İbn Teymiyye şöyle demiştir: "Allah Teala'nın alemin yukarısında olduğu; bunun üzerinde düşündükten sonra Kitab, Sünnet ve ümmetin Selefinin İCMASI İLE, Cennete yemenin ve içmenin olduğunun bilindiği gibi, Rasullerin gönderilip kitapların indirildiğinin bilindiği gibi, Allah'ın her şeyi bildiğinin ve her şeye kadir olduğunu bildiği gibi, O'nun gökleri, yeri ve bunlar arasındakileri yarattığının bilindiği gibi zorunlu olarak bilinen bir şeyidir. Hatta ULUVV İLE NASLARIN SAYSININ YÜZLERE ULAŞTIĞI SÖYLENMİŞTİR. Nebi sallallahu aleyhi ve sellem'den, Sahabe'den ve Tabiin'den nakledilen hadisler de buna muvafık olarak mütevatirdir. Bundan dolayı SELEF BUNU İNKAR EDENİN TEKFİRİ ÜZERİNE İCMA ETMİŞTİR. ÇÜNKÜ ONLARIN NEZDİNDE BU DİNDEN BİLİNMESİ ZORUNLU OLAN BİR ŞEYDİR." (Der'u't Tearud 7/26)

Tarih, Gazze'de kadınların Ramazan ayında oruçluyken dünyanın gelmiş geçmiş en alçak yaratıkları tarafından tecavüze uğradığını yazacak!!

57 Müslüman ülke de buna sessiz kaldığını asla unutmayacağız.

•Kişi şirkten tevhid ile kurtulur!

•Bidatten sünnete uyarak kurtulur!

•Günahlarından ise Rabbine samimi bir tevbe ile kurtulur!

-İbn Kayyım el Cevziyye

“Unutulmamalıdır ki; su beden için neyse, hakkı verilerek kılınan bir Namaz da ruh/maneviyat için odur.”

-Halis Bayancuk Hoca

"Hayatlarını sürekli oyunla eğlenceyle geçirenler öldükleri zaman 'LA İLAHE İLLALLAH ' demeyi beklemesinler."

Halis BAYANCUK Hoca.

İslâm “lâ ilâhe illallah” ile başlar, “iyyâke na‘büdü” ile yürürlüğe girer. Kur’an’da birçok yerde Allah’a kulluk emredilir. Çünkü insanları, bütün emirlerine itaatte kul etme hakkı ancak O’nundur. Zaten Allah da insanları bunun için yaratmıştır . Çünkü Bir’e kul olmayan bine kul olur; Allah’a kullukta yücelik ve hürlük, kula kullukta ise esaret ve küçülme vardır. Seyyid Kutub, tefsirinde; “Öyle bir zaman gelir ki insanlar, Allah’ı sözde inkâr etmeyebilir, O’na ibadeti de terketmezler ama o ibadeti ya birine gösteriş olarak yaparlar, ya helal ve haramı (serbestlik ve yasakları) tayin ve ilanda, başkalarının İslâm’a aykırı emirlerine istekle itaat ederler, ya da İslâm’a aykırı olarak bir kimseye sığınmak ve ondan bir pâye elde etmek isterler ki. Bu durumda onları rab kabul etmiş, onlara tapmış ve kulluk etmiş olurlar. Böylece ‘müslümanım’ dedikleri halde –Allah korusun– şirke düşerler.” der. “İslâm öncesi Arap müşrikleri de ideolojileri yönünden Allah’ı inkâr etmiyorlar fakat O’nun, hayatlarında hükümleri geçerli olan Rab olmasını kabul etmiyorlardı. İşte Allah’a Rab, Mâlik (Hükümran) ve tek İlâh olarak inanmamak şirk olur.” (Seyyid Kutub, VIII, 284). [bkz.

Çok fazla düşünmeyin ama sık sık estağfurullah , düşünmekle açılmayan kapıları estağfurullah açar.! ❤

“…Allah’ı çokça zikreden erkekler ve çokça zikreden kadınlar için Allah, bir mağfiret ve büyük bir mükâfat hazırlamıştır.”

(Ahzab 35)

“Haberiniz olsun ki, kalpler ancak Allah’ı anmakla huzura erebilirler.”

(Rad,28)

Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:

“Rabbini zikreden kimseyle Rabbini zikretmeyen kimsenin durumu diri ve ölü kimsenin durumu gibidir.”

(Buharî)

Allah'tan bağışlanma diliyorum ki bizi bağışlasın ve bizden razı olsun.
O bizi razı edecek ve kendi gölgesinden başka gölgenin bulunmadığı bir günde bizi kendi gölgesinde gölgelendirecektir.