Mücahidler Halep caddelerinde "ilelebet komutanımız, Muhammed efendimiz" diye slogan atıyor.

Sallallahu aleyhi ve sellem...

Suriye’de Neler Oluyor?

▪️ Suriyeli muhalif gruplar 27 Kasım gecesi Rusya ve İran destekli Esed rejimi güçlerine karşı Halep’in batı kırsalında bir operasyon başlattı.

▪️ Mücahitler, operasyonun amacını son dönemde Esed rejimi tarafından bölgedeki sivillere karşı yapılan saldırılara cevap vermek ve temas noktalarına sevkiyatlar yaparak hazırlanılan saldırıyı püskürtmek olarak açıkladı.

▪️ Operasyona “Saldırganlığı Önlemek” adını veren İdlib merkezli Heyet Tahrir Şam grubu önderliğinde başlayan saldırılar sonucunda mücahitler ile Halep arasında yalnızca 1 km mesafe kaldı.

▪️40 kadar bölgeyi fetheden muhalifler, aralarında Hizbullah milislerinin ve rütbeli Esed rejimi askerlerinin de bulunduğu 50'den fazla milis gücünü imha etti.

▪️ Bugün sabah saatlerinde İdlib’in doğusunda da bir cephe açan muhalifler, Esed rejimi için önemli bir ikmal hattı olan M-5 Karayolu’nu kesti.

▪️ Kamikaze ihalar ve farklı çeşitlerdeki dronlar ile operasyonel yetilerinin geliştiği gözlenen mücahitler, tank ve zırhlı araçlar da dahil olmak üzere, rejime ait pek çok askeri teçhizatı ele geçirmeyi başardı. Ayrıca 2 rejim helikopteri vuruldu.

▪️ Ayrıca Esed rejim saflarından 20 kadar esir alındığını ve pek çoğunun kaçtığını belirten mücahit gruplar, rejim saflarındaki askerlere “Derhal rejim ordusundan ayrılıp halkınıza katılın!” çağrısında bulundu.

"Göklerin ve yerin gaybını bilmek Allah’a mahsustur. Bütün işler O’na döndürülür. Öyle ise O’na kulluk et ve O’na dayan. Rabbin yaptıklarınızdan habersiz değildir." Hûd, 123

? Günün fıkrası:

"Öğretmenlerimiz ise çocuklarımızı; ilimle, imanla, güzel ahlakla, doğru ve sahih bilgi ile buluşturan, geleceğimizi inşa eden
müstesna şahsiyetlerdir."

Bu fıkrayı, okulların açılması münasebetiyle hutbe diye okuyorlar!

❗Unutma❗

"Kemalizm, Cumhuriyet'in ilk yıllarında, diğer rakip reformist yaklaşımlardan çok daha radikal bir dikey müdahale taraftarıdır...

Toplumun yaşam tarzını, dış görünümünü, dilini, alfabesini, dinlediği müziği değiştirmeye yönelik bu dikey müdahaleye ilaveten, dinin bütünüyle devlet denetimine alınarak dini kurumların özerkliğine son verilmesi ve adı konmamış bir "milli din" yaratılması ideali, Kemalizmi jakoben gelenekle yakınlaştırır."

? Ahmet İnsel, Modern Türkiye'de Siyasî Düşünce c:2, s. 22

? Kassam Tugayları, Kudüs Seriyyeleri ile birlikte dün akşam Tel Aviv'de gerçekleşen şehadet operasyonunu üstlendi.

Kassam Tugayları, işgalcilerin katliamlara, sivilleri tehcir etmeye ve suikastlara devam etmesi halinde işgal altındaki topraklara yönelik şehadet operasyonlarının devam edeceğini vurguladı.

Taliban Şahitlikleri [1]

Taliban'ın -eski- hatibi ve beytü'l-mal sorumlusu Şeyh İhsanullah İhsan hakkında ⤵️

Onu Birleşmiş Milletler meselesi hakkında görüşmek için Cumhuriyet Sarayı'nda bulunan ofisinde ziyaret ettim. Ben, arkadaşım Ebu Halid ve onunla birlikte olan bazı yetkililer ve görevliler aynı ofiste yerde oturduk. Bu, Taliban emirlerinin ve bakanlarının bir geleneğidir. Önceki kafir ve zalimlerin koltuklarında oturmamak için bunu yapıyorlar. Hatta gösterişli ofisleri terk edip hiç kullanmıyorlar. Bu, onlar adına büyük bir inceliktir. Konulara girdik. Ben Taliban hakkındaki ilk raporumu hazırlıyordum. Bir ara gösterişli ofiste bulunan ve daha önce
hiç oturduğunu görmediğim ahşap koltuğu göstererek bana şöyle dedi:

"Bu koltuğa bir bak. Kral Zahir Şah ona oturdu, sonra Allah'ın emrine uymayınca Allah onu oradan zelil bir şekilde aldı. Sonra oraya Davud oturdu ve oradan öldürülerek ayrıldı. Sonra Hafizullah, sonra Babrak. (Hepsini teker teker sayıp akıbetlerini zikretti.) Nihayetinde Necibullah bizim ellerimizle
asılarak oradan ayrıldı. Sonra oraya mücahidlerin önderi Rabbani oturdu. Sonra o da zelil bir şekilde kaçtı. Şimdi de biz bu odaya girmiş ve oturmuş bulunmaktayız. Allah'a yemin olsun ki, eğer Allah'ın hakkını yerine getirmezsek Allah da bizi aynı şekilde ya ölü ya da zelil bir şekilde buradan alır." Sonra ağlamaya başladı.

✒️ Ebu Musab es-Sûrî
Ekim, 1998