Solcu Gazete Telegram kanalı.
Reklam ve iletişim için: @iletisimads
Last updated 2 weeks, 1 day ago
🔥Canlı ve Maç Öncesi Tahminler 🔥
⚽️ FUTBOL 🏀 BASKETBOL 🏀 NBA
🎮 FİFA-ESPORTS 📉 Excel tahminleri
Last updated 1 day, 18 hours ago
Abdulkadir Geylani hazretleri ks? sormuşlar biz nasıl Vera sahibi oluruz?
Abdulkadir Geylani hazretleri ks? şöyle buyurmuş:
İnsan kendisine on şeyi farz görmeyince onda vera tamamlanmaz
1) Dilini gıybetten korumak
2) Suizandan (kötü zandan sakınmak)
3) alay etmekten( maskaralıktan) sakınmak
4) harama bakmamak, el uzatmamak
5) doğru sözlü olmak
6) kendini beğenmemek için Allah'ın üzerine verdiği ihsan ve nimetleri fark etmek
7) malını hak sevap ve Taat yolunda sarf edip bozuk yollara ve günaha harcamamak
8) kendini büyük görmemek büyüklük istememek
9) beş vakit namazı vaktinde kılmak(ilk vakit)-ruku ve secdelerini iyi yapmak
10) ehli sünnet Vel cemaat mezhebi üzerine olmak
---Bir ârif kişi doktora gider.
Doktor sorar: “Şikâyetiniz nedir?”
Ârif kişi cevap verir: “Şikâyetimiz yoktur, derdimiz vardır.”
Evet derdi verenden şikayetci olmayı bize öğrettiler.
---Biz şikayet ettikçe dertlerimiz hastalıklarımız dahada arttı. Hastane yetmedi dertler için birde piskoloklar yetişti. Ve hiç biri ilaç olarak namazı duayı tavsiye etmedi.
---Takmayacaksın kafana dediler sadece.
--Neyi takmayacam peki hocam ?
---Hiç bişeyi takma. Bizde takmadık ortada ne din kaldı ne diyanet. Varsada yoksada ilaçlarla uyuşmaya çalışıyoruz. Gamsız dertsiz yaşamaya çalışıyoruz.
"ibadeti eksik yapan geçim sıkıntısı çeker,evinden eziyetler çeker, kazancı azalır, çocukları isyan eder, hanımından nefret duygusu görür..hangi tarafa yonelse ayağı tökezler, bunların hepsi az kulluk etmenin sonucudur".....ن
Abdulkadir Geylani Hz
Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki:
Kişi, iyi düşünmeden söylediği bir söz yüzünden cehennemde uzaklığı doğu ile batı arasından daha uzak bir yere düşer.
(B6477 Buhari, Rikák, 23; M7481-M7482 Müslim, Zühd, 49, 50)
Kalbin ölümü nefsin şehvetlere dalmasındandır.
“Kalbe şifa Allah’tır, başka kapıda bekleme..”
BÖLÜM: 33
YETİM KİMSESİZ VE ZAYIFLARI KORUYUP GÖZETMEK
قال الله تعالى : وَاخْفِضْ جَنَاحَكَ لِلْمُؤْمِنِينَ..
“... Mü’minlere kol kanat ger, alçak gönüllü ol ve onları koru.” (15 Hıcr 88)
قال الله تعالى : وَاصْبِرْ نَفْسَكَ مَعَ الَّذِينَ يَدْعُونَ رَبَّهُمْ بِالْغَدَاةِ وَالْعَشِىِّ يُرِيدُونَ وَجْهعَهُ وَلاَ تَعْدُ عَيْنَاكَ عَنْهُمْ تُرِيدُ زِينَةَ الْحَيَاةِ الدُّنْيَا.
(
“Ve Rabbinin hoşnutluğunu umarak sabah akşam O’na yalvarıp yakaranlarla birlikte sen de sabret. Dünya hayatının cazibesine kapılarak gözlerini onlardan ayırma” (18 Kehf 28)
قال الله تعالى : فَاَمَّا الْيَتِيمَ فَلاَ تَقْهَرْ وَاَمَّا السَّائِلَ فَلاَ تَنْهَرْ.
(
“O halde yetime haksızlık yapma ve yüzünü ekşitme, yardım isteyeni de hangi çeşit olursa olsun boş çevirme...” (93 Duha 9-10)
قال الله تعالى : اَرَاَيْتَ الَّذِى يُكَذِّبُ بِالدِّينِ فَذَلِكَ الَّذِى يَدُعُّ الْيَتِيمَ وَلاَ يَحُضُّ عَلَى طَعَامِ الْمِسْكِينِ..
“Gördün mü şu dini veya ahiretteki ceza ve mükafatı yalan sayanı. İşte o tip kimseler yetimi itip kakarlar. Fakir ve muhtaçları doyurmaya çalışmadığı bir yana başkalarına bu iş için ön ayak bile olmazlar.” (107 Maun 1-3)
262- عَنْ سَعْدِ بْنِ اَبِى وَقَّاسٍ
قال : كُنَّا مَعَ النَّبِيِّسِتَّةَ نَفَرٍ فَقال الْمُشْرِكُونَ لِلنَّبِيِّ: اطْرُدْ هَؤُلاَءِ لاَ يَجْتَرِئُونَ عَلَيْنَا قال : وَكُنْتُ أنا وَابْنُ مَسْعُودٍ وَرَجُلٌ مِنْ هُذَيْلٍ وَبِلاَلٌ وَرَجُلان لَسْتُ أُسَمِّيهِمَا , فَوَقَعَ فِي نَفْسِ رَسُولِ اللَّهِمَا شَاءَ اللَّه ُأن يَقَعَ فَحَدَّثَ نَفْسَهُ , فَأنزل اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ : وَلاَ تَطْرُدِ الَّذِينَ يَدْعُونَ رَبَّهُمْ بِالْغَدَاةِ وَالْعَشِيِّ يُرِيدُونَ وَجْهَهُ. .
262: Sa’d ibni Ebi Vakkas (Allah Ondan razı olsun) şöyle demiştir: Biz altı kişi Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem)’in yanında oturuyorduk. Bu durumu gören müşrikler: Şunları yanından kov bize karşı saygısızlık etmeye kalkışmasınlar, dediler. Orada benden başka Abdullah ibni Mes’ud, Hüzeyl kabilesinden biri, Bilal ve şu anda isimlerini veremeyeceğim iki kişi daha vardı. Nihayet Rasulullah’ın kalbine Kureyş büyüklerinin kalblerini islama ısındırmak için bizleri huzurundan uzaklaştırmak geçmişti ki Allah hemen 6 Enam 52 ayetini indiriverdi: (Rabbinin hoşnutluğunu umarak sabah ve akşam ona yalvarıp yakaranları kovma).” (Müslim, Fezailüssahabe 46)
TASAVVUFTA 4 KAPI VARDIR VE HER KAPININ 10 MAKAMI VARDIR.
1- Şeriat kapısı
2- Tarikat Kapısı
3- Marifet Kapısı
4- Hakikat Kapısı
Öğreti olarak bu kapılar birer birer geçilerek Hakikate ulaşılır.
Öğrencilerinden biri Mevlana'ya sormuş:
"Efendim, bu 4 kapı meselesini ben pek anlayamıyorum. Bana anlayabileceğim bir lisanla anlatır mısınız?
Mevlana:
"Şimdi bak, karşı medresede dersini çalışan dört kişi var ve hepsi rahlelerine eğilmiş. Sen git bunların hepsinin ensesine bir şamar at; sonra gel sana anlatayım."
Öğrenci gitmiş, birincinin ensesine bir tokat akşetmiş.
Tokadı yiyen derhal ayağa kalkıp arkasına dönmüş ve daha kuvvetli bir tokatla Mevlana'nın öğrencisini yere yıkmış. Öğrenci dayağı yemiş, geri dönecek ama hocasına itaat var.
Yaradana güvenip ikinciye de bir tokat akşetmiş. O da derhal ayağa
kalkıp elini kaldırmış. Tam tokadı vuracakken vazgeçip yerine oturmuş.
Öğrenci devam etmiş; üçüncüye de bir tokat atmış.
Üçüncü şöyle bir kafasını çevirip baktıktan sonra çalışmasına devam etmiş.
Dördüncü, tokadı yemesine rağmen hiç oralı bile olmadan çalışmasına
devam etmiş.
Öğrenci Mevlana'ya dönmüş, olanları anlatmış.
Mevlana:
İşte sana istediğin örnekler:
- Birinci, şeriat kapısını geçememiş biri idi. Şeriatte ksasa kısas olduğu için, tokadı yiyince kalktı; aynısını sana iade etti.
- İkinci, tarikat kapısındadır. Tokadı yiyince o da kalktı; tam tokadı iade edecekti ki, tarikat öğretisinde verdiği söz aklına geldi.
"Sana kötülük yapana bile iyilik yap." Onun için döndü, oturdu.
- Üçüncü, marifet kapısına kadar gelmiştir. İyinin ve kötünün tek Yaradandan geldiğini bilir, inanır. Yaradan bu kötülüğe hangi iblisi alet etti diye merakından şöyle bir dönüp baktı.
- Dördüncü, hakikat kapısını da geçmiştir. İyinin ve kötünün tek sahibi olduğunu ve aynı olduğunu bilir. Onun için dönüp bakmadı bile..
Tasavvufta her kapının on makamı vardır.
1) Şeriat kapısının makamları:
2) Tarikat kapısının makamları:
3) Marifet kapısının makamları:
4) Hakikat kapısının makamları:
GÖNLÜN HAKİKATİNİ BİLMEK
Ey ilahi sırlari bilmek isteyen!
Sen bil ki, gönlün varlığını, hakikatini, askerini ,ordusu ile ilgisini bimeyince onun bilgisini elde etmekte mümkün değildir.
O halde, O'nun sıfatları nelerdir? Bunlarla marifetullaha nasıl varılır? Bunlar bilinmedikce gonulde bilinmez.
O halde bilinmeli ki, gönlün varlığı besbelli, apaçık tır. Bunda şüphe yoktur . Ama bedenden gelmiss değildir . Çünkü bu beden Ölüde de, her türlü hayvanda da vardır.
Diyelim ki, eğer bir kişi gözünü açıp yere, göğe, kendi vücuduna bakarken gözlerini yumsa, bütün varlıklar göz önünden kaybolur gider . Hatta kendi bedenini bile görmez olur. Ama ruhunun varlığı o kişiden uzaklaşmaz kaybolmaz.
Ölüm zamanında beden toprak olur.ama gönül ki, ruhtan başka bişey değildir.
Yok olmaz
Fani değil ebedidir. Lakin ruhun hakikatini, onun onun ne gibi bişey olduğunu bilmeye dinî izin vermemiştir.
Nitekim Allahu Teala Kelam-ı şerifinde şöyle buyurmuştur:
"Ey Muhammed! Sana ruhu sorarlarsa, sen de ki,: "Ruh Rabbimin emrindedir. Size ilimden çok az bir şey verilmiştir".(İsra 85)
Evet, ruh buyruklar alemindedir . Varlıklar ise iki bölümden meydana gelmiştir
Bunlardan biri emir alemi, diğeri halk alemidir.
Allah Teala şöyle buyurur: "Güneşi, ayı ve yıldızları emrine boyun eğmiş olarak yaratan Allah'tır.
Haberiniz olsun ki yaratmak da, emir de /hüküm de Ona mahsustur.
Alemlerin Rabbi olan Allah ne kadar yücedir!" (Araf 54)
Emir aleminden olanlarda mesafe, kemiyet ve miktar yoktur.
Halk aleminden olanlar ise, yani yaratilan âlemde, kemiyet ve miktar vardır.
Yukarıdaki ayet için deki "Halk" kelimesi takdir anlamındadır. Yaratmak anlamında değildir.
Ruh da yaratılmıştır.!
Ona :Kadimdir, ezelidir diyenler yanilmislardir. Çünkü kadim olan, yani ezelden beri var olan yalnız Allahu Teala'nın zâti ve sıfatlarıdır .
Ruh arazdir diyenlerde hata etmis,yanilmistir .
Çünkü Ruh bedenden çıkınca da mevcuttur. Arâz başkasıyla birliktedir .
Onunla Kadimdir. Ruhsa vucudla değil, asıl vücut ruhla kaimdir.Arâz ise kendi kendine var olmayıp başka bir cevherle meydana gelen hâl ve keyfiyettir.
Ruh cisimdir diyenlerde hata etmişlerdir. Çünkü cisimler bölünebilirler. Ama Ruh bölünmez parça parça edilmez.....ن
İmam Gazali Ra .?
Devamı gelecek ?
•Muaz bin Cebel (r.a) şöyle haber veriyor:
Rasûlullah ﷺ elimi tuttu ve:
−‘Ya Muaz! Vallâhi ben seni seviyorum,
vallâhi ben seni seviyorum!’ buyurdu. ♥️
Sonra da: ‘Ya Muaz! Her namazın ardından
اَللّٰهُمَّ أَعِنّ۪ي عَلٰى ذِكْرِكَ وَشُكْرِكَ وَحُسْنِ عِبَادَتِكَ
'Allah’ım! Seni anmak, sana şükretmek,
sana güzelce kulluk etmekte bana yardım et' demeni tavsiye ediyorum" buyurdu...
??♥️?
Solcu Gazete Telegram kanalı.
Reklam ve iletişim için: @iletisimads
Last updated 2 weeks, 1 day ago
🔥Canlı ve Maç Öncesi Tahminler 🔥
⚽️ FUTBOL 🏀 BASKETBOL 🏀 NBA
🎮 FİFA-ESPORTS 📉 Excel tahminleri
Last updated 1 day, 18 hours ago