|| İmam Berbahari rahîmehullâh:

"Din sadece Allâh'tan gelendir. İnsanların akıllarına ve görüşlerine bırakılmamıştır. Dinin ilmi Allâh ve Rasûlünün katındadır."

- Berbehari, Şerh'us-Sunne/5

|| Dininde tavizler çukuruna yuvarlandığında; Sebat edenleri “aşırıcı” diye itham etme!

|| tavsiye kanal ;

https://t.me/hendekehli0

Telegram

Hendek Ehli

“İnsanlar bir şeyde ihtilaf ettikleri zaman hendek ehline (yani savaş ve ribat ehline) bakın. Zira hak onlarla beraberdir. Çünkü Allah ﷻ “Uğrumuzda cihad edenleri elbette ki yollarımıza hidayet edeceğiz.” (Ankebut, 69) buyurmaktadır. @hendkehli\_bot

#Tilavet #Cuma

🎙 Hazza Al-Balushi

📜 Kehf Suresi

|| Meleklerin Secdeye Sığınmaları ;

Ebû Abdullah (el-Mervezi) dedi ki: Demek ki namaz sıkıntılara maruz kalmış olan ve bu sıkıntılarının giderilmesini isteyen, ya da büyük bir nimete mazhar olan ve bundan dolayı Allah'a şükretmek isteyen her kulun sığınağıdır. Nimete mazhar olduğunda namaz kılma imkanı yoksa Allah'a secde edilir. Çünkü Allah Teala namazın katında ne kadar değerli olduğunu kullarına bildirmiştir. Öyle ki yedi gökteki melekler bile korkup dehşete kapıldıkları zaman secdeye tutunurlar.

Bize Muhammed b. Yahya tahdis etti, dedi ki: Bize Nuaym b. Hammad tahdis etti, dedi
ki: Bize Velid b. Müslim tahdis etti. Onun Abdurrahman b. Yezid b. Cabir'den, onun Abdullah
b. Ebi Zekeriyya'dan, onun da Rach b. Hayve'den rivayet ettiğine göre Nevvás b. Sem'an
şöyle demiştir: Rasulullah (sallalahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:

"Allah emrini vahyetmek istediği zaman vahiyle konuşur. Bundan dolayı gökleri Allah korkusundan bir
titreme -şiddetli bir gök gürültüsü de demiş olabilir- tutar. Göklerdekiler bunu işittikleri zaman bayılırlar ve Allah'a secdeye kapanırlar. Başını ilk kaldıran Cibril olur. Allah ona vahiy ile dilediğini söyler. Sonra Cibril bunu diğer meleklere ulaştırır. Her bir semaya uğradığında o semanın melekleri ona Rabbimiz ne buyurdu ey Cibril?' diye sorarlar, Cibril de 'Hakkı (buyurdu), O yüce ve büyük olandır' der. Sonra onların hepsi Cibril'in söylediğini söylerler.
Sonra Cibril, Allah vahyin gökte ve yerde nereye ulaşmasını istemişse vahyi oraya kadar ulaştırır.

-,İmam Mervezi - Namazın değerinin yüceltilmesi-

Ramazan'ın ardından...

"Kim Ramazan orucunu tutar ve kendi nefsine; Ramazan bitince günahlara döneceğini söylerse, orucu reddedilir."

| Kâ'b b. Mâlik رضي الله عنه
[İbni Receb el-Hanbeli - Letaiful Mearif]

-Ramazan'da ibâdete muvaffak olunduktan sonra, bayramın akabinde, tekrar eski hayata dönmek; ibâdetten asıl maksat olan istikamet ve devamlılık şuuruna muvâfık değildir.

Çünkü; Ramazan'da yaptığımız ibâdetlerin, tevbe ve istiğfarların, verilen zekâtların, hayır ve hasenatların ve Kadir Gecesi’ni ifâ etmeyi umarak gerçekleştirilen cümle tâatlerin kabulü, yine Allah'ın ﷻ lütuf ve ihsânına bağlıdır.

"Hani, İbrahim ve İsmail, Kâbe'nin temellerini yükseltirken, “Rabbimiz, bizden kabul et, şüphesiz ki sen işitensin ve bilensin (diyorlardı)." (Bakara, 127)

-"Allah'ın dostu, O'nun emriyle kâbeyi inşâ ediyor ve buna rağmen amelinin kabul edilmemesinden korkuyor.

İbn Receb'in, Letaifu'l Mearif'te bahsettiği gibi, "Selef ramazandan sonra 6 ay boyunca amellerinin kabul edilmesi için Allah'a dua ederlerdi."

Öyleyse Sahabenin, Selefin ve bizden daha hayırlı kimselerin korktuğu şeyden kim güvende olabilir?"

-Allah'ın ﷻ bize Ramazan'da kolaylaştırdığı amelleri gücümüz yettiğince yapmaya devam etmeliyiz. Ya hep/ya hiç mantığı müslümanın ahlakı değildir. Rasûlullah ﷺ buyurdu ki: “Amellerin Allah Teâlâ’ya en sevimli olanı, az da olsa devamlı yapılanıdır.” (Müslim, Müsâfirîn, 218)

"Ramazan orucundan sonra bir daha (nafile) oruca dönmek, ramazan orucunun kabul edildiğinin alametidir. Zira Allah, bir kulun amelini kabul ettiği zaman ardından onu salih amel yapmada muvaffak kılar."

| İbn Receb el-Hanbeli رحمه الله
[Letaifu’l Mearif: İlmin İncelikleri]

"Rabbimiz amellerimize temizlik ve ihlâs ver, rızâna uygun istikâmeti ilhâm et..."

|| Fudayl bin İyad der ki;

"Kardeşini kötü bir iş yaparken gören ve yüzüne gülen, ona ihanet etmiş olur."

|| İnsanları şirkin karanlıklarından, tevhid nuruna çıkarmak için gönderilene salat edin.!

**İmam Malik (رَحِمَہُ اللّہُ مرحبا), İsa (عليه السلام)'ın şöyle buyurduğunu rivayet eder:

“Allah'ı zikretmek dışında çok konuşmayın, yoksa kalbiniz katılaşır. Katı kalp de Allah'tan uzaktır, fakat siz bilmezsiniz. Kulların günahlarına sanki rablermişsiniz gibi bakmayın. Onlara kul gibi bakın. İnsanlar, afiyette olanlar ve belaya uğrayanlar olmak üzere iki kısma ayrılır. Belaya uğrayanlara merhamet edin. Afiyetli halinizden dolayı da Allah'a hamd edin.”**

📔İbni Kesir, Târîhu'l-Enbiyâ, 752