📚 EKitap Arşiv Kanalına Hoş Geldiniz.
Sesli kitap kanalımız:
https://t.me/seskitaplar
Grup:
https://t.me/ekitap_okugrup
Reklam: https://telega.io/c/Ekitap_oku
İletişim: @tansucan
Ads and reports:@tablig_vip
??AHANG SISTEMI??
•?•
?Dereceler ve Keffaretler?
İbn Abbâs radıyallahu anhuma’dan: Nebı̂ ﷺ şöyle buyurdu:
“Rabbim Azze ve Celle dün gece bana en güzel bir surette geldi. Bunun uykuda olduğunu sanıyorum. Şöyle buyurdu: “Ey Muhammed! Büyük ve ileri gelen melekler topluluğu hangi konuda münakaşa ediyorlar biliyor musun?” Ben de:“Hayır” dedim.
Bunun üzerine elini iki omuzumun arasına koydu ve ben o iki elin soğukluğunu iki kürek kemiği arasında veya göğsümde hissettim. Sonra göklerde ve yerde ne varsa hepsini bildim. Tekrar: “Ey Muhammed! Büyük ve ileri gelen melekler topluluğu hangi konuda münakaşa ediyorlar biliyor musun?” buyurdu. Ben de: “Evet. Keffaretler ve dereceler hakkında münakaşa ediyorlar” dedim.
“Keffaretler ve dereceler nedir?” denilince; “Keffaretler namazdan sonra mescidde kalmak, mescidlerdeki cemaate yaya olarak yürümek, her türlü zorluk ve soğuklarda bile abdest organlarını tam olarak yıkamaktır. Kim böyle yaparsa hayırla yaşar, hayırla ölür ve her türlü hata ve günahlarından sıyrılarak annesinden doğduğu gün gibi tertemiz olur.” buyurdu.
Sonra şöyle buyurdu: “Ey Muhammed! Namaz kıldığında şöyle duâ et:
اَللَّهُمَّ إنِّي اَسْأَلُكَ الْخَيْرَاتِ، وَتَرَكَ الْمُنْكَرَاتِ، وَحُبَّ الْمَسَاكِينِ، وَإذَا أَرَدْتَ بِعِباَدِكَ فِتْنَةً، أَنْ تَقْبِضَنِي إِلَيْكَ غَيْرَ مَفْتُونٍ
(Allahumme innî eseluke-l khayrâti, ve terake-l munkerâti, ve hubbe-l mesâkîni, ve ižâ eradte bi i’bâdike fitneten, en taqbidanî ileyke ğayra meftûnin)
“Allah’ım! İyilikler yapmayı, kötülüklerden el çekmeyi, yoksulları sevmeyi senden dilerim. Kullarına bir fitne göndereceğin vakit beni o fitneden uzak tut. ve yanına al.”
RasûlAllah ﷺ sözüne şöyle devam etti: “Dereceler ise selamı yaymak, yemek yedirmek, insanlar uykudayken geceleyin namaz kılmaktır.”
(Sahih Ahmed 1/368, Tirmizı̂ 3233)
Nuaym b. Hemmar el-Gatafanı̂ radyallahu anh’den: Nebı̂ ﷺ şöyle buyurdu: “Allah Azze ve Celle buyurdu ki:
✔يَا ابْنَ آدَم، صَلِّ لِي أرْبَعَ رَكَعَاتٍ فِي أوَّلِ النَّهَارِ أكْفِكَ آخِرَهُ✔
“Ey Âdemoğlu! Gündüzün başında dört rekât namaz kıl, ben de sonunda sana kâfi geleyim.”
(Sahih. İbn Hibban 6/275, Ahmed 5/286, Ebû Dâvûd 1289, Dârimı̂ 1492)
? Ruhlardan Ezelde Söz Alınması Ubeyy b. Ka’b radyallahu anh, Allah Azze ve Celle’nin: “Kıyamet gününde, biz bundan habersizdik demeyesiniz diye Rabbin Âdemoğullarından, onların bellerinden zürriyetlerini çıkardı, onları kendilerine şahit tuttu ve dedi ki:…
? الصلاة الصلاة!
Ebû Hureyre radyallahu anh’den: Rasûlullah ﷺ şöyle buyurdu:
“Kıyamet gününde kulun işlediği amellerinden ilk olarak hesap vereceği şey namazdır, namazı tam ve düzgün olursa başarmış ve kurtulmuş demektir. Namazı bozuk olursa kaybetmiş ve hüsrana uğramıştır.
Eğer hesabı görülen kimsenin farz namazlarında eksiği varsa Rab Azze ve Celle şöyle der:
*“Kulumun nafile namazlarına bakın ve farzlardan eksik kalan kısımları nafilerle tamamlayın. Böylece diğer amellerin hesabı da bu şekilde görülür.”
(Sahih Tirmizı̂ 413, Ebû Dâ’vûd 864, Nesâı̂ 465, İbn Mâce 1425, Hakim 1/394, Ahmed 2/425)*
❗️İşte Kendini Tedavi Edeceğin Yöntem!
Ukbe b. Amir radyallahu anh’den: RasûlAllah ﷺ’in şöyle buyurduğunu işittim: “Kim kasten benim adıma yalan söylerse cehennemdeki yerine hazırlansın.”
Yine RasûlAllah ﷺ’in şöyle buyurduğunu işittim: “Ümmetimden iki adam vardır; biri gece kalkıp kendi nefsini abdest ile tedavi eder: “Düğümlü olan bu adamın elini yıkadığı vakitte bir düğümü çözülür; yüzünü yıkadığı zaman bir düğümü daha çözülür; başını mesh ettiği zaman bir düğümü daha çözülür; ayaklarını yıkadığı zaman bir düğümü daha çözülür.
Sonra Allah Teâlâ şöyle buyurur:
“Kuluma bakın kendini ne güzel tedavi ediyor! Bu kulum benden ne isterse veririm.”(Sahih liğayrihi. Ahmed 4/159, 201 İbn Hibban 3/329, 6/295, Taberânı̂ 17/305)
? Ruhlardan Ezelde Söz Alınması Ubeyy b. Ka’b radyallahu anh, Allah Azze ve Celle’nin: “Kıyamet gününde, biz bundan habersizdik demeyesiniz diye Rabbin Âdemoğullarından, onların bellerinden zürriyetlerini çıkardı, onları kendilerine şahit tuttu ve dedi ki:…
? Ruhlardan Ezelde Söz Alınması
Ubeyy b. Ka’b radyallahu anh, Allah Azze ve Celle’nin:
“Kıyamet gününde, biz bundan habersizdik demeyesiniz diye Rabbin Âdemoğullarından, onların bellerinden zürriyetlerini çıkardı, onları kendilerine şahit tuttu ve dedi ki: Ben sizin Rabbiniz değil miyim? (Onlar da), Evet (buna) şâhit olduk, dediler. Yahut “Daha önce babalarımız Allah’a ortak koştu, biz de onlardan sonra gelen bir nesildik (onların izinden gittik). Bâtıl işleyenlerin yüzünden bizi helâk edecek misin?” dememeniz için (böyle yaptık).” (A’raf 172-173) ayetleri hakkında şöyle dedi:
“O gün, kıyamet gününe kadar olacakların hepsini bunun için bir araya topladı ve onları ruhlar halinde yarattıktan sonra onlara suret verdi. Onları konuşturdu, onlar da konuştular. Onlar üzerine ahit ve misak alıp: “Kıyamet gününde, biz bundan habersizdik demeyesiniz diye Rabbin Âdem oğullarından, onların bellerinden zürriyetlerini çıkardı, onları kendilerine şahit tuttu ve dedi ki: “Ben sizin Rabbiniz değil miyim? (Onlar da), Evet (buna) şâhit olduk, dediler. Yahut “Daha önce babalarımız Allah’a ortak koştu, biz de onlardan sonra gelen bir nesildik (onların izinden gittik). Bâtıl işleyenlerin yüzünden bizi helâk edecek misin?” dememeniz için (böyle yaptık).” (A’raf 172-173)
Allah Teâ’lâ şöyle buyurdu:
“Ben yedi semayı ve yedi arzı size karşı şahit tuttuğum gibi babanız Adem’i de size karşı şahit tutuyorum ki kıyamet gününde biz bilmiyorduk yahut biz bundan habersizdik demeyesiniz. Bu sebeple sakın bana hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ben sizlere rasullerimi göndereceğim. Onlar sizlere bana verdiğiniz ahdi ve misakı hatırlatacaklar. Üzerinize kitaplarımı da indireceğim.
İnsanlar: “Senin bizim rabbimiz ve ilahımız olduğuna şahitlik ederiz. Bizim senden başka bir rabbimiz, senden başka bir ilahımız yoktur” dediler.
Onlara babaları Adem yükseltildi. Adem onlara bakınca aralarında zengini, fakiri, sureti güzel olanı ve başka durumdakileri gördü. Adem: “Rabbim! Kulların arasında eşitlik yapsan olmaz mı?” deyince Allah: “Ben bana şükredilmesini severim” buyurdu. Yine Adem, aralarında kandiller gibi nebiler olduğunu da gördü. Bunlardan özel olarak risalet ve nübüvvete dair bir misak daha alındı.
İşte Allah Azze ve Celle’nin: “Hani biz peygamberlerden söz almıştık; senden, Nuh’tan, İbrahim’den, Musa’dan ve Meryem oğlu İsa’dan da. (Evet) biz onlardan pek sağlam bir söz aldık.” (Ahzab 7) ayeti de bunu anlatmaktadır.
Allah Teâ’lâ’nın: “Sen yüzünü hanîf olarak dine, Allah insanları hangi fıtrat üzere yaratmış ise ona çevir. Allah’ın yaratışında değişme yoktur.” (Rum 30) ayeti ile yine: “İşte bu ilk uyarıcılardan bir uyarıcıdır.” (Necm 56) ayeti: “Onların çoğunda, sözünde durma diye bir şey bulamadık. Gerçek şu ki, onların çoğunu yoldan çıkmış bulduk” (Araf 102) ayeti ve:
“Sonra onun arkasından birçok peygamberi kendi toplumlarına gönderdik. Onlara mucizeler getirdiler. Fakat onlar daha önce yalanladıkları şeye inanacak değillerdi.” (Yunus 74) ayeti bunu söz konusu etmektedir.
O ikrar ve kabul etmedikleri bu ahdi kimlerin yalanlayacaklarını, kimlerin de tasdik edeceklerini biliyordu. Adem’in zamanında kendilerinden söz alınan bu ruhlar arasında İsa aleyhisselam’ın ruhu da vardır. İşte bu ruhu da Meryem’e: “O kendi ailesinden doğu tarafında bir yere çekilip sonra da onlarla kendi arasında bir perde germiş olduğu zamanda gönderdi. Derken biz ona ruhumuzu (Cebrail’i) gönderdik. Ona tam bir insan suretinde göründü” (Meryem 17) ayetinden itibaren;
“Buna dair hüküm verilmiş, bitmiştir. Meryem ona hamile kaldı.” (Meryem 21-22) ayetine kadar olan ayetler hakkında dedi ki: “Kendisine hitap edene hamile kaldı ki, o İsa aleyhisselam’ın ruhudur.”
Ebu Cafer dedi ki: “Bana er-Rebi b. Enes, Ebu’l-Ali- ye’den rivayet etti, o Ubeyy b. Kab radyallahu anh’den şöyle dediğini nakletti:
“Ruh onun ağzından içeri girdi.”
(Hasen Hakim (2/353) Abdullah b. Ahmed, Zevaidu’l-Musned (145) Dulâbı̂, el-Kuna (2/20) Lalakai, itikad 3/559)
Ebû Hureyre radyallahu anh’den: Nebı̂ ﷺ şöyle buyurdu:
“İbrahim aleyhisselam kıyamet gününde babasıyla karşılaşır. Azer’in yüzü toz toprak ve siyahlık içindedir. İbrahim aleyhisselam ona der ki: “Bana isyan etmemeni sana söylemedim mi?” Babası: “Artık bugün sana isyan etmem” der. İbrahim aleyhisselam: “Ey Rabbim! İnsanların diriltileceği günde beni utandırmayacağını vaad etmiştin. Rahmetten oldukça uzaklaşmış olan babamdan daha utanç verici bir şey var mıdır?” der. Bunun üzerine Allah Teâlâ: “Ben Cenneti kâfirlere haram kıldım” diye buyurur. Sonra da İbrahim’e: “Ey İbrahim! Ayaklarının altındaki nedir?” denir. Bir de bakar ki, kanlar içerisinde kalmış bir sırtlan görür. Sırtlanın ayaklarından tutulup cehenneme atılır.”
(Sahih Buhârı̂ 3350)
?Subhanallah..
📚 EKitap Arşiv Kanalına Hoş Geldiniz.
Sesli kitap kanalımız:
https://t.me/seskitaplar
Grup:
https://t.me/ekitap_okugrup
Reklam: https://telega.io/c/Ekitap_oku
İletişim: @tansucan
Ads and reports:@tablig_vip
??AHANG SISTEMI??
•?•