Bir cemaat, sahabenin bile peygamberimize övgü olarak dile getirmediği sözleri hocası için söylüyor ise o hoca, kendisini ve eğitimini sorgulamalıdır.

Kendisini yücelttirmeyen Rasulullah'a salat ve selam olsun.

Cennetin mükemmel nimetlerinden biri de boş ve kötü söz işitmemektir.

Dünyadaki gevezelikler, yalanlar, gürültüler, düşmanca sözler, terbiyesiz konuşmalar, içi boş müzik sesleri, insan çekişmeleri orada olmayacak Allah'ın lütfuyla.

"Orada boş söz ve günaha iten laflar duymazlar."

Vâkıa suresi, 25. ayet

Hızlıca kılınan, rükûsu ve secdesi tam olmayan namaz, namaz değildir.

Yanında, kurallarına uymadan namaz kılan birine Efendimiz aynen şöyle buyurmuştur:

"Dön ve namazını kıl. Çünkü sen namaz kılmadın."

(Buhârî ve Müslim)

1. Hafızlık için yeni bir teklifim var. İstekli ve bilinçli bir hafızlık için en verimli dönemin lise sonrası olduğu kanaatindeyim. Altyapısını hazırladıktan sonra 18-22 yaş arasında yapılan hafızlığın Müslüman bir genci çok farklı ufuklara taşıyacağını düşünüyorum.

2. Elbette bunun için ilkokuldan üniversiteye kadar zemin hazırlamak gerekir. Ortaokul dönemi sonunda harfleri düzgün çıkararak isimlerini bilmeden bile olsa tecvidiyle seri bir şekilde yüzüne okuyabilme seviyesine gelmek çok önemli bir başlangıç olacaktır.

3. Yine on beş yaşına kadar adım adım kısa surelerin ezberlenmesi, mini bir hafızlık denemesi gibi düşünülebilir. Duhâ suresinden Nâs suresine kadarki yirmi iki sure bu dönemde tamamlanırsa bir özgüven oluşur.

4. Lise döneminde kıraat alanında uzman bir hocadan talim ve tecvid dersleri alarak ikinci aşamaya geçilebilir. Bir taraftan yüzüne okumaya devam ederken diğer taraftan son cüz tamamlanabilir.

5. Bir sonraki kademede üniversite yıllarına başlamadan Yâsîn, Fetih, Hucurât, Rahmân, Vâkıa, Mülk ve Kıyâme sureleri ezberlenebilir ve böylece hafızlığın ikinci denemesi yapılabilir.

6. Bu ezberler yapılırken en önemli mesele önceki surelerin muhafaza edilmesidir. Bu yüzden tekrarlı bir sistemle bunları dinletmek icap edebilir. Gerekirse sadece bir sene bile tekrara ayrılabilir.

7. On sekiz yaşına kadar temel düzeyde Arapça öğrenimi alan biri için bu süreç daha da güzelleşir ve kolaylaşır Allah’ın izniyle. Ek olarak Kurân mealini, hatta özet bir tefsirden ezberlenen yerleri okumak ciddi faydalar sağlar.

8. Böylece üniversiteye yerleşen bir genç, yaşının getirdiği olgunlukla isteyerek en geç iki sene içinde fakültesine de devam ederek hafızlığını bitirebilir. Allah’ın izniyle, kaliteli hafız olur. Salt okuma hafızı değil; yaşama, yaşatma ve uygulama muhafızı olur.

9. Sosyal gelişimi ihmal etmeden, sportif faaliyetlerden uzak kalmadan ve anne babanın duasıyla desteklenen bu sistem, günümüz şartlarında hafızlık için yeni ve alternatif bir model haline gelebilir.

10. Bu sistemle yapılacak hafızlık, kurumsal hale geldiği takdirde önümüzdeki yıllarda kendini Kur’an’ımıza adayan gençlerin sayısı artacak ve nitelikli bir neslin yetişmesi için kritik bir adım atılmış olacaktır Allah’ın izniyle.

Eşcinsel bir toplumda kızlarını yetiştirme mücadelesi veren Lût peygambere selam olsun!

Çocuklarının geleceğinden endişe eden ve ortamın kötülüğü sebebiyle evlat sahibi olmaktan bile çekinen kardeşlerimize Kur'anımız, Lût aleyhisselam ve kızlarını ibret olsun diye anlatıyor.

Toplumun erkekleri eşcinselliği tercih etmiş, kadınları da onlara uymuş. Rezil bir ortam…

Lût aleyhisselamın evi dışında Allah’a teslim olmuş bir ev yok. Koca şehirde sadece bir ev… (Zâriyât suresi, 36. ayet)

O evde de hanımı iman edenlerden değil. Belki de o pis topluluğa destek veriyor.

Buna rağmen Allah, o evin babasını ve kızlarını kurtarıyor.

Dersimiz şudur:

O baba, o iğrenç kalabalıkta kızlarına iman aşıladı. Üstelik anneleri de imansız, belki de kızlarının ahlakını bozmaya çalışırken… Hanımından şikayet etmedi.

Allah, cinsel sapıklığı hayat tarzı haline getiren düzende o kızları korudu.

İşte Allah dilerse o kötü insanların içinden en ahlaklı kızları, erkekleri çıkarıyor.

Bizim görevimiz doğruyu hatırlatmak ve güzel olanı örneklemektir. Kalpler Allah’ın elindedir.

Endişeye gerek yok. Kimse tasalanmasın.

Duamızı yapalım. Sonuçları Allah’a bırakalım.

Yüzümüz gülmese de biz kazanırız Allah’ın izniyle.

Rabb'im evlatlarımızı salih ve salihalardan eylesin. Şeytandan ve şeytanlaşmışlardan korusun.

Evlendikten sonra eşinin ibadet ve ahlakındaki zayıflıktan şikayet eden ve ne yapacağını bilemeyen kardeşlerimize bazı hatırlatmalar yapmak istiyorum:

İnsanın ara ara düşmeleri olur. Sürekli aynı seviyede ya da hep çıtayı yükselterek yaşamak insanın yapabileceği bir şey değildir. Öyle olsaydı meleklerden bir melek olurduk.

Halimizi muhasebe etmek ve daha iyi olma mücadelesi vermek görevimizdir ancak acele karar vererek kötü olduğumuzu kabul etmek de doğru olmaz.

Evet, bir tehlike baş gösteriyor olabilir ama bu, Allah'ın izniyle, içinden çıkılamayacak bir durum değildir.

Eşinizle konuşmanız ve ona doğruları hatırlatmanız gayet yerinde olur fakat bu konuyu abartırsanız şeytan buradan yeni bir fitne üretebilir. Sizin göreviniz merhametle yaklaşıp onun ıslah olması için dua etmek ve halinden ibret almaktır.

Prensip olarak şunları tavsiye ederiz:

1. Eşinize zaman zaman Allah için uyarıda bulunmaktan vazgeçmeyin. Ancak sakın onun hocası gibi olmayın.
2. Eşlik görevlerinizi ihmal etmemeye çalışın. Birbirinizle olan mutluluğunuzu önceleyin. Aranızdaki sıcaklık azalırsa kulluktaki performansınız da azalır, bunu sakın unutmayın.
3. Çocuğunuz varsa ya da olacaksa şeytanın evladınıza dair vesveseleri sizi endişelendirebilir. Buna rağmen Allah'a güvenin ve strese girmeyin.
4. Eşinizle internet üzerinden de olsa haftada bir beraberce bir ders takibi yapın. Mesela Nureddin Yıldız hocamızın "MÜMİN EV PLANI" serisi bunun için uygun bir başlangıçtır. En azından bunu teklif edin.
5. Eşinize muhakkak bir dost meclisi bulmaya çalışmasını hatırlatın. Onun da sevdiği bir hoca varsa beraberce bir ziyaret edip nasihat almanız da faydalı olabilir.
6. Allah'ın rahmetini fazlaca umun, duanızı artırın. Biiznillah toparlanır bu işler. Önümüz Ramazan… Bir rahmetin size ulaşacağı inancınızı kaybetmeyin sakın.

Rabb'imizden afiyet ve sağlık içerisinde olmanızı niyaz ederiz. Evlatlarınız salihlerden olsun. Sizlere de Allah huzur ve güzellikler versin.

Allah sizleri fitnelerden korusun.

İç fitne dış fitneden tehlikelidir.

Düşman görünür olduğunda bir şekilde mücadele edilir.

Fakat şeytan, tohumunu içimize bıraktığında problem derinleşir.

Allah, görünür görünmez fitnelerden muhafaza buyursun.

🎥 ZALİMLER HELAK OLDU!

🔗 İzlemek İçin Tıklayınız

🎞️ Kesit, "İntikam Günü" başlıklı dersten alınmıştır.

Sevinmek Allah'ın emridir.
Rabb'imizin yardımı ve rahmetiyle şımarmadan mutlu olmak müminlerin işidir ve dünya mülküyle kıyas edilemez bir keyiftir.

"De ki: Allah'ın lütfu ve rahmetiyle, işte yalnız bunlarla sevinsinler. Bu, onların biriktirdiği dünya malından daha hayırlıdır."

Yûnus suresi, 58. ayet

Zalimlerin mağlubiyetine sevinmek iman alametidir.

"O gün müminler, Allah’ın yardımı sebebiyle, sevinirler."

Rûm suresi, 4-5. ayetler