmak, gözleri görmeyene yol göstermek ihtiyacı için sana danışan kimseye yol göstermen, imdat dileyen mazlum için koşman, gücün yettiği kadar zayıfların yüklerini taşıman; bütün bunlar kendi nefsine senin tarafından verilmiş bir sadakadır." (Ibn Hibban, 3377)
?? Kişinin, ailesi için yaptığı harcamaların sadaka olduğu hadislerde bildirilir.
Buhari ve Müslim'de, Ebu Mes'ud el-Ensari'den rivayet edildiğine göre, Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: 'Kişinin, ailesi için yaptığı harcama sadakadır.' Müslim'in rivayeti şöyledir: '...sevabını Allah'tan beklerse...' Buhari'nin diğer bir rivayetteki lafzı şöyledir: 'Kişi, karşılığını Allah'tan bekleyerek ailesi için bir harcama yaptığında, bu harcama onun için sadaka olur." (Buhari, 55, 4006, 5351; Edebul Mufred, 749, Müslim, 1002)
? İkincisi: Mali olmayan sadakanın ikinci çeşidi ise faydası sadece yapan kimse ile sınırlı olan sadakadır. Tekbir, tespih, tahmid, tehlil, istiğfar gibi zikir çeşitleri böyledir. Namaz için mescide yürümek de aynı şekilde sadakadır. Ancak hadislerde, namaz, oruç, Hacc ve cihadın sadaka olduğu zikredilmemiştir. Bu amellerin çoğu, mali sadakalardan daha üstündür. Çünkü bu ameller, mallarıyla nafile ibadetlerde bulunan zenginlerin yaptıkları amellere karşılık ne yapmaları gerektiğini soran fakirlere cevap olarak zikredilmiştir. Farzlara gelince, onları yerine getirmede herkes ortaktır.
Zikrin, malla verilen sadaka ve diğer amellerden üstün olduğu konusunda birçok nas vardır.
Ebu'd-Derda, Rasulullah'tan söyle buyurduğunu rivayet etmiştir: 'Dikkat edin! Amellerinizin en hayırlısı, Allah katında en değerlisini, derecelerinizi daha fazla yükselten sizin için altın ve gümüş dağıtmaktan daha hayırlı ve düşmanla karşılaşıp sizin onların boyunlarını, onların da sizin boyunlarınızı vurmanızdan daha hayırlı bir şeyi size haber vereyim mi? Orada bulunanlar: 'Evet' dediler. Rasulullah şöyle buyurdu: 'Aziz ve yüce olan Allah'ı zikirdir (devamlı hatırlayıp gündemde tutmaktır)" Bunu, Imam Ahmed ve Tirmizi rivayet etmiştir. Imam Malik de Muvatta'da Ebu'd Derda'dan mevkuf olarak rivayet etmiştir
?✏️?✏️?✏️?✏️?✏️?✏️?✏️
Solcu Gazete Telegram kanalı.
Reklam ve iletişim için: @iletisimads
Last updated 2 weeks ago
🔥Canlı ve Maç Öncesi Tahminler 🔥
⚽️ FUTBOL 🏀 BASKETBOL 🏀 NBA
🎮 FİFA-ESPORTS 📉 Excel tahminleri
Last updated 18 hours ago