Esselamu aleykum ve rahmetullahi ve berekatuh

Bizimle tercüme vasıtasıyla davete destek çıkmak isteyen kardeşler altta ki bot ile bizimle iletişime geçebilir.

Şartlar; Hadis ehlinin mebheci üzere sahih bir akide, vede hem arapçaya hemde türkçeye iyi bir şekilde hakim olmak

@WorthyPeopleOfHadeeth_bot

Birinci merhale: Saatin alametleri

Saatin alametleri, kendilerinden sonra saatin kaim olacak olduğu alametlerdir. Saat ise kıyamettir.

Kısımları:

Küçük alametler; ki bunların birçoğu vuku bulmuştur. Onlar büyük alametlerden önce olan hazırlayıcı alametlerdir.

Onlardan:

1. Beyt-i Makdisin fethedilmesi

2. Doğudan fitnelerin zuhur etmesi

3. Emanetin zayi edilmesi

4. İlmin kabzedilip cehaletin yaygınlaşması

5. Zinanın yayılması

6. Öldürmelerin çoğalması

7. Depremlerin çoğalması

8. Yahudilerle olan çarpışma

9. Mehdinin gelişi

Onun nubuvvetine iman etmekten; onun ﷺ emirlerine uyarak, onun yasaklarından uzak durarak, beşer olduğundan dolayı aşiriya gitmeden, Allah onu risalet ile sectiğinden için, onu ona layık olan vasıflarla onu layık şekilde tazim etmek ﷺ.

Ve onun nubuvvetine iman etmekten; onun - Rabbimin salavatı ve selamı üzerine olsun - kendileri ile geldiği ayetlere iman etmekle olur. Bu ayetlerin en azimlerinden, alemlerin Rabbinin kelamı olan Kuran-ı Kerim'dir.

Allah teala diyor ki:

{لَّا يَأۡتِيهِ ٱلۡبَٰطِلُ مِنۢ بَيۡنِ يَدَيۡهِ وَلَا مِنۡ خَلۡفِهِۦۖ تَنزِيلٞ مِّنۡ حَكِيمٍ حَمِيدٖ}

{(O Kitaba) ne önünden ne de arkasından batıl gelebilir. Hakîm, Hamîd (olan Allah) tarafından indirilmiştir}

(Fussilet, 42)

Ve yine o ayetlerden; İsra ve mirac, ayın yarılması, çakıl taşlarının elinde tesbih etmesi, kütüğün ağlaması ve gelecekte olacak olan şeylerden haber etmesi.

Onun nubuvvetine imandan, tüm Peygamberlerin onun ﷺ nubuvvetini ikrar ettiklerine iman etmektir. Allah teala diyor ki:

{وَإِذۡ أَخَذَ ٱللَّهُ مِيثَٰقَ ٱلنَّبِيِّـۧنَ لَمَآ ءَاتَيۡتُكُم مِّن كِتَٰبٖ وَحِكۡمَةٖ ثُمَّ جَآءَكُمۡ رَسُولٞ مُّصَدِّقٞ لِّمَا مَعَكُمۡ لَتُؤۡمِنُنَّ بِهِۦ وَلَتَنصُرُنَّهُۥۚ قَالَ ءَأَقۡرَرۡتُمۡ وَأَخَذۡتُمۡ عَلَىٰ ذَٰلِكُمۡ إِصۡرِيۖ قَالُوٓاْ أَقۡرَرۡنَاۚ قَالَ فَٱشۡهَدُواْ وَأَنَا۠ مَعَكُم مِّنَ ٱلشَّٰهِدِينَ}

{Hani: “Size Kitap ve hikmet verdikten sonra, sizin yanınızda olanı doğrulayıcı bir resûl gelirse ona iman edecek ve yardımcı olacaksınız.” diye Allah nebilerden söz almıştı. Demişti ki: “Bunu ikrar edip bu sözün ağırlığını kabul ettiniz mi?” Dediler ki: “İkrar ettik.” Dedi ki: “Şahit olun! Ben de sizinle beraber şahitlik edenlerdenim.”}

(Âl-i İmran, 81)

Onun nubuvvetine imandan, onun ﷺ risaletinin umumuna iman etmektir, ki o Peygamberlerin ve Rasullerin mühürüdür, ondan sonra Peygamber yoktur; Onun için onun risaleti evrenseldi, cinler ve insanlar için, beyaz için siyah için, arap için acem için.

Allah teala diyor ki:

{قُلۡ يَٰٓأَيُّهَا ٱلنَّاسُ إِنِّي رَسُولُ ٱللَّهِ إِلَيۡكُمۡ جَمِيعًا}

{De ki: “Ey insanlar! Şüphesiz ki ben, Allah’ın tümünüze (yolladığı) Resûl’üyüm}

(A'râf, 158)

ve diyor ki teala:

{وَمَآ أَرۡسَلۡنَٰكَ إِلَّا كَآفَّةٗ لِّلنَّاسِ}

{Biz seni, ancak bütün insanlığa yolladık}

(Sebe’, 28)

ve diyor ki azze ve celle:

{تَبَارَكَ ٱلَّذِي نَزَّلَ ٱلۡفُرۡقَانَ عَلَىٰ عَبۡدِهِۦ لِيَكُونَ لِلۡعَٰلَمِينَ نَذِيرًا}

{Tüm âlemlere bir uyarıcı olması için, kulunun üzerine Furkan’ı indiren (Allah) ne yüce, ne mübarektir}

(Furkân, 1)

Kuran'da zikri geçen Peygamberler:

İbrahim, Ishak, Yakub, Nuh, Davud, Suleyman, Eyyub, Yusuf, Musa, Harun, Zekeriyya, Yahya, İsa, İlyas, İsmail, Elyasa, Yunus, Lut, Adem, Hud, Salih, Şuayb, İdris, Zu'l-Kifl, Muhammed, el-Esbat, Allahın salatı hepsinin üzerine olsun.

Aralarında ayırım yapmak caiz değildir:

Allah teala diyor ki:

{وَٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ بِٱللَّهِ وَرُسُلِهِۦ وَلَمۡ يُفَرِّقُواْ بَيۡنَ أَحَدٖ مِّنۡهُمۡ أُوْلَٰٓئِكَ سَوۡفَ يُؤۡتِيهِمۡ أُجُورَهُمۡۚ وَكَانَ ٱللَّهُ غَفُورٗا رَّحِيمٗا}

{Allah’a ve resûllerine iman eden, onların arasında ayrım yapmayanlar ise bunlara (Allah) ecirlerini verecektir. Allah  Ğafûr, Rahîm’dir}
(Nisâ, 152)

{قُولُوٓاْ ءَامَنَّا بِٱللَّهِ وَمَآ أُنزِلَ إِلَيۡنَا وَمَآ أُنزِلَ إِلَىٰٓ إِبۡرَٰهِـۧمَ وَإِسۡمَٰعِيلَ وَإِسۡحَٰقَ وَيَعۡقُوبَ وَٱلۡأَسۡبَاطِ وَمَآ أُوتِيَ مُوسَىٰ وَعِيسَىٰ وَمَآ أُوتِيَ ٱلنَّبِيُّونَ مِن رَّبِّهِمۡ لَا نُفَرِّقُ بَيۡنَ أَحَدٖ مِّنۡهُمۡ وَنَحۡنُ لَهُۥ مُسۡلِمُونَ}

{Deyin ki: “Bizler; Allah’a, bize indirilene, İbrahim, İsmail, İshak, Yakub ve torunlarına indirilene, Musa’ya ve İsa’ya verilene, nebilere Rablerinden verilene iman ettik. Onların arasını ayırmayız. Ve biz, Allah’a teslim olanlarız"}
(Bakara, 136)

{O’nun resûllerinin arasını ayırmayız}
(Bakara, 285)

Mukatil ibn Hayyan'dan, onun Allahın {O’nun resûllerinin arasını ayırmayız} ayeti hakkında şöyle dediği nakledilir:
Rasullerin kendisiyle geldiklerini inkar etmeyiz, onların arasını ayırmayız ve yalanlamayız.

Sahih el-Buhari'de (4/167) ebu Hureyre'den şöyle nakledilir: Rasulullah ﷺ dedi ki:

Ben İsa ibn Meryeme dünyada'da ahirette'de daha evla olanım. Peygamberler tek baba'dan, anneleri değişik olan oğullar gibiler: Dinleri tektir.