Mahmud Efendi Hazretlerimiz (Kuddise sırruhû), tecdîd, hizmet, istikamet ve muvaffakiyetlerinden de açıkça görüleceği üzere; işte bu ismi, irşadı ve bereketi yaşatılacak nadîde büyüklerimizdendir. Dolayısıyla bu büyük velî’nin feyiz ve bereketinin muhafazası, idâmesi, yaygınlaştırılması ve yeni nesillerin bunlardan istifadesi bizlerin ellerindedir; bu noktadaki tutumlarımıza ve yapacağımız hizmetlere bakmaktadır. Bu nedenle geride bahsini yapmış olduğumuz hususlar temelinde onun tüm eser ve hizmetlerini olduğu gibi koruyup-gözetme ve idame noktasında ellerimizden gelen gayreti göstereceğimizi ifade etmek isteriz.
Günümüze kadar bu davanın ve hizmetlerin neşv-u nemâ bulmasında büyük fedakârlıkları ve emekleri bulunan Kadın ve erkek değerli Hocalarımızın hizmeletrinin aynı ihlas ve samimiyetleriyle devamını ve muvaffakiyetlerini diliyoruz. Rabbimiz Celle celalühü, Efendi Hazretlerimizin göz nuru bu Cemaatimizi ve onun mirası olan bu hizmet ve tecdidlerini ilâ yevmilkıyâme payidâr eylesin, bizleri onun gölgesinden, feyiz ve bereketlerinden dünya ve ahirette mahrum bırakmasın. Amin!!!

Değerli İhvan ve Muhibbân’ımıza duyurulur….

Ulu Pirimiz Mahmud Efendi Hazretlerimizin Hizmetkârı ve
Müceddid Mahmud Efendi Vakfı Başkanı:
Muhammed Keskin Hocaefendi

yeniden inşa ve ihya buyurdukları "Bir düzen kurduk, bozmayalım!" emr-i şeriflerine medar olan 'İrşad, davet ve ilim hizmetleri', Sultanımız Kuddise Sirruhû'nun bu dua ve iradeleriyle, gösterdikleri usul ve adab üzerine ve hal-i hayatlarında olduğu gibi, kıyamete kadar tüm ihvân-u muhibânımızın ziyaret, istifade ve hizmetlerine sunulmuştur.
Nitekim Efendi Sultanımız Kuddise Sirruhû, bu mekânlara zat-ı alilerini ziyarete gelen mahşeri bir kalabalık hakkında: "Bu cemaat buraya devam ederse ki, devam ediyor. İnşâellâh bizi kurtaracak budur." buyurmuşlardır.
Delil ve şahitleri ile sabit olduktan sonra; Sevgili Mürşidimiz’in Tarîkat-ı aliyyemiz hakkındaki tensiblerine müdahale etmek, bunları tartışmaya açmak ve değiştirmek kimsenin haddine değildir. Görülen zuhuratlar ve açık emareleri yanında, bizlerin şehadeti ve yüzlerce Ulemâ ve Sulehânın da ikrâr-u tasdikiyle: Asrımızın Müceddid’i ve Tarikatımızın bir İmamı olmak gibi üstün makamların tartışmasız sahibi olan Sevgili Mürşidimiz, manevi işaretlerle olacak ki; farklı zamanlarda bu ve benzeri tensibler de bulunmuş ve tarikat kolumuzun usulleri arasına; bu zikrettiğimiz esasları da katmıştır.
Bu ifadelerimize istinaden esas aldığımız hizmet anlayışımızı ve itikadımızı şöylece özetleyebiliriz;

Efendi Hazretlerimizin yolu ve irşadı, bundan böyle Hazreti Mehdî ’ye kadar bizâtihi kendisinden el ve izin alan vekilleri, yine bu vekillerin vekilleri ve böylece devam edecek silsileler marifetiyle idâme ettirilecektir. Şeriat ve tarikatta istikametten ayrılmadıkları müddetçe, bu vekiller ’in kâmil mükemmil birer mürşid kuvvetinde olacaklarını, Tarîtkat-i aliyyemizdeki seyr-u sülûklerimizin ve terakkîlerimizin Efendi Hazretlerimizin Râbıtasına bağlı ve yolunda devam eden ve şeriatta istikâmet üzere olan bu vekillerimizin tevcihinde süreceğini temennî ve itikad ediyoruz.

Şah-ı Nakşibendî, İmâm-ı Rabbânî, Halid-i Bağdâdî Hazerâtı ve daha niceleri (Kaddesellâhu esrârahum) gibi, uzak asırlarda nadiren gelen büyük zatlar, kendi zamanlarına olduğu gibi gelecek yüzyıllara da feyiz ve bereketleriyle müessir olmuşlardır. Nitekim asırlarca önce yaşamış bu büyük zatların feyiz ve bereketleri, onların vefakâr talebeleri, hizmet ehli ihvânı ve mürîdân’ı vâsıtasıyla günümüze kadar yaşayarak yeryüzünü aydınlatmış, nice ulema-u evliyâ’nın ve bunlar vasıtasıyla da ümmet-i İslâm’ın neşv-u nema bulamasına vesile olmuştur.

Nitekim İmam-ı Azam Hazretleri’nin mezhebini yetiştirdiği talebeleri ve yazdığı kitapları ile sonraki nesillere taşıyan İmam Muhammed Hazretleri, Şah-ı Nakşibendî Hazretlerinin usul ve eserlerini gönderdiği Halifeleri vasıtasıyla yeryüzüne yayan Ahrâ-ı Velî Hazretleridir. Bu hakikatin örnekleri çoktur.

Bunun yanında, nice büyük Ulemâ ve Evliyâ-ı kirâm daha vardır ki, talebelerinin ihmalkârlıkları vesair sâiklerle eserleri ve hizmetleri yayılmamış, yaşayamamış; bu âlimlerimizin bazılarının yazmış olduğu birkaç kitap kütüphane raflarında ve yine büyük bir kısmının da yalnızca isimleri birkaç kitap yaprağında sıkışıp kalmıştır. Rabbimiz cümlesine rahmet eyleyip makamlarını âlî buyursun.

Nitekim Üsâme er-Rufâî Hazretleri, Efendi Hazretlerimiz’in taltifine ilişkin düzenlenen “Muhammed Kasım Nânûtevî İnsanlığa Hizmet Ödülü” isimli merasimde, Efendi Hazretlerimiz ’in asrımızın Müceddid’i olduğunu ifade ve ilan ettiği tarihî sunumunda, aktaracağım şu ifadeleri de ilave etmişlerdir:

“Değerli efendiler! Eskiden beri İmâm-ı Şâfiî Hazretleri’nden nakledilen bir sözü hatırlıyoruz: Kendisi İmâm-ı Mâlik’in eserlerini ve Muvattâ’ını incelediğinde, yine İmâm-ı Leys’in de fıkıhtaki inceliği ve derinliğinden haberdar olduğu için şöyle tarihî bir tespit yapmışlardır: ‘İmâm-ı Leys, İmâm-ı Mâlik’ten daha kuvvetli bir fakihtir. Ancak İmâm-ı Leys’in talebeleri ve ashâbı onu hakkıyla takdir edememişlerdir.’
Değerli kardeşlerim:

GÖRÜLEN LÜZUM ÜZERİNE..

Cübbeli Ahmet Hocaefendi’nin Habertürkteki yayını üzerine
25 Mart 2024 Tarihinde yayınlamış olduğumuz
Rabıta Hususundaki Şahitliğimizi tekrar paylaşıyoruz…

Râbıta-i Şerîfe’nin Bundan Sonra Efendi Hazretlerimize Yapılacağı Hususu.
Tarîkat kolumuzdaki râbıta’nın artık bundan böyle ilâ-mâşâellâh Efendi Hazretlerimize yapılmaya devam edeceği hususu, bendeniz fakir Ulu Pirimiz Mahmud Efendi Hazretlerimizin Hizmetkârı Muhammed Keskin’in de şahitlik edeceği üzere; Cübbeli Ahmet Hocaefendi’nin dediği gibidir. Hocaefendinin sözünü etmiş bulunduğu, Efendi Hazretlerimizle aralarında geçen konuya ilişkin diyaloglar, benim de şahitliğimde gerçekleşmiştir.

بسم الله الرحمن الرحيم
الحمد لله، والصلاة والسلام على رسول الله وعلى آله وأصحابه ومن اهتدى بهداه أما بعد.

Güncel gelişmelere istinâden gördüğümüz lüzum üzerine; Cemaatimizin gündemini meşgul eden bazı konulara açıklık getirmek, bu hususlardaki bilgi ve itikadlarımızı, duygu ve düşüncelerimizi beyan ve izâh etmek ihtiyacımız hâsıl olmuştur.
Öncelikle ifade etmek isteriz ki:
Her aklıselim Müslüman’ın da şeksiz-şüphesiz kabul ve itiraf edeceği üzere: Şerîat-ı garrâ’nın, Ehl-i sünnet’in ve Tarîkat-ı aliyye’nin gözetilmesi, Ümmet-i Muhammed Aleyhisselam’ın en mühim ve en önde gelen maslahatlarıdır. Bunların muhâfazası, kurumlarının, eğitim-öğretimlerinin, icra ve tatbiklerinin, usul ve erkânlarının muhâfazasıyla mümkündür.
Bu meyanda; Rabbimiz Teâlâ Hazretleri’nin ihsân-u ikram’ı olarak, 15. Asr’ın Müceddidi Sevgili Mürşidimiz: Mahmud Efendi (Kuddise sırruhû) Hazretlerimiz’in, Ulûm-i şer’iyyeyi tedrîs, Şer’îat-i garrâ’yı tahkîm, Sünnet-i seniyye ile amel, sûfiyân’ı irşad ve halkı dâvet sahalarında ortaya koyduğu eşsiz tecdîd’in, alın teri ve manevî mirası olan, büyük fedakârlıklarla inşa ettiği bu kutlu İslam cemaatinin ve köklü dini hizmetlerin, sağlığı ve hayatı pahasına ömrünce sergilediği nadîde istikamet örneğinin doğru biçimde ve iyi anlaşılması, bunların dış müdâhalelerden, tebdîl-u tahriften, unutturulmaktan ve hebâ olmaktan korunması ve idâme ettirilerek yaygınlaştırılması, -en mühim ve öncelikli bir görev olarak- vekilleri, talebeleri ve hizmet erleri olan biz âcizlere terettüb etmiştir. Dînî mükellefiyetlerimiz ve Sevgili Mürşidimize vefâmız, bu görevleri üstlenmemizi gerektirmektedir.
Bu sâikten yola çıkarak değinmek istediğimiz gündem konuları şöyledir:
1- Efendi Hazretlerimiz Kendisinden Sonraya Halîfe Bırakmışmıdır?
Efendi Hazretlerimiz, kendisinden sonrası için muayyen bir Halîfe tayin etmemiştir. Bu husus, sosyal medya mecralarında paylaşılmış olan meşhur video kaydından, bu kayıtta suret ve sesleri bulunan cemaatimizin güzide hocalarının şehadetlerinden, sair hoca efendiler ’in nakillerinden ve gösterebileceğimiz sair delillerden de anlaşılacağı üzere; tartışma götürmez bir hakikattir.
2- Râbıta-i Şerîfe’nin Bundan Sonra Efendi Hazretlerimize Yapılacağı Hususu.
Tarîkat kolumuzdaki râbıta’nın artık bundan böyle ilâ-mâşâellâh Efendi Hazretlerimize yapılmaya devam edeceği hususu, bendeniz Muhammed Keskin’in de şahitlik edeceği üzere; Cübbeli Ahmet Hocaefendi’nin dediği gibidir. Hocaefendinin sözünü etmiş bulunduğu, Efendi Hazretlerimizle aralarında geçen konuya ilişkin diyaloglar, benim de şahitliğimde gerçekleşmiştir.
3- Efendi Hazretlerimiz’in Yolu Vekilleri Vasıtası İle Devam Ettirilecektir.
Cemaatimizin önde gelen Hoca Efendilerinden bazıları ve bazı kadim ihvanlarımız, Efendi Hazretlerimizin; ‘’Yolum, bundan sonra vekillerim vasıtasıyla devam edecektir.’’ mealinde ifadeler buyurduğuna şahitlik etmektedirler. Ve yine Efendi Hazretlerimizin şöyle buyurduğu aktarılmaktadır: ‘’Biz bir yere bir görevli tayin etsek ve bizim öğrettiğimiz usuller üzerine istikametten ayrılmasa, bu kimse kâmil mükemmil mürşid gibidir!.’’
4- İtikadımıza göre;
Müceddid Mahmud Efendi Kuddise Sirruhû Hazretlerimiz’in "Allah'ım ebedi kılsın onu!" dualarına medar olan, kendi mübarek isimlerini vermiş bulundukları; 'Mahmud Efendi Cami-i Şerifi' ve külliyesi ile "Dine Davet Binası" adını vermiş oldukları 'Hane-i Saadetleri'nde, hayat-ı şahnelerinin son yirmi yılında

Efendi Hazretlerimizin Sultangazi vekili Hasan Hüseyin hocamızın 1 Eylül 2024 pazar günü yapmış olduğu sohbeti.
Çok feyizli bir sohbet oldu dinlemeyen çok şey kaçırır

Şûrâ-i Müceddidiyye'nin Kayseri vekîli İsmail Efşan Hoca Efendi'nin
Zevce-i Tâhiresinin Cenaze Namazı Eda Ettik.
Cübbeli Ahmet Hoca Efendi cenazede tezkiye konuşması yaptı.
Allahu Teala makamını cennet eylesin yüksek dereceleri ihsan eylesin .
Amin