Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O’nundur. Mutlak mânada itaat ve kulluk da her zaman ve yalnızca O’na aittir. Buna rağmen siz hâlâ Allah’tan başkasından mı korkuyorsunuz ? ( Nahl 16/52)

فاجعل اللهم عملي كله صالحًا، واجعله لوجهك خالصًا، وتقبله مني قبولاً حسنًا..
وآخر دعوانا أن الحمد لله رب العالمين.

Şeyh Ahmed el-esir, hakikaten delikanlı ve onurlu bir kimse. Onun Rafizilere karşı sözleri ve savaşı yalnızca bundan ibaret de değil.

Şeyh, Lübnan'daki bir Selefi caminin imamı olarak görev yapıyordu. Kendisi, suriye cihadına verdiği destek ile biliniyor ve Hizbullat'ın Beşar Esed'e olan desteği sebebiyle Rafizi çetenin silahsızlandırılması çağrısıyla meşhur.

23 Haziran 2013'te Sidon yakınlarındaki (Güney Lübnan'ın en büyük şehri) Abra kasabasında şeyhin grubu ile Şii Lübnan ordusu arasında çatışmalar yaşandı. Mücahidlerin düzenlediği saldırıda 18 Şii milis ölürken, 100'den fazlası yaralandı. Bu saldırının ardından Şeyh ve onunla irtibatı olan herkes, Hizbullat ve Lübnan istihbaratının odağı haline geldi.

Şeyh Ahmed El-Esir'in, olaylardan iki yıl sonra istihbarat tarafından Beyrut Uluslararası Havaalanında tutuklandığı duyuruldu. Hemen ardından Lübnan askeri mahkemesi tarafından idam cezasına çarptırıldı.

Şeyh şu an Lübnan'da İran destekli Rafizi çetelerin zindanlarında ağır şartlar altında esir tutuluyor; tıpkı Suriye, İran, Irak, Yemen ve Lübnan'da Şiiler'in elindeki on binlerce Müslüman esir gibi..

Allah Subhânehu ve Teâlâ, Rafizi Hizbu'ş-Şeytan'ın elinden Şeyh'i ve tüm Müslümanları kurtarsın.

Geçmişte Mescid-i Aksa Babilliler ve daha sonra Romalılar tarafından tamamen yıkıldığı gibi bugün de Yahudiler Mescid-i Aksa'yı (144 dönümlük alanı) tamamen ortadan kaldırabilir. Yıkılmayacağını ifade eden güvenilir bir hadis yoktur. Ümmet şu haldeyken bu…

Geçmişte Mescid-i Aksa Babilliler ve daha sonra Romalılar tarafından tamamen yıkıldığı gibi bugün de Yahudiler Mescid-i Aksa'yı (144 dönümlük alanı) tamamen ortadan kaldırabilir. Yıkılmayacağını ifade eden güvenilir bir hadis yoktur. Ümmet şu haldeyken bu gayet mümkündür.

Üzüntüleri giderecek olan sure!
.
.
YouTube: https://youtu.be/xz7NqyywvPs?si=jArZaZcCghe-O7js

İnstagram: https://www.instagram.com/reel/CyoZIpKtsSN/?igshid=MzRlODBiNWFlZA==
.
.

YouTube

Yusuf Süresinin Mucizesi

MÜSLÜMANLAR! ARTIK BU ZİLLETTEN VE RAHAT YAŞAMDAN ÇIKIN! TEK ÇÖZÜM Cİ/HATTIR! ÜMMETİ BİR ARAYA GETİRECEK OLAN SADECE ALLAH YOLUNDA Cİ/HATTIR!

1) İslam beldelerinin başındaki yöneticilerin bu suça açık bir şekilde ortak birer hain oldukları, müslümanları kandırarak mal yerine koydukları, hiç utanmadan yalan söyledikleri, kendi menfaatlerini, devletlerinin ve ülkelerinin çıkarlarını dinin ve ümmet-i Muhammed’in menfaatlerinin önüne geçirdikleri, asla Kudüs ve Mescid-i Aksa dertlerinin olmadığı güneş gibi ortadadır. Dolayısıyla bunlar, İsraile ve batıya/Amerika’ya karşı asla harekete geçmeyeceklerdir.

2) Kim hala bu yöneticilerin izlediği politikayı savunuyor, onları temize çıkarmaya çalışıyor, bahaneler üretiyorsa, onları eleştiren/tepki gösteren müslümanları provokatör ilan ediyor, onları aşağılayarak siyaset kasıyorsa bu kimseler de onlar gibi haindirler. Bu şerefsiz ve yüzsüzlerin yüzüne tükürülmelidir.

3) Meydanlarda yapılan prosedüre uygun gösterilerin, atılan sloganların, devlet izinli mitinglerin etkisi/faydası yok denecek kadar az. Hatta bilakis müslümanların gazını aldığı, dini görevlerini yerine getirdikleri zannını verip tatmin olmalarına sebep olduğu için zararlı. Bunun yerine mesela bugün Aksaray’da olduğu gibi İsrail destekçisi firmalar ateşe verilmeli ya da başka türlü maddi hasarlı eylemler yapılmalıdır. En önemlisi de bu yönetici ve yetkililerin kaldıkları yerlerde kontrolden çıkmış, dalga dalga yayılacak ve neticesinde izzetli bir ümmet cihadına; Allah’ın şeriatını hakim kılma ve mazlumlar üzerinden zulmü kaldırıp bu zilletten kurtarma amaçlı bir cihada dönüşecek ayaklanmalar planlanmalıdır.

4) Müslümanları bu manada harekete geçirecek olanlar, geniş kitlelere hitap eden hoca efendiler, İslami hareket liderleri ve önder şahsiyetlerdir. Bunun için de müslümanların yoğun bir şekilde devamlı olarak, reelde ve sosyal medyada bu kimselerin üzerinde baskı oluşturmaları; bilip anlattıklarını artık amele dökerek samimiyetlerini ortaya koymalarını, her türlü bedeli göze alıp fedakarlık göstermelerini talep etmeleri ve arkalarında duracaklarına dair güven vermeleri gerekiyor. Bu etkili şahıslardan bazıları ortak beyanlar yayınlayarak müslümanları yönlendirseler Allah’ın izniyle diğerleri de bu birliğe katılıp destek vereceklerdir.

5) Şayet bu şahıslar icabet etmezlerse artık birilerinin gözlerini karartıp gerçekten ses getirecek, siyonist destekçilerini korkutacak ve Müslümanları cesaretlendirecek sağlam, akıllıca ve sürekli eylemler yaparak onları bu yola girmeye mecbur bırakmalıdırlar.

6) Şayet bu söylediklerimiz bir İslam beldesinde gerçekleştirilirse velev ki istenilen hedefine ulaşamasa bile en azından bu, Mısırda veya Ürdünde veya başka bir ülkedeki müslümanların cihat başlatmalarına sebep olacaktır Allah’ın izniyle. Tıpkı Suriye cihadının Tunus ve Mısır’daki protesto ve ayaklanmalardan etkilenerek başladığı gibi.