Muaz bin Cebel (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) elimi tuttu ve:
−‘Ya Muaz! Vallahi ben seni seviyorum, vallahi ben seni seviyorum💚!’ buyurdu.
Sonra da:
‘Ya Muaz! Her namazın ardından ‘Allahumme Eînnii âlâ źikrike ve şukrike ve husni îbadetike’ demeni tavsiye ediyorum’ buyurdu...”

Seven sevdiğine bu duayı ulaştırsın,ezberlesin,ve her namaz ardı okusun

Dünya sana vefa etmez,
seni terk edip gider
ona gönül verme.

O senden vazgeçmeden
sen ondan vazgeçmeye çalış.

|Hz.Mevlana

İMSAK İLE SABAH NAMAZI ARASINDA OKUNACAK TESBİHİN FAZÎLETİ

Bir adam Rasûlullah ﷺ 'ın yanına gelerek

- Yâ Rasûlullah
Dünya benden yüz çevirdi ve elimdeki mal azaldı
diye şikayette bulununca Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) ona

- Sen meleklerin tesbihi ve mahlukatın duasını niçin okumuyorsun?
Bütün mahlukat onunla rızıklanıyor
buyurdu .

O zaman adam Yâ Rasûlullah o tesbihler nedir dediğinde
Rasûlullah ﷺ ona
👉🏽" Fecrin doğuşundan (imsakten) sabah namazını kılıncaya kadar 100 kez
سُبْحَانَ اللَّهِ وَبِحَمْدِهِ سُبْحَانَ اللَّهِ الْعَظِيمُ أَسْتَغْفِرُ اللَّهِ وَأَتُوبُ إِلَيْهِ

🪷 SÜBHANALLAHİ VE Bİ HAMDİHÎ
SÜBHANALLÂHİL AZÎMİ ESTAĞFİRULLÂHE VE ETÛBÜ İLEYH
de ki
dünya boyun eğerek sana gelsin dedi..

🤲Allahümme Ya Mukallibel Kulub . Sebbit Kalbi Ala Dinik 🌷 🌷 🌷
🥀🥀🥀🌥️🥀🥀🥀

Sabah akşam 3 defa okuyalım.

🌥️ Peygamber Efendimiz (ﷺ), şöyle buyurmuştur:
*🥀“Her kim ömrünün uzun (bereketli ve mutlu) olmasından hoşlanırsa,
🥀Düşmanlarına karşı yardım olunmayı severse,
🥀Rızkında bolluk olmasını dilerse,
🥀Kötü ölümden korunmayı isterse;*

Akşama erdiğinde ve sabaha kavuştuğunda (şu tesbih, tehlil ve tekbiri) üç kere söylesin”⤵️

سُبْحَانَ اللّٰهِ مِلْءَ الْمِيزَانِ مُنْتَهَــى الْعِلْمِ وَ مَبْلَغَ الرِّضَا وَزِنَةَ الْعَرْشِ

لاَ إِلٰــهَ إِلاَّ اللّٰهُ مِلْءَ الْمِيزَانِ وَ مُنْتَهَــى الْعِلْمِ وَ مَبْلَغَ الرِّضَا وَزِنَةَ الْعَرْشِ

وَاللّٰهُ أَكْبَرُ مِلْءَ الْمِيزَانِ وَ مُنْتَهَــى الْعِلْمِ وَ مَبْلَغَ الرِّضَا وَزِنَةَ الْعَرْشِ

“Sübhânellâhi mil’el-mîzân ve müntehe’l-ilmi ve mebleğa’r-rızâ ve zinete’l-Arş.
Ve Lâ ilâhe illellâhu mil’el-mîzân ve müntehe’l-ilmi ve mebleğa’r-rızâ ve zinete’l-Arş.
Ve Allâhu ekberu mil’el-mîzân ve müntehe’l-ilmi ve mebleğa’r-rızâ ve zinete’l-Arş.”

🌥️🌥️🌥️

🥀Anlamı :⤵️
“Allâh-u Teâlâ ’yı; Mizân’ın dolusunca, ilminin hudutsuzluğunca, rızâsına erinceye dek ve Arş-ı A’lâ’nın ağırlığınca tesbih (noksan sıfatlardan münezzeh, kemâl sıfatlarla mevsuf olduğunu kabul) ederim.
Yine Allâh’ı,ﷻ Mizân’ın dolusunca, ilminin sonsuzluğunca, rızâsına ulaşıncaya kadar ve Arş-ı A’lâ’nın ağırlığınca tevhîd (ile O’ndan başka ilah olmadığına şehadet) ederim.
Ve yine Allâh’ıﷻ Mizân’ın dolusunca, ilminin sınırsızlığınca, rızâsına kavuşuncaya değin ve Arş-ı A’lâ’nın ağırlığınca tekbir ederim (en büyük O’dur, azamet sahibidir, yüceler yücesidir).

🥀🥀🥀🌥️🥀🥀🥀

Grublar bayanlar içindir 🌸****

https://t.me/+70iQwnTySSw1OGY8

https://t.me/+-ztPSSEqdxcyMGFi

🌷Teheccüdün Bereketiyle Gelen Hidayet: Ayşe Hocamızın Sohbetinden Alınan Dersler🌷

Peçeli Ayşe hocamızın Cuma Mescidindeki sohbetinden bir kıssa aktarmak istiyorum. Hocamız, _“Çağlayan’da düzenli olarak bir yere sohbet vermeye başlamıştım”_ diyerek anlatmaya başladı. Sohbete her geldiğinde bir hanımın sürekli ağladığını fark etmiş. Bir gün o hanımla konuşmaya karar vermiş ve neden bu kadar ağladığını sormuş. Kadın, içini dökerken şunları söylemiş:

_“Hocam, ben ağlamayayım da kim ağlasın? İki kızım var, ikisi de komünist oldu. Onlara çok üzülüyorum, hidayetleri için ağlıyorum. Ne olur bana dua edin.”_

Hocamız da ona teheccüt namazını kılıp kılmadığını sormuş. Hanım, _“Evet, kılıyorum”_ demiş. Bunun üzerine Peçeli Ayşe hocamız, _“O zaman işin kolay”,_ diyerek şu terkibi öğretmiş:

“Her gece teheccüt namazını kıldıktan sonra 41 Fatiha Suresi oku. Ardından ‘Allah’ım, okumuş olduğum bu Fatihalar hürmetine kızlarıma hidayet nasip eyle’ diye dua et ve bu duaları kızlarının üzerine üfle.”

Hanım, bu tavsiyeyi büyük bir azimle yerine getirmeye başlamış ve tam 7 yıl boyunca devam etmiş. Bir gün Ayşe hocamızın kapısını çalmış, gözyaşları içinde ama bu kez mutluluktan ağlıyormuş. Çünkü iki kızı da dönüş yapmış, kapanmış ve hatta medresede okumak istediklerini söylemişler.

Hocamız, kızları bir medreseye yerleştirmiş. Orada ilim tahsil etmiş, yetişmişler. Zamanla bir hayırseverin Efendi Hazretleri’ne (ks) bağışladığı beş katlı bir medresede idareci olarak görevlendirilmişler. Bu iki kız kardeş, orada onlarca talebe ve hoca yetiştirmiş. Sonrasında ise bu kızlardan biri, Efendi Hazretleri’nin (ks) akrabalarından biriyle evlenmiş. Bir annenin, gözyaşlarıyla yaptığı duaların neticesinde ne büyük saadetlere vesile olduğu görülmüş.

Peçeli Ayşe hocamız başka bir kıssa daha anlattı: Eşi sürekli alkol kullanan bir hanıma da aynı terkibi tavsiye etmiş. Kadın 2-3 yıl boyunca bu duaya devam etmiş. Neticesinde eşi içkiye tövbe etmiş, sakal bırakıp şalvar-cübbe giymeye başlamış, tarikat dersi almış. Hatta hanım, eşini anlatırken _“Beni bile geçti”_ diyormuş. Allahu Teala, bu ailenin de huzurunu ihsan etmiş.

Hocamızın şu öğüdü ise herkesin kulağına küpe olacak nitelikte:
“Kimden dertliyseniz; eşinizden, evladınızdan, gelininizden, kayınvalidenizden… Hidayetlerini istiyorsanız bu terkibi uygulayın. Allah’a yalvarın. Fatihaları okuduktan sonra üzerlerine üfleyin; üflemeniz mümkün değilse gıyaben dua edin. Bu terkibi en az 70 gün, mümkünse netice alana kadar sürdürün.”

Bir annenin gözyaşıyla yoğrulmuş dualarının, bir eşin sabırla yaptığı niyazların nasıl kapılar açtığını görmek, hepimize umut ışığı olsun. Allahu Teala, hepimize sabır ve ihlasla dua etmeyi nasip eylesin. Amin