Dive into the Ultimate Free Library: Your One-Stop Hub for Entertainment!

Müslüman Şahsiyet Akademisi

Description
Müslüman Şahsiyet Akademisi resmi kanalıdır.
Advertising
We recommend to visit

Bilgiyi değerli kılan bir unsur da ona hızlı şekilde ulaşabilmektir. Dünyanın her yerinden anlık haber ve gelişmeleri aktarıyoruz. 📃🔍 @mhareklam

Last updated 1 day, 19 hours ago

-İnsanı azaltıyorlar dedi.
-İnsan azalır mı? dedim.
-Çocuklardan başlarsan azalır! dedi.
-Yıl 2021, ve lütfen sorgulayın

Last updated 10 months, 3 weeks ago

dogruhaber.com.tr

Last updated 3 weeks, 4 days ago

6 days, 2 hours ago

https://twitter.com/AKIRANSAL/status/1784779233815937458?t=DYgWq9_fbzWkrSA9esNYUw&s=19

X (formerly Twitter)

Dr. Abdulaziz KIRANŞAL (@AKIRANSAL) on X

Hayatını Düzene Koymak İsteyen Müslüman Gençlere Önce Rabbini razı et: Vaktin kıymetini bil! Her şey geçer, ömür de geçer, bütün tartışmalar son bulur. Bütün koltuklar terk edilir. Bütün unvanlar, makamlar geride kalır. Ne yaparsan yap, kimseyi razı edemezsin…

Müslüman Şahsiyet Akademisi
6 days, 2 hours ago

Hayatını Düzene Koymak İsteyen Müslüman Gençlere

Önce Rabbini razı et:

Vaktin kıymetini bil! Her şey geçer, ömür de geçer, bütün tartışmalar son bulur. Bütün koltuklar terk edilir. Bütün unvanlar, makamlar geride kalır. Ne yaparsan yap, kimseyi razı edemezsin, muhakkak bir eksiğin bulunur. Sen Allah’ı razı etmeye bak! Gerisi boş, gerisi gelir geçer…

Her dakikanın hakkını ver:

Hayatını düzene koy! Artık plan yapmayı bırak. Ömrünü uygulanmamış planlar çöplüğüne çevirme. En iyi planını seç ve onu mükemmelce uygulamanın peşinde ol. Dün geçti. Yarının da geleceği belli değil. İslam’ı yaşayacaksan şimdi yaşamaya bak. Neyi düzelteceksen şimdi düzelt. Hangi şerden vazgeçeceksen şimdi geç. Hangi hayrı işleyeceksen şimdi işle…

Hayatı Allah’ın çizdiği sınırlarla yaşa:

Ne kadar yoğun olursan ol, asla namazlarını gevşetme! Hangi makamda bulunursan bulun, asla İslami hassasiyetlerini protokol kurallarına kurban etme! Ne kadar kazanırsan kazan asla kursağından kul hakkı ve haram lokma geçirme! Hangi koltukta oturursan otur, asla haram olan bir işe imza atma! Hangi güce sahip olursan ol, asla zulmetme!

Sürekli hayır ve salih amel peşinde ol:

Her daim gayretli ol! Çünkü Allah, kendi yolunda gayret edenlere kendi yollarını gösterir. Bildiklerinle amel et, çünkü Allah bildikleriyle amel edenlere bilmediklerini de öğretir. Allah’ın dinine yardım et, çünkü Allah kendi dinine yardım edenleri yardımsız bırakmaz. Her zaman Hakk’ın rızasını gözet, çünkü kim Hakk’ın rızasını gözetirse hak da onu gözetir…

Bir duruş ve şahsiyet sahibi ol:

Şahsiyetini koru! En büyük unvanın Müslüman şahsiyetin olsun ki, tüm unvanların elinden alındığında ortada kalmayasın. Makamların değer kattığı adam olma ki, makamlar gidince değersiz kalmayasın. Koltuk arayan adam değil, koltukların aradığı adam ol ki, her zaman aranan adam olasın…

Seni çürüten düşmanlarını tanı:

4 büyük düşmandan sakın! Tembellik, korkaklık, gevşeklik ve gaflet. Tembeller üretemezler, zamanla statükocu ve muhafazakâr olurlar. Korkaklar inisiyatif alamazlar ve hep başkalarının gölgesinde yaşarlar. Gevşekler duruş sahibi olamazlar ve renkten renge girerler. Gafiller planlı ve programlı olamazlar, ömürleri boşuna geçip gider…

Önce nefsine karşı zafer kazan:

Zafer arıyorsan, bil ki; sabah namazını cemaatle kılmak zaferdir. Gözünü haramdan, dilini gıybetten korumak zaferdir. Günlük Kur’an’la buluşmak, Allah’ı zikretmek zaferdir. Günahlar için tevbe edebilmek zaferdir. Değerlerinden taviz vermemek zaferdir. Unutma! Bireysel zaferleri kazanmadan toplumsal zaferlere ulaşılamaz...

Ölçüyü koru:

Ne okursan oku ancak önce Kur’an ve sünneti oku. Yoksa okuduklarını eleyecek bir süzgecin olmaz. Hakkı ve adaleti savunacaksan önce Kur’an ve sünneti öğren, çünkü hakkın da adaletin de ölçüsü Kur’an ve sünnettir. Ölçüyü kaybedersen yerini nefis, taklit ve başkalarına şirin görünme isteği alır. Böyle bir mücadeleden de hak ve adalet değil ancak zulüm doğar…

Kendi gündemine sahip ol:

Emperyalizmin ruhunu ve zihnini işgal etmesine izin verme! Dizilerin ve internetin karşısında erime! Planlı, programlı ve disiplinli ol! Bir dakikanı bile boşa harcama! Yaz, oku, düşün, araştır, konuş, sürekli hayrın peşinde ol! Kendi gündemini kendin belirle! Hak ve batıl mücadelesinde öncelikli gündemini asla kaybetme! Asıl amaçtan asla sapma! Araçları amaç haline getirme! Asıl hedefinin İslam’ı yaşamak, İslam’ı anlatmak ve İslam’ı hâkim kılmak olduğunu asla unutma!

Sakın aklından çıkarma! İslam savunulan bir ideoloji değil yaşanılan bir dindir…

Dr. Abdulaziz KIRANŞAL
Milli Gazete

1 week ago

Muhafazakâr Müslümanlarda Madde Bağımlılığı Krizi

Esrar, eroin, alkol ve madde bağımlısı Müslümanları AMATEM’e götürüp tedavi ettirdik diyelim peki ya bizim mala, makama, mevkiye, koltuğa, lüks ve gösterişe, dünyaya yani maddenin bizzat kendisine bağlanmış Müslümanları kim tedavi edecek?

Köşklerde “Baby Shower”mevlitlere oluk oluk para akıtan, düğün sonrası “After Party’leri” ihmal etmeyen, ezanla karışık müzikler çalarken gelinle damadın muhakkak bir merdivenden aşağı indiği, İngiliz kraliyet balosunu bile geride bırakan düğünlere özenen, lüks yatlarda beyaz elbiseleriyle doğum günü partisi kutlamaya alışan, gösteriş düşkünü, dünya ve madde bağımlısı Müslümanları kim tedavi edecek?

Marka başörtüleri, siyah gözlükleri, yüksek topukları ve lüks jipleriyle gecelere akan, bir konser biletine milyarlar saçan, hiçbir tesettür defilesini kaçırmayan, pahalı telefonlarıyla tik tok videosu çeken, tüm özel hayatlarını instagrama açan, kınadığımız ne varsa başına İslami ibaresini koyarak yapan, kadının kocasına bir dilim kek, bir bardak çay vermesine bile itiraz ederek feminizmin kurucularını bile hayretler içerisinde bırakan, marka ve lüks bağımlısı tesettürlü Müslüman kızlarımızı kim tedavi edecek?

VİP umreden aşağı kabul etmeyen, zemzem towers’dan aşağı konaklamayan, rezidansların ve özel güvenlikli sitelerin dışında yaşayamayan, yurt dışı tatillerini ihmal etmeyen, sadece zenginlerle oturup kalkan ve bu dünyayı küçük bir cennete çevirmeye çalışan konfor ve madde bağımlısı Müslümanları kim tedavi edecek?

Efendimiz’in (s.a.s) “Bir sürüye salınan iki aç kurdun sürüye verdiği zarar, kişinin mal ve şeref (makam, mevki, itibar) hırsıyla dine verdiği zarardan daha fazla değildir.” (Tirmizi) hadisinde uyardığı gibi oturduğu makamı korumak veya daha üst bir makama gelebilmek için sürüye dalan bir kurt gibi etrafında kim varsa boğup parçalayıp bir kenara atan, dişinin geçmediği hiçbir makam, dilinin değmediği hiçbir dünyalık bırakmak istemeyen koltuk bağımlısı Müslümanları kim tedavi edecek?

Makam arabasız, sekretersiz, özel kalemsiz, korumasız yaşayamayan, koltuğu elinden alınınca kriz üstüne kriz geçiren, küçük bir müdürlük için bile aşındırmadık kapı bırakmayan, şeref ve itibarı malda, makamda ve parada gören, bunları kaybedince de itibarını kaybettiğini zanneden, yeniden bir makama gelebilmek için gerekirse ahlakını, adaletini, merhametini ve değerlerini bile gözden çıkarabilen makam bağımlısı Müslümanları kim tedavi edecek?

Asıl işi bu sorunlara çare üretmek olması gerekirken devlet destekli projeleri kovalamaktan, protokol fotolarına girmek için çırpınmaktan, vekillerle, bürokratlarla yapılan üst düzey ve çok önemli toplantılardan vakit bulamayan, İslami çalışmaların sadece para ve güçle yapılabileceğine iman etmiş, adı sivil kendi resmi bir kısım STK’larımızı kim tedavi edecek?

Peygamberimiz’in (s.a.s) açlıktan karnına taş bağladığını anlatırken bile para kazanabilen, İslam’ın ana prensiplerini ve hatta kaderi bile inkâr edebilecek cesarette olmasına rağmen haramlarla, faizle, haksızlıklarla, adaletsizliklerle ilgili gıkını bile çıkaramayan, statükoyu devam ettirmek ve kazanımlarını kaybetmemek adına kendini bile kaybeden bir kısım hocalarımızı kim tedavi edecek?

Ve en kötüsü de bir asgari ücretle on nüfus geçindirmeye çalışan, çocuğunun okul masraflarını bile karşılayamayan, parasızlıktan evlenemeyen, borç batağında inim inim inleyen garip Müslümanların, tüm bu olup bitene, lükse, israfa, gösterişe, umarsızlığa, pervasızlığa bakarak din ve dindarlıkla ilgili yaptıkları sorgulamalarına kim cevap verecek?

Hiç kimse kusura bakmasın! Bu gidişat gidişat değil. Bu dünya sevgisi, bu madde bağımlılığı, bu vehn krizleri hepimizi mahvetti.

Efendimiz’in (s.a.s) “Sizden öncekileri mal sevgisi helak etti. Bu sevgi onlara akrabalarıyla ve dostlarıyla ilişkiyi kesmeyi emretti. Kestiler. Cimriliği emretti. Cimrileştiler. Günahı emretti. Girdiler. Zulmü emretti. Yaptılar. En sonunda da helak oldular. (Camiu’s-sağir) uyarısına muhatap olmadan derlenip toparlanalım.

Dr. Abdulaziz KIRANŞAL
Müslüman Şahsiyet Akademisi

1 week, 6 days ago

Bir peygamber olmasına rağmen Hz. Nuh’un oğluyla nasıl imtihan edildiğini, Hz. Adem’in oğlunun kardeşini nasıl öldürdüğünü, Hz. Yakub’un çocuklarının kardeşlerini nasıl kuyuya attığını, Hz. Zekeriya’nın nasıl evlat hasreti çektiğini, Hz. Peygamber’in (S.A.S.) altı evladının nasıl vefat ettiğini sakın unutmayın! Çocuk imtihandır ve bu imtihandan kaçamayız. Biz ancak elimizden geleni yaparak bu imtihanın kolaylaşması için gayret sarf ederiz. Sonuç âlemlerin rabbi olan Allah’a aittir.

Dr. Abdulaziz KIRANŞAL
Milli Gazete

1 week, 6 days ago

Çocuklarınıza sözünüz geçsin istiyorsanız şu sekiz maddeye dikkat edin!

Allah’a itaatte kusur etmeyin!
Çünkü kim Allah’a itaat ederse Allah da bütün mahlûkatını ona itaat ettirir. Allah’a itaat etmeyenin çocuklarının itaatsizliğinden şikâyet etmeye hakkı yoktur. Çünkü Allah’ın kullar üzerindeki hakkı anne-babanın çocukları üzerindeki hakkından daha çoktur ve daha önceliklidir. Allah’ın hakkına riayet etmeyenlerin çocuklarından kendi haklarına riayet etmelerini beklemeleri beyhude bir bekleyişten ibarettir.

Yediklerinize ve içtiklerinize dikkat edin!

Çünkü haram lokma sözünüzün çocuklarınıza tesir etmesinin önündeki en büyük engellerden birisidir. Efendimizin (S.A.S.), “Öyle bir zaman gelir ki, kişi malını helâlden mi, haramdan mı kazandığına hiç aldırış etmez” (Buhârî, Büyû, 23) hadisinin gerçekleştiği bir ahir zamanda imtihan olan anne-babalar, faize, haram lokmaya, kamu malına, rüşvete, haksız kazanca, haram katkılı gıda maddelerine dikkat etmezlerse ilk kaybedecekleri şey, çocukları üzerindeki etkileri olacaktır.

Günahlardan uzak durun!

Çünkü günah, Allah’a isyan demektir. Gıybet, dedikodu, iftira, yalan, haram bakışlar, akrabalarla ilişkiyi kesme gibi küçük ve büyük günahlarla günün her anında bir şekilde Allah’a isyan edenlerin ilk karşılaşacağı sonuçlardan birisi de çocuklarının kendilerine isyan etmesidir.

Örnekliği ihmal etmeyin!

Çünkü çocuklarımız sözlerimizden ziyade davranışlarımıza bakarlar. Sakın unutmayın! Bir çocuğun kafasında oluşacak ilk çelişki, anne-babasının eylem ve söylemlerinin oluşturacağı çelişkidir. Anne-babasının dışarıda söyledikleriyle evde yaptıklarının farklı olduğunu gören bir çocuğun ilk tepkisi anne-babasına itaatsizlik olacaktır. Çünkü sürekli İslam’dan ve ahlaktan bahseden ve fakat bahsettiklerini kendi hayatında uygulamayanlar ne kimseye örnek olabilirler ne de kimse onlara itaat eder.

Çocuklarınızı TV ve internete teslim etmeyin!

Çünkü emperyalizmin hedeflediği nesil, YouTuber’ların eğittiği, çizgi filmlerin yetiştirdiği, dizi karakterlerinin örnek olduğu, sosyal medya fenomenlerinin büyüttüğü annesiz ve babasız bir nesildir. Bu neslin ilk öğrendiği şey anne-babaya itaatsizliktir. TV ve internete teslim edilen bir nesil isyan edecekse ilk önce anne babasına isyan edecek, sorgulayacaksa ilk önce anne-babasını sorgulayacak, başkaldıracaksa da ilk önce anne-babasına başkaldıracaktır.

Dua etmekten vazgeçmeyin!

Çünkü dua, çocuklarımızla ilgili elimizdeki en etkili ve en önemli imkândır. Sakın unutmayın! Çocuğu size veren Allah’tır. Ona hidayeti ve ahlakı verecek olan da Allah’tır. Onu size itaatkâr kılacak olan da yine Allah’tır. O halde çocuklarınız için muhakkak özel bir dua vakti ayırın. Gece vakitlerinde, seher vakitlerinde, farz namazların ardında, Cuma günlerinde evlatlarınız için çokça dua edin! Kendi anne-babalarınızdan, salihlerden, gariplerden çocuklarınız için dua talebinde bulunun! Çünkü kabul olunmuş bir duanın çözemeyeceği hiçbir sorun yoktur.

Onları Kur’an ve namazla ıslah edin!

Üstad Hasan el Benna diyor ki: “Bizden öncekileri ne ıslah ettiyse bizi de, nesillerimizi de ancak o ıslah eder. Bizden öncekileri Kur’an ve namaz ıslah etti.” Düşünün Cahiliye’de her türlü günaha ve harama batmış olan nesiller, Müslüman olduktan sonra Kur’an kıraati ve huşu ile kılınmış namazlarla ıslah oldular. Bunlarla değiştiler, bunlarla dönüştüler, bunlarla tevbelerine sadık kaldılar, bunlarla ıslah oldular. İşte bu nedenle çocuklarınıza günlük Kur’an okuma alışkanlığı kazandırın. Namazları konusunda son derece titiz olmaları için elinizden gelen gayreti gösterin.

İmtihanda olduğunuzu unutmayın ve Allah’a teslim olun!

Ne yaparsanız yapın hayatın bir imtihan olduğunu ve çocuklarınızın da bu imtihanın en önemli safhalarından birisi olduğunu asla unutmayın! Siz elinizden geleni yapsanız bile Allah sizi çocuklarınızla imtihan etmek isterse bu imtihan gerçekleşecektir.

2 weeks, 3 days ago

Prof. Dr. Necmeddin Erbakan Milli Görüş’ü Tam da Bugünler İçin Kurmuştur

“Biz Milli Görüş’ü Siyonizm’e karşı bir cihad cephesi olarak kurduk” diyen Erbakan hocamız, bu hareketin tüm kodlarını Siyonizm’e ve onun fert, aile, toplum ve düzen bazındaki ifsadına karşı mücadele etmek üzere belirlemiştir.

Milli Görüş Hareketi, Siyonizm’in G-20’de “Tek Dünya, Tek Aile ve Tek Gelecek” temasıyla tek dünya devletini ilan ettiği bir zamanda tevhide, hakka ve adalete dayalı “Yeni Bir Dünya” çıkışıyla bu ifsad projesine karşı Müslümanca bir alternatif ve esaslı bir duruş ortaya koysun diye kurulmuştur.

Milli Görüş Hareketi, Siyonizm’in Büyük İsrail Projesi çerçevesinde Kudüs’ü kendi başkenti ilan ettiği, Filistin’de iki devletli bir yapının tanınması için Müslüman ülkeleri bile ikna ettiği, bu hedef doğrultusunda Gazze’nin insansızlaştırılması için büyük bir soykırım yaptığı bir zamanda “Kudüs İslam’ındır” sloganını en gür sedayla yükseltmesi ve yaşanan katliamları durdurmak için gece gündüz seferber olması için kurulmuştur.

Milli Görüş Hareketi, Siyonizm’in Büyük Ortadoğu Projesi doğrultusunda Irak’ı işgal ettiği, Sudan’ı böldüğü, Yemen’de iç savaş çıkardığı, Libya’yı parçaladığı, Suriye’yi harap ettiği, İslam coğrafyasındaki bir kısım ülkeleri hava sahalarını bile ABD ve İsrail’in emrine verecek kadar sadık bir Amerikan müttefiki haline getirdiği bir zamanda Müslümanların “İslam Birliği” projesiyle yeniden tek yumruk olabileceklerine dair umut hep diri tutulsun diye kurulmuştur.

Milli Görüş Hareketi, Siyonizm’in Paris İklim Anlaşması, Karbon Ayak İzi, Transhümanizm, Yapay Et, Korona, Dijital Para, LGBT ve Eşcinsellik, Cinsiyet Eşitliği, Metaverse gibi projelerle ekini ve nesli ifsad etmeye, fıtratı devre dışı bırakmaya, ahlakı yok etmeye, tarım ve hayvancılığı bitirmeye çalıştığı ve tüm insanlığı kendine köle etmek için uğraştığı bir zamanda “Fıtratı, doğal olanı, dengeyi, ahlakı ve maneviyatı” müdafaa etsin diye kurulmuştur.

Milli Görüş Hareketi, Siyonizm’in cinsiyetsiz insan, nikâhsız birliktelik ve ailesiz toplum hedefiyle aile yapısını yerle bir ettiği, boşanma oranlarının evlilik oranlarını geçtiği, zinanın suç sayılmadığı, aldatmanın normalleştiği, ahlaksız diziler, magazin programları ve yanlış aile politikalarıyla nesillerin geleceğinin tehlikeye girdiği bir zamanda “Ailemiz Son Okçular Tepemizdir” anlayışıyla aileyi ve nesilleri muhafaza etsin diye kurulmuştur.

Milli Görüş Hareketi, Siyonizm’in tüm insanlığı köleleştirmek için Müslüman ülkeleri ve fertleri faiz ve borç batağına sürüklediği, evin faizle alındığı, arabanın faizle alındığı, düğünün faizle yapıldığı, ticaretin faizle döndüğü, ekonominin temellerini faizin oluşturduğu bir zamanda faiz Allah’a ve Rasul’üne harp ilan etmektir ilahi uyarısı gereği “Faizsiz bir ekonomik sistem” kurulması ve toplumun faize karşı sürekli teyakkuz halinde tutulması için kurulmuştur.

Milli Görüş Hareketi, tebliğ, davet ve irşadın etkisini kaybettiği, Kur’an ve İslam nizamı gibi hedeflerin vaaz ve nasihatlere konu olmaktan çıktığı, Hakkın açıkça ortaya konulmadığı, kötülükten menetmenin ciddi bir bedel gerektirdiği, Müslümanların parti, cemaat, hoca ve tarikat taassupları nedeniyle kardeşliğini kaybettiği bir zamanda Hakkı açıkça ortaya koysun, Müslümanların ferdi sorumluluklarının yanında içinde yaşadıkları sisteme dair sorumluluklarını da hatırlatsın, “İslami davet ve faaliyetleri asıl hedefine doğru yönlendirsin” diye kurulmuştur.

Milli Görüş Hareketi, bir partiye, bir şahsa, bir gruba değil bizzat bu bozuk düzenin kendisine muhalefet etmek ve onun alternatifini oluşturmak için kurulmuştur.

İşte tüm bu nedenlerden dolayı Milli Görüş Hareketi tam da bugünler için kurulmuştur. Üzerindeki bu tarihi sorumluluk nedeniyle Milli Görüş Hareketi, kısır tartışmalardan, günü birlik siyasi kavgalardan, iç ayrışmalardan, yanlış strateji ve ittifaklardan, dünyevi ikbal ve kaygılardan, geçmiş kavga ve gürültülerin hesaplaşmalarından uzak bir şekilde, kendi kuruluş kodlarının, özünün ve ruh kökünün gerektirdiği hamleleri yapmak zorundadır.

Dr. Abdulaziz KIRANŞAL
Milli Gazete

2 months, 2 weeks ago
Batman'daki Kardeşlerimizi Bekleriz

Batman'daki Kardeşlerimizi Bekleriz
21 Şubat Çarşamba
19:30

2 months, 2 weeks ago

O halde her Müslüman anne bilmelidir ki, emperyalistlerin, Siyonistlerin ve zulüm düzenlerinin aileleri dağıtmaya, yuvaları yıkmaya, nesilleri mahvetmeye yönelik her girişimine karşı direnmek, başkaldırmak, mücadele etmek ve bu şekilde bir yandan evini, ailesini ve çocuklarını korumaya çalışmak bir yandan da bu zulüm düzenlerine karşı İslami bir mücadele vermek hem büyük bir cihaddır, hem de iyi bir annelik demektir.

Dr. Abdulaziz KIRANŞAL
Milli Gazete

2 months, 2 weeks ago

Örnek bir anne

Mücadelesiyle tüm annelere örnek olan Ümmü Seleme (R.Anha) anlatıyor:

“Kocam Ebu Seleme, Medine’ye hicret etmeye karar verdi. Deveyi hazırladı; beni ve oğlum Seleme’yi bindirdi. Sonra deveyi sürdü. Mahzumoğullarından bazı adamlar gördü, kalkıp ona doğru geldiler ve: ‘Hadi sen kendin gidiyorsan git; fakat şu kızımızı yani senin hanımını götürmene müsaade etmeyeceğiz. Çünkü o bizim akrabamızdır’ diyerek, devemin yularını eşimin elinden çekip aldılar. Bunun üzerine kocamın kabilesi de bu durumu görünce kızdılar, ‘Eğer oğlumuzdan kızınızı alırsanız, biz de torunumuzu size bırakmayacağız’ diyerek oğlum Seleme’yi çekiştirmeye başladılar ve çocuğu çekip aldılar. Kocamı, beni ve çocuğumu birbirimizden ayırdılar. Her sabah şehrin dışında oturup akşama kadar ağlıyordum. Bu hal bir yıl böyle gece gündüz devam etti."

Tüm bu olup bitenlere rağmen Ümmü Seleme ne dininden ne eşinden ne çocuğundan ne de ailesinden vazgeçti. Hiç terk etmeden iki şeye bir yıl boyunca devam etti; birincisi her gün muhakkak Kâbe’nin avlusuna gider, kendisini eşinden ve çocuklarından ayıran akrabalarına karşı konuşur, yaptıkları yanlışı herkese anlatır ve onlara beddua ederdi. Bu çok ciddi bir direnişti. Yapılan zulüm günden güne duyuluyor, dilden dile konuşuluyordu. Ümmü Seleme, bu mücadelesi ile zulme engel olamıyorsa da o zulmü herkese duyuruyordu. Onun bu mücadelesi, adanmışlığı ve kararlılığı bazı müşrikleri bile etkiliyor ve onları bu yanlıştan vazgeçmeye zorluyordu.

Ümmü Seleme, gündüzleri bu büyük mücadeleyi ve başkaldırıyı ortaya koyarken geceleri ise ellerini Rabbine açıp eşine ve çocuğuna kavuşmak için Rabbine yöneliyordu. Tam bir yıl boyunca bıkmadan, usanmadan, yorulmadan hem direnişine hem de duasına devam etti.

Samimiyet ve içtenlikle Rabbine yönelenler sonunda nasıl kazanıyorsa Ümmü Seleme de öyle kazandı. Ve en son Rabbi onun dualarına icabet etti. Bir gün Mahzumoğullarından bir adam Ümmü Seleme’nin bu halini görünce ona acıdı ve akrabalarından hicret etmesine izin verilmesini istedi. Abdülesedoğulları’nın yanındaki çocuğu da kendisine verilen Ümmü Seleme, Medine’ye hicret ederek çok sevdiği eşine kavuştu.

İşte örnek bir Anne:

İşte bu anne, İslam’ın ilk yıllarındaki tüm zorluklara eşi ve ailesiyle birlikte göğüs germiş; küfre, şirke, zulme, haksızlığa ve adaletsizliğe karşı tüm mücadelesini ailesiyle birlikte vermiştir. Sabredilecekse sabretmiş, mücadele edilecekse mücadele etmiş, infak edilecekse infak etmiş, hicret edilecekse de hicret etmiştir. Tüm bunları da bir anne olarak ailesiyle birlikte yapmıştır.

Unutmayın ey Müslüman anneler!

Belki bugün sizi eşinizden ve çocuklarınızdan ayırmaya çalışan, yuvanızı dağıtmak için uğraşan, imanınıza göz diken müşrik liderler yok. Ama onların kurdukları zulüm ve haksızlık düzeni tüm dünyada aynısıyla devam ediyor. Aldatmayı ve boşanmayı teşvik eden dizi ve filmleriyle, cinsiyet eşitliği ve pozitif ayrımcılık gibi Siyonist projeleriyle, yanlış aile politikalarıyla Müslüman aileleri darmadağın eden bu ahlaksız düzenin Ümmü Seleme’nin ailesini parçalamaya çalışan o zulüm düzeninden ne farkı var.

İnternetleriyle, YouTuber’larıyla, bilgisayar oyunlarıyla, deizm gibi sapkın fikirlerle, popçularıyla, topçularıyla, Lut kavmini bile hayretler içerisinde bırakan sapkınlıklarıyla evlatlarınızı sizden koparıp alan, onları söz dinlemez, laf anlamaz, ana-babaya hürmet bilmez hale getiren bu ahlaksız düzenin Ümmü Seleme’nin çocuğunu kucağından koparıp alan o zülüm düzeninden ne farkı var.

Borçla, faizle, geçim derdiyle, ay sonunu getirme telaşıyla, yoksullaştırmayla, dünyalık kaygı ve endişelerle iki yakanızı bir araya getirmeyen, sizi sürekli dünyaya ve dünyalık dertlere yönlendirip ahireti unutturan bu ahlaksız düzenle Ümmü Seleme’yi inancından ve değerlerinden uzaklaştırmak isteyen o zulüm düzeninin ne farkı var.

4 months, 3 weeks ago

https://www.milligazete.com.tr/makale/18235657/dr-abdulaziz-kiransal/zeyneb-gazaliden-musluman-hanimlara

Milli Gazete

Zeyneb Gazâli’den Müslüman Hanımlara!

HANIM KARDEŞLERİM!Bilin ki, bir toplumun bütünüyle düzelmesi, ancak kadının düzelmesiyle mümkün olur. Çünkü kadın düzelirse, ne çocuklar, ne mallar ne...

Müslüman Şahsiyet Akademisi
We recommend to visit

Bilgiyi değerli kılan bir unsur da ona hızlı şekilde ulaşabilmektir. Dünyanın her yerinden anlık haber ve gelişmeleri aktarıyoruz. 📃🔍 @mhareklam

Last updated 1 day, 19 hours ago

-İnsanı azaltıyorlar dedi.
-İnsan azalır mı? dedim.
-Çocuklardan başlarsan azalır! dedi.
-Yıl 2021, ve lütfen sorgulayın

Last updated 10 months, 3 weeks ago

dogruhaber.com.tr

Last updated 3 weeks, 4 days ago