---------•°•°•°•°•°•----------

#DELİ VEYÂHUT #HASTALIKLI BİR

KADIN İLE EVLENEN KİŞİNİN

MEHİRÎ HAKKINDA BİR BAB;

١٥٠٣ - وَحَدَّثَنِي عَنْ مَالِكٍ : عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ، عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيَّبِ، أَنَّهُ قَالَ : قَالَ عُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ : أَيُّمَا رَجُلٍ تَزَوَّجَ امْرَأَةً، وَبِهَا جُنُونٌ، أَوْ جُذَامٌ، أَوْ بَرَصٌ، فَمَسَّهَا، فَلَهَا صَدَاقُهَا كَامِلاً، وَذَلِكَ لِزَوْجِهَا غُرْمٌ عَلَى وَلِيِّهَا.

قَالَ مَالِكٌ : وَإِنَّمَا يَكُونُ ذَلِكَ غُرْماً عَلَى وَلِيِّهَا لِزَوْجِهَا، إِذَا كَانَ وَلِيُّهَا الَّذِي أَنْكَحَهَا، هُوَ أَبُوهَا أَوْ أَخُوهَا، أَوْ مَنْ يُرَى أَنَّهُ يَعْلَمُ ذَلِكَ مِنْهَا، فَأَمَّا إِذَا كَانَ وَلِيُّهَا الَّذِي أَنْكَحَهَا ابْنَ عَمٍّ,  أَوْ مَوْلًى، أَوْ مِنَ الْعَشِيرَةِ، مِمَّنْ يُرَى أَنَّهُ لاَ يَعْلَمُ ذَلِكَ مِنْهَا, فَلَيْسَ عَلَيْهِ غُرْمٌ، وَتَرُدُّ تِلْكَ الْمَرْأَةُ مَا أَخَذَتْهُ مِنْ صَدَاقِهَا، وَيَتْرُكُ لَهَا قَدْرَ مَا تُسْتَحَلُّ بِهِ

Ömer b. Hattab (radıyallahu anh) dedi
ki:

Bir adam, kendisinde delilik, cüzzam veya alaca hastalığı olan bir kadınla evlense ve onunla temasta bulunsa, onun mehrini tamamen vermesi gerekir, kadının velisi ise (aldatan durumda olduğu için) mehrin tamamını kocaya öder,
Said b. Museyyeb'den Rivâyet edilen

?• benzeri için bkz. Şeybanî, 539?

İmâm-ı Mâlik Rahimehullâh dedi ki: Eğer ismi geçen kadını nikahlayan velisi, babası, yahut kardeşi veyahut kusurunu bilen biri olursa mehrin tamamını kocaya öder. Ama nikahlayan veli, amcasıoğlu, yahut mevlası (kendisini azat eden efendisi), yahut da kusurunu bilmeyen yakın kimselerden ise mehri ödemez, kadının kendisi mehirden aldığını iade eder, koca da bir kısmını tazminat olarak kadına bırakır.

?•Mâlik el-Muvâtta; 1503?

@Tevhidi_Okul

السلام عليكم ورحمة الله وبركاته

Değerli takipçilerim

@Tevhidi okul sahibi olarak size güveniyorum
lütfen duyarsız kalmayalım yüzümü kara çıkarmayacağınıza inanıyorum

Bir şeyi Unutmayalım veren el alan elden üstündür
Allah Azze ve celle bize ne diyor bakara suresi 254 de

"size verdiğimiz rızıktan Allah yolunda harcayın"

Sadaka maldan bir şey eksiltmez diyen bir Peygamberimiz var ve biz bu Peygamberin ümmetiyiz

Lütfen duyarsız kalmayalım kanalda paylaşılan ibandan bağışlarınızı göndere bilirsiniz, ikizlerin cokaz zamanı kaldı..

Bizler Aysima We Nursima Kardeşler Olarak Allah’ın Bu Ümmete Emanetleriyiz ..
SMA Tip 2 Hastası Çocuklarız 3.son Valilik iznimiz.
kampanyamız Şuan %57
Anne We Babamız 2019 da Geçirdikleri Bir Kaza Sonucu Bizlere Bakamicak durumdalar.
HALAMIZ 25 yaşında Hayatını Bize Adadı Ama Bu Hastalık Sürecinde Annemizin Şefkatinden Sewgisinden Bile Mahrumuz Eyer Bu Emaneti Rabbimizden Kabul Ederseniz Hem Hasta iki Çocuğun İlacına Wesile Hemde Anne Babasına Kavuşması İçin Yardım Etmiş Olacaksınız Allah Rızası İçin Hem Hasta Hemde Yetim Kaldık Bize Yardım edin
Dekontlari; Erkek Kardeşlerim @bahattin2881'e
Hanım Kardeşlerim @sustumqq   'a atalim İnşeAllah Allah azze ve celle Kabul buyursun...... ?

•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•

Abdullah İbni Mesûd radıyallahu anh’ın karısı
Zeynep es-Sekafiyye radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre birgün

Resûlullah ﷺ -“Ey kadınlar!

Zînet eşyânızdan bile olsa sadaka veriniz” buyurmuştu.

Zeynep sözüne devamla dedi ki:

Bunun üzerine ben Abdullah İbni Mesûd’un yanına dönerek:

- Sen eli dar bir adamsın. Resûlullah ﷺ
bize sadaka vermemizi emretti.

Ona git de bir soruver.

Sadakamı sana vermekle bu emri yerine getiriyorsam ne âlâ. Şayet olmuyorsa başkasına vereyim, dedim. Abdullah:

- Kendin git sor, deyince ben de gittim. Peygamber’in ﷺ kapısına varınca, ensârdan bir kadının orada beklediğini gördüm.
Meğer onun derdi de benimkinin aynıymış.
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in huzuruna girmeye de pek çekinirdik.
İçeriden Bilâl çıkıverince ona:

- Peygamber’e ﷺ git de, “Kapıda iki kadın bekliyor ve kocalarıyla kendi yetimlerine verecekleri sadakanın kabul olup olmadığını soruyorlar, de!. Ama bizim kim olduğumuzu söyleme!” dedik.
Bilâl hemen Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in huzuruna girerek meseleyi anlattı.
Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem:

- “Kim onlar?” diye sordu.

Bilâl de:

- Ensârdan bir kadınla Zeynep, deyince, Resûlullah salllallahu aleyhi ve sellem:

- “Hangi Zeynep’miş o?” diye sordu.

Bilâl:

- Abdullah’ın karısı, dedi.

Bunun üzerine Resûlullah ﷺ şöyle buyurdu:

- “Onlar -böyle yapmakla- iki sevap birden kazanırlar.
Biri yakınlarını himâye sevabı, diğeri de sadaka sevabı.”

?Buhârî, Zekât 48; Müslim, Zekât 45. ?

@Tevhidi_Okul