KİTAPKURDU

Description
Kitap alıntılarının olduğu güzel bir vakit geçirmeniz dileğiyle....

#kitap #kitapgünlüğü #kitapsever #okuryazar
Advertising
We recommend to visit

Solcu Gazete Telegram kanalı.

Reklam ve iletişim için: @iletisimads

Last updated 2 weeks, 1 day ago

Gündemi tek mesajla takip etmek için bildirimleri açabilirsiniz.

İletişim: @bptdestek

Last updated 4 days, 14 hours ago

🔥Canlı ve Maç Öncesi Tahminler 🔥

⚽️ FUTBOL 🏀 BASKETBOL 🏀 NBA

🎮 FİFA-ESPORTS 📉 Excel tahminleri

Last updated 1 day, 18 hours ago

1 year, 5 months ago

Aziz Nesin / Yol

Yıl, 1919, 1920 olacak... Babam yok ortalarda. O, çok daha önceleri Anadolu'ya gitmiş, bizi öyle bıra­kıp... Anadolu'da Kurtuluş Savaşı var.
...
Annem, dikiş makinesini alçak bir tahta san­dık üstüne koyup, önüne mindere oturuyor. Tıkır tıkır dikiş dikiyor. Sağ yanından Amerikan bezleri makineye giriyor, sol yanından uzun paçalı erkek donları çıkıyor. Bunlar asker donları. Annemin as­ker donu dikerek kazandığı parayla geçinemiyoruz. Karanlık basınca, ama iyice karanlık basınca beş numara gaz lambasını yakıyor annem Sonra yüklükten şilteleri çıkarıp yere seriyor. Ayaklarımı, yüzümü yıkayıp beni yatırıyor. Öpüyor beni.
— Haydi oğlum uyu... diyor.
Kendisi dikiş makinesinin başına geçiyor, ma­kinenin kolunu hiç durmadan eliyle çeviriyor. Salın­caktaki kardeşim, mızıldanırsa, ipini çekip salın­cağı sallıyor.
— Uyu kızım... diyor.
Ben yorganı başıma çekiyorum. Kardeşim uyu­yor. Annem mırıldanarak içli bir türkü söylüyor.

Annem dikiş makinesinde, Amerikan bezinden asker çamaşırı dikip, kazandığı parayla bizi besliyor. Sonra dantel örmeye, o zamanki kadınların başlarına örttükleri yemenilerin, başörtülerin kenar­larını süsleyen «oya» işlemeye de başladı. «İdare lambası» denilen petrol kandilinde geceleri gözü iyi görmediği için, gündüzleri dantel örer, oya işler, geceleri de makinede çamaşır dikerdi. Yatağımda dikiş makinesinin tıkırtıları içinde uyuyakalırdım.

O yemeni oyalarından şimdilerde hiç yok ortalarda. Renk renk iplik kukalarından işlenen oyalar, bugün antika değerinde sayılır.

Onsekizindeki annem o oyaları, renkli kuka ipliklerinden değil de, gözyaşlarından, gözünün ışığından örer, işler sanırdım. Anamın elinden çıkmış o oyalardan bir tekine şimdi bütün kitaplarımı, bun­dan sonra yazacaklarımı da verirdim.

1 year, 5 months ago

Dalai Lama'nın "Mutluluk Sanatı" adlı kitabındaki 18 öğüdü ;

  1. Büyük sevgiler ve büyük başarıların, risklerinin de büyük olduğunu unutmayın.

  2. Kaybettiğinizde, durumdan alacağınız dersi kaybetmeyin.

  3. Üç "S" kuralını uygulayın. 1. Kendinize Saygı, 2. Diğerlerine Saygı, 3. Tüm hareketleriniz için Sorumluluk.

  4. İstediğinizi elde edememek bazen muhteşem bir talih kuşudur.

  5. Kuralları iyi öğrenin ki onları doğru dürüst yıkasınız.

  6. Küçük bir anlaşmazlığın büyük bir arkadaşlığı incitmesine izin vermeyin.

  7. Bir hata yaptığınızı anladığınız anda derhal düzeltmek için gerekli adımları atın.

  8. Her gün biraz yalnız vakit geçirin.

  9. Kollarınızı değişime açın ama değerlerinizi terk etmeyin.

  10. Sessizliğin bazen en iyi cevap olduğunu hatırlayın.

  11. İyi ve onurlu bir hayat yaşayın böylece yaşlandığınızda ve geçmişi düşündüğünüzde o hayatın keyfini ikinci defa çıkarabilesiniz.

  12. Hayatınızın temeli evinizdeki sevecen atmosferdir.

  13. Sevdiklerinizle olan anlaşmazlıklarda sadece o anki durumla ilgilenin, geçmişi yeniden ortaya çıkarmayın.

  14. Bilginizi paylaşın. Bu ölümsüzlüğü başarmanın bir yoludur.

  15. Yeryüzüne kibar davranın.

  16. Yılda bir defa daha önce gitmediğiniz bir yere gidin.

  17. Birbirinize olan sevginizin birbirinize olan ihtiyacınızdan fazla olduğunda en iyi ilişkiyi yaşadığınızı hatırlayın.

  18. Başarınızı o başarıyı yakalamak için neleri bırakmak zorunda kaldığını fark edin.

1 year, 5 months ago

Okurken okuduklarını zihinde canlandırmak, anlayarak hızlı okuma yöntemlerinden biridir. Bu yöntem bir yandan hız okumanızı sağlayacak bir yandan da kitaptan kolayca kopmanızı engelleyecektir. Tabi, bu noktada zihninizde canlandırdıklarınıza kendinizi kaptırmamanız gerekir. Aksi takdirde hayal dünyasına dalarak kitaptan uzaklaşabilirsiniz.

Bir Kural Daha: 20 20 20 Kuralını Uygulayın.

Okuma yaparken kitapla aranızdan yaklaşık 30 cm mesafe olmalı. Daha yakın ya da uzak mesafe, gözlerinize zarar verebilir. Peki, 20 20 20 kuralı nedir? Her 20 dakikada bir başınızı kitaptan kaldırıp 20 saniye boyunca 20 metre uzağa bakmalısınız. Bu basit ve zahmetsiz egzersiz, okuduğunuz kitaba daha iyi odaklanmanızı sağlayarak anlamanızı kolaylaştıracaktır.

Dikkatinizin dağıldığını fark ettiğinizde bir dakikalık nefes egzersizleri de yapabilirsiniz. Bu egzersizler, dikkatinizi kolayca toplamanıza yardımcı olur. Ayrıca gözlerinizi kapatıp 100’den geri doğru saymak da etkili bir yöntemdir.

1 year, 6 months ago
Yalnızlık insana çok şey öğretirmiş

Yalnızlık insana çok şey öğretirmiş
Ama sen hiç gitme olur mu?
Ben hep cahil kalayım

Nâzım Hikmet

1 year, 6 months ago

BU ŞİİR DÜNYADAKİ EN İYİ ON ŞİİR ARASINDAYMIŞ

Bir gün bir yerde tekrar karşılaşırsak eğer
Benimle yeniden tanış
Bıraktığın gibi olmayabilir bir çok şey
Yaşım, aklım, başım yufka yüreğim
Belki de biraz daha zalim, belki de medeni halim
Bir gün bir yerde tekrar karşılaşırsak eğer benimle
Yeniden tanış
Ama kimse anlamasın bu tanışıklığın evvelini
Gözün bile ısırmasın beni bir yerden
Çıkaramadım değil de tanıştığımıza memnun oldum cevabını
Almak istersen
Sarılarak değil ancak el sıkışarak karşılayabilirim seni
Ve önce sen uzat elini
Çünkü öğrendim artık
Önce bayanların elini uzatması gerektiğini
Ve daha nicesini
Çünkü öğrendim artık daha nicesini
Bir gün bir yerde terkrar karşılaşırsak eger
Benimle tanış
Ve gün bir yerde tekrar karşılaşırsak eğer
Benimle yeniden barış
Hani darılmıştın ya ayrılırken sorumsuzluğuma
Çocukluğuma, dağınık olmama
Ve kot pantolonuma yırtık
Biryerde karşılaşırsak eğer benimle barış
O çocuk büyüdü artık
Benimle tanış, benimle barış
Bitsin bu anlamsız inat, bitsin bu yarış
Ben onuruma tutsak, sen bağışlayan yanlarına inat
Neye ve neden kızdığını dahi hatırlayamazken artık
Beni de unutursan eger aldırmam inan
Çünkü özgür bıraktım artık
Tüm bağışlayamadığın yanlarımı
Kimseye verilecek hesabı olmayan taraflarım
Şehrin arka sokaklarında kaybolup gitti
Ve şu zamana kadar yaptıklarım hep
Çocukca bir oyundan ibaretti
Ben unuttum artık o adamı
Kimbilir nerde şimdi
Günahlarım veresiye ama
Güzel yanlarım peşin
Hani darılmıştın ya ayrılırken sorumsuzluğuma
Çocukluğuma, dağınık olmama
Ve kot pantolonuma .yırtık
Biryerde karşılaşırsak eğer
Benimle barış
O çocuk büyüdü artık...

_ Pablo NERUDA

1 year, 6 months ago

Aziz Nesin Usta'nın birine 50.- lira borcu vardır. Adam parasını ister, ancak Nesin Usta'nın parası yoktur. Bir gazetede çalışmaktadır, Gazetenin patronu ise oldukça cimri bir adamdır. Bu borç Nesin Ustada bir hayli sıkıntı yaratmaktadır. Bu yüzden canını dişine takıp, borcunu ödemesi gerektiğini söyleyerek, patronundan 50.- lira borç ister.
Patron:
Tamam çocuk veririm sana 50.-lira, ne zaman ödeyeceksin parayı?
Nesin:
Bugün saat 11.00'de
Patron:
Tamam çocuk 11.00'de gel al parayı.
Nesin:
Efendim şimdi verin, adam geldiğinde mahcup olmayayım.
Patron:
Çocuğum 11.00'de gelir alırsın parayı.
Nesin:
Efendim neden şimdi vermiyorsunuz?
Patron:
Çocuğum belki saat 11.00'e kadar adam ölür, ben sana parayı vermekten kurtulurum; belki sen ölürsün, ben yine parayı vermekten kurtulurum.
Nesin:
Efendim ben de ki bu şansla ne adam ölür, ne de ben ölürüm, muhtemelen sen ölürsün, ben parayı alamam ve adama mahcup olurum. Şimdi verin şu parayı.

Usta’nın hikayede bahsettiği patronu, cimriliğiyle meşhur Türk basını’nın eski patronlarından Halil Lütfü Dördüncü’dür.

1 year, 6 months ago
Büyük Usta, Nâzım Hikmet'i ölüm yıldönümü'nde …

Büyük Usta, Nâzım Hikmet'i ölüm yıldönümü'nde SAYGI ve SEVGİ ile anıyoruz.
( 3 Haziran 1963 )

“Dörtnala gelip Uzak Asya'dan
Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan
bu memleket bizim.

Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak
ve ipek bir halıya benziyen toprak,
bu cehennem, bu cennet bizim.

Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın,
yok edin insanın insana kulluğunu,
bu dâvet bizim...

Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
ve bir orman gibi kardeşçesine,
bu hasret bizim...””

Nâzım HİKMET Saygıyla

1 year, 6 months ago
''1983’te anam Arife Önal’ı kaybettim.

''1983’te anam Arife Önal’ı kaybettim.
Okumamıştı ama…
Pardon, okumamış yanlış oldu.
Okutulmamıştı
Ama şirin bir kadındı.
Bir keresinde komşularıyla toplanmışlar muhabbet ediyorlar.
Komşu kadınlar sürekli oğullarıyla övünüyorlarmış “benim oğlum İzmir’e gitti doktor oldu.
Benim oğlum İstanbul’a gitti mühendis oldu.
Büyük oğlum Bursa’ ya gitti mimar oldu”
diye.
Anam altta kalır mı?
O da “Benim oğlum da Ankara’ya gitti komünist oldu” demiş.
Garip anam ne bilsin, komünistliği de doktorluk, mühendislik gibi bir meslek zannediyor.

Asıl adım Ahmed Önal, Ahmed Arif olarak bilinirim. Yaşamım boyunca hakkı aradım; ezilenin ve güçsüzün yanında durdum.
Memleketlilerim sömürülmesin, memleketlilerim kullanılmasın, memleketlilerim ölmesin diye konuştum. eşitlik için yazdım, eşitlik için söyledim, eşitlik için dayak yedim, eşitlik için sövdüm.
O günleri göremeyeceğimi bilsem de birilerine
o günleri gösterebilmek için öldüm…''
...
AHMED ARİF Anısına Saygıyla

1 year, 6 months ago

Orhan KEMAL
Ölüm yıldönümünde (2 Haziran 1970)
Saygıyla ve rahmetle anıyoruz

"Dünya bir penceredir, her gelen baktı geçti." diyen üstad nasıl bakmış dünya penceresinden görelim...;

Eşine bıraktığı ve ölümünden 3 ay önce, 1970'de yazdığı son mektupta;

"Eşe dosta selam…
İnandığım doğruların adamı oldum…
Böyle yaşadım, karınca kararınca bu doğruların savaşını daha çok sanatımda yapmaya çalıştım…
Kursağıma hakkım olmayan bir tek kuruş dahi girmemiştir…
Bizim ailenin delisi benim!!!"

demiş ve usunun enginliğini de;

"Ben halkımı, köylümü, bütün köylüleri, bütün fakir fukarayı seven bir yazarım. Belirli birtakım şartlar yüzünden geri, bilgisiz, görgüsüz, pis kalmış insanların imkâna kavuştukları zaman değişip gelişebileceklerine, ileriliği benimseyeceklerine, uygarlaşacaklarına inanıyorum.

Romanlarımdaki iyimserlik bana, halkımızı yakından, çok iyi tanımaktan geliyor. Daha açıkçası ben halkın kendisi, bir parçasıyım. Onun için yakından görüyor, biliyorum ki en kötü insanın bile iyi bir yanı var. Daha açıkçası, en kötü insanı içinde yaşadığı toplum yaratıyor. Onun için bizim bulunduğumuz toplumun değil, dünyanın gelecekte düzene gireceğini, düzenli toplum insanlarının da daha çok mutlu olacağına inanıyorum." diyerek tarif etmiş kendisi bizlere.

Yoksulların, parasızların, işsizlerin, işçilerin, öğrencilerin, kısaca toplumun ezilmiş her kesiminin büyük yazarıdır Orhan Kemal.
Ve en önemlisi; iyi bir insandır Orhan Kemal...

Saygıyla...

1 year, 7 months ago
………”Cahil bir toplum, Özgür bırakılıp kendine …

………”Cahil bir toplum, Özgür bırakılıp kendine seçim hakkı verilse dahi, hiçbir zaman özgür
bir seçim yapamaz.
Sadece seçim yaptığını zanneder.

………Cahil toplumla seçim yapmak, okuma yazma bilmeyen adama hangi kitabı okuyacağını sormak kadar ahmaklıktır!

Friedrich NİETZSCHE.

We recommend to visit

Solcu Gazete Telegram kanalı.

Reklam ve iletişim için: @iletisimads

Last updated 2 weeks, 1 day ago

Gündemi tek mesajla takip etmek için bildirimleri açabilirsiniz.

İletişim: @bptdestek

Last updated 4 days, 14 hours ago

🔥Canlı ve Maç Öncesi Tahminler 🔥

⚽️ FUTBOL 🏀 BASKETBOL 🏀 NBA

🎮 FİFA-ESPORTS 📉 Excel tahminleri

Last updated 1 day, 18 hours ago