Hizbullah’ın Suriye’deki Kanlı Tarihi

Hizbullah Suriye’de 2011 yılında başlayan savaşta Rusya ve İran tarafından yoğun bir şekilde desteklenen Esed rejimi güçlerinin saflarında savaşarak, Suriyeli sivillere yönelik büyük katliamlara ve ihlallere imza attı.
2012 yılından itibaren Hizbullah Suriye’deki devrimi sona erdirmek için bölgede konuşlandı ve binlerce sivilin katledildiği saldırılarda yer aldı. Kuşatmalardan katliamlara kadar birçok ihlalin parçası olan Hizbullah, Suriye halkı üzerinde derin yaralar bıraktı. Bu ihlallerin bazıları şu şekilde:

Halep
2016 Halep kuşatması sırasında Hizbullah ve Esed güçleri, Rus hava desteğiyle birlikte binlerce sivili katletti.

Kusayr
Mayıs-Haziran 2013 tarihleri arasında, Hizbullah Esed rejimiyle beraber Kusayr’daki sivillere yönelik katliamlar gerçekleştirdi. Kaçmaya çalışanlar da katledildi.

Hüseyniye ve Diyabiye
Ekim 2013 tarihinde Hizbullah ve Esed rejimi güçleri, bölgede gerçekleştirdikleri katliamda çoğu Filistinli 130 sivili katletti.

Zabadani
Hizbullah ve Esed rejimi’nin Zabadani kuşatmasında açlık ve ilaç yokluğu sebebiyle 350 sivil can verdi.

Hula
25 Mayıs 2012 tarihinde Esed rejimi ve Hizbullah 49’u çocuk ve 34’ü kadın olmak üzere 108 sivili infaz etti.

Deraya
20-25 Ağustos 2012 tarihleri arasında Hizbullah ve Esed rejimi bölgede en az 700 sivili infaz etti.

Madaya
Hizbullah’ın Madaya kuşatması sırasında en az 86 kişi açlık sebebiyle hayatını kaybetti.

Kaynak: Mepa News, Levant 24

Bu küçük kız çocuğu… Enkazın altından çıkarılan bir hayat. Tıpkı bizim de 6 Şubat depreminde gördüğümüz sahneler gibi. O zaman biz de enkaz altından çocuklarımızı, sevdiklerimizi çıkardık. Acımız büyüktü, korkumuz derindi, ama bu acı birkaç gün sürdü. Allah’ın bizlere bir imtihanıydı ve zamanla yaralarımızı sarmaya başladık.

Ama Gazze’de her gün aynı acı yaşanıyor. Her sabah yeni bir bomba, her akşam yeni bir enkaz. Biz sadece bir kere korktuk, onlar her gün bu korkuyla uyanıyor. Biz bir kez evlerimizi kaybettik, onlar her gün evlerini yeniden kaybediyor. Biz kurtulduk, onlar hayatta kalmaya çalışıyor. Biz, birkaç gün süren bir felaketi atlattık; onların felaketi hiç bitmiyor.

Ne acıdır ki biz, kurtardığımız her can için şükrederken onlar, enkazın altından çıkardıkları şehitleri için ‘Elhamdülillah’ diyorlar.
Parçalanmış bedenleri elleriyle toplarken bile sabırla şükrediyorlar. Bizim bir anlık şükürle gözyaşlarımızı dindirmeye çalıştığımız yerde, onlar her gün yeni gözyaşları dökerek aynı sözü söylüyorlar: ‘Elhamdülillah.’ Acılarının, yokluklarının, kayıplarının ortasında bile Allah’a teslim olmuşlar.

Diğer acı olan bir durum ise; dünyanın bu zulme sessizliği... Sözde! İslam devletleri dilleriyle ‘Gazze’nin yanındayız’ derken, elleriyle onları yalnız bıraktılar. Vicdanlar sağır, gözler kör olmuş. Bu soykırımın ortasında bir halk, her gün yok olmaya mahkûm ediliyor ve dünya yalnızca izliyor. Onların yaşadığı acıya sırt çeviriyor. Biz bir kere acı çektik, onlar bu acıyla yaşıyorlar. Biz yaşadığımız acıyı unutmaya çalışıyoruz, ama onların unuttuğu tek şey ne zaman huzurla uyudukları.

Gazze’yi unutmak, bizlere yakışmaz. Biz de bir zamanlar aynı korkuyu, aynı çaresizliği yaşadık, ama onların yaşadığı daha büyük, daha derin. Her gün, her saat, her an. Bu acıyı unutmak Müslümanlara yakışmaz. Unutma, unutturma. Gazze’yi ve bu mazlum halkı dualarımızda, kalbimizde taşımaya devam etmeliyiz.

Allah’ım, Gazze’deki kardeşlerimize yardım et. Onları zulümden ve haksızlıktan kurtar. Kalplerine sabır, imanlarına güç ver. Sen onların en büyük yardımcısısın, senden başka yardım edecek kimse yoktur. Rabbimiz, şehit olan kardeşlerimizi cennetine kabul et, geride kalanlara sebat nasip eyle. Zalimlerin planlarını boz, tuzaklarını başlarına geçir. Bizi de mazlumun yanında, zalimin karşısında dimdik duranlardan eyle. Yalnızca sana güveniyor ve senden medet umuyoruz. Gazze’deki kardeşlerimize ve tüm mazlumlara rahmetini ve yardımını gönder.

"Ey Akıl Sahipleri! Kısasta Sizin İçin Hayat Vardır" konulu hutbemizi dinlemek için aşağıdaki linke tıklayınız; ⬇

? https://youtu.be/xYB95co3x7M