GADABI İLAHİYİ ( BELA VE MUSİBETİ ) RAHMETE ÇEVİRMEK SENİN ELİNDE

Muhyiddin İbnü’l Arabî Fütühat-ı Mekkiye’ de der ki;

---Yüce Allah kulunun ağzından çıkan her kelimeden bir melek yaratır.

Söylenen kelime iyi ve güzel ise ondan rahmet (iyilik) meleği, kötü ve çirkin ise intikam ve gazap meleği yaratılmış olur.

---Bununla beraber eğer ki kul Allah’a yönelir ve,

“Ya Rabbî, seni memnun etmeyen her işten pişman oldum ve sana döndüm” diyerek tövbe ederse, Allah, o kulun kötü sözlerinden dolayı önceden yaratmış olduğu tüm gazap ve intikam meleklerine rahmet ve merhamet elbiseleri giydirip onları rahmet meleklerine çevirir.
---Böylece o meleklerde kıyamet gününe kadar onun için istiğfar etmeye başlarlar.

?Besmelesiz ana rahmine düşen çocuklar ahlâksız ve nefsi için yaşayıp cemiyete zararlı bireyler olur.
?Bâzı zaman itibârı halk arasında pek de iyi olmayan kimselerin çocukları da gâyet hayırlı ve itibârlı olur ki sebebi, bu evlâd hayırlı, mübârek bir gecede ana rahmine düşmüştür de, ondandır.
?Bâzen hayırlı ailelerin kötü ahlâklı çocukları olduğunu görürüz ki bunun da nedeni, bu çocukların nakıs gecelerde ana rahmine düşmüş olmasıdır.

?Sarhoş iken yapılan temastan meydana gelen çocuklar geri zekâlı, Zâni olduğu hâlde ailesi ile temas eden kadın ve erkeğin çocuğu ablak yüzlü, azâsında noksanlık, ahlâksız ve ırz düşmanı, bâzısı da yetişkin olana dek Yatağını Islatan Çocuklar Olur.

Cünüp iken Uyuyup Sonraki Teması Cünüp Olduğu Hâlde Yapanların Çocukları Çok Uykucu ve Gâfil, Şehvetperest ve Hovarda Olur.

Hamile iken Kadın Ayva Yerse Çocuğu Güzel Olduğu gibi, büyüyünce şehvetine düşkün de Olur. Zirâ Âdem Aleyhisselâm’ın cennetten Çıkarıldığında menisi yoktu, Cennetten ayva getirildi, yediği zaman menisi Meydana Geldi.

Hamile kadınlar bal yerse, çocuk tatlı dilli ve çok çalışkan olur. Yine aç karnına siyah kuru üzüm ve fıstık yerse çocuğu yüksek Zekâlı, Çok Tuzlu ve Ekşi Yerse Çocuğu Geri Zekâlı Olur. Çok İnek Sütü İçen Bebeklerin Kabiliyeti Zayıf, Bol Pirinç Yiyenlerin Zekâsı ve Kabiliyeti İyi Olur.

Hamile Kadın Kâinata Çok Bakar da Hislenirse, Çocuk da Hisli ve Şâir Olur. Hattâ Hamile iken Çok İhlâs, Yâsîn ve Rahmân Sûresini Okuyan, Hele Cum’a Akşamları Çok Okuyanların Çocukları Büyük Âlim Olur.

Nutfede Büyük Kuvvet Vardır. Erkeğin Yarayışlı Yiyeceklerden Kırk Lokma Yemesi ile Bir Damla Kan ve Kırk Damla Kanın Özünden de Bir Damla Nutfe Hâsıl Olur. Bunun İçindir ki, “Çok Cima’ Etme, Rahimlere Dökülen Hayat Suyudur.” Buyurulmuştur. Zirâ Çok Cima’ Etmek, Erkeğin Gözünün Işığını Alıp Kemiğinin İliğini İnceltir.

Cinsî Açıdan Şehvetine Düşkün Kişilerin Dişleri Çabuk Çürür, Kulakları Az Duyar, Gözleri Çabuk Yıpranır, Sinir Zâfiyeti Olur, Genç Yaşta Takâttan Kesilir. Kısacası Kırık ve Çıkığın Haricindeki Arızalar, Şehvetteki Azgınlıktan İleri Gelir. Onun İçin Ana Babalara Çok Görev Düşmektedir. Çocuklarını Bir Arkadaş Gibi Karşılarına Alıp, Her Şeyi Uygun Bir Dil ile Açık ve Güzel Şekilde Anlatarak Eğitmeleri Lâzımdır.

Sığır Boynuzu Dövülerek Un Hâline Getirildikten Sonra Sıtmalı veyâ Tifolu Hastanın İçeceği Suya Konulup İçirilirse, Her İki Hastalık İçin de Şifâ Sağlar. Aynı Hastalar İçin Adı Geçen Eczanın Yemeğe Konulması da Aynı Sonucu Sağlar. Aynı Şeyi Sağlıklı Bir Kimse İçerse, Cinsî Gücü Artar.

Lokman Aleyhisselâm’a, “Nasıl Uzun Ömürlü Olunur?” Dediler. O da, “Günde Bire, Haftada Bire, Ayda Bire, Yılda Bire Dikkat Ederim.” Der. Anlayamazlar. Bunun Üzerine, “Günde Bir Kere Yemek Yerim, Haftada Bir Kere Cinsî Münâsebette Bulunurum, Ayda Bir Kere İçimi Temizler Yani İshal Olurum, Yılda Bir Kere de Kan Aldırırım. Böylece Uzun Ömürlü Oldum.” Buyurur.

Lokman Aleyhisselâm Oğluna Şöyle Nasihât Etmiştir; Yavrucuğum, Kötü Kadınlardan Sakın! Çünkü Kötü Kadınlar İnsanı Vaktinden Önce Yaşlandırır. Şerli Kadınlardan da Sakın! Zirâ Onlar İnsanı Hayra Çağırmazlar. Kadınların Hayırlılarına Karşı da Dikkatli Ol!

Lokman Hekim Oğluna, “Ey Oğlum! Allah’a Îmân Etmek ve Sâlih Dost Edinmekten Sonra Kazanacağın İlk Şey Sâliha Bir Hanım Olsun. Kim Sâliha Bir Hanım Edinirse, Gününü İyi Bir Kazanç ile Geçirir. Kim de Kötü Bir Kadın Edinmişse, Musibete Uğramıştır.

Ey Oğlum! Sâliha Kadının Misâli Baştaki Yağ Gibidir. Kökleri Yumuşatır, Saçları Güzelleştirir ve Onun Misâli Kralın Başındaki Taç Gibidir. Kötü Kadının Misâli Sonuna Ulaşan, Dilediği Yere Ulaşmadıkça Son Bulmayan Sel Gibidir. Seni Ondan Sakındırıncaya Dek Anlatıyorum!

......Hadis-i Şerifte s.a.v Efendimiz buyurdu ki Ahir zamanda Melhemei Kübrâ 3 aşamada olacak . Bu süreçte

للناس الثلاثه معا قل

❗“İnsanoğlunun üç tane sığınağı vardır; melcei, barınağı, kalesi vardır. ❗

فمعقلهم من الملحمة الكبرى التي تكون لعمق انطاكية دمشق

?? 1. Antakya’nın Amik Ovası’nda büyük bir savaş olacak, o büyük savaştaki barınağı (dimaşk) Şam Şehri olacak.” ( zaten şuan Suriye'de bu savaş devam ediyor yani Hatay'a Suriye'den saldırılacak.

(HALİL KONAKÇI SÖZDE VAİZ AĞZINDAN HATAY ARABALARIN DİYE KAÇIRMIŞTI ) ....

و معقلهم من الدجال بيت المقدس

??2.“Deccal çıktığı zaman da barınakları, sığınakları Kudüs şehri olacak. Deccal’la mücadelede Kudüs şehri olacak. ( şuan yeni başlayan Filistin İsrail savaşı, deccalin askerleri Filistin'e yerleşecek )

ومعقلهم من ياجوج وماجوج طور السيناء
SON AŞAMA

??3. Ye’cüc ve me'cuc olacak, Sinâ’daki Mûsâ as’a vahiy gelen dağ olacak.” buda en tehlikelisi

قَالُوا يَا ذَالْقَرْنَيْنِ

Eyy Zülkarneyn dediler

اِنَّ يَأْجُوجَ وَمَأْجُوجَ

Muhakkak bu ye'cuc ve me'cuc

مُفْسِدُونَ فِي الْاَرْضِ

Yeryüzünde fesad çıkarıyorlar

فَهَلْ نَجْعَلُ لَكَ خَرْجاً عَلٰٓى اَنْ تَجْعَلَ بَيْنَنَا وَبَيْنَهُمْ سَداًّ

Bizimle onlar arasına bir sed yapman için sana bedel ( para ) ödesek kabul edermisin ?

﴿٩٤﴾

قَالَ مَا مَكَّنّٖي فٖيهِ رَبّٖي خَيْرٌ

Zülkarneyn as dedi ki ; Rabbimin beni içinde bulundurduğu hayır (kuvvet) sizinkinden hayırlıdır ( yani size göre daha çoktur )

فَاَعٖينُونٖي بِقُوَّةٍ

Siz bana kuvvetinizle destek olun (yani bedenen benim dediklerimi yapın)
اَجْعَلْ بَيْنَكُمْ وَبَيْنَهُمْ رَدْماًۙ ﴿٩٥﴾

O zaman ben sizin ve bizim yok aramıza bir engel yapayım

اٰتُونٖي زُبَرَ الْحَدٖيدِؕ

Bana demir kütleleri getirin
حَتّٰٓى اِذَا سَاوٰى بَيْنَ الصَّدَفَيْنِ

Hatta iki vadi arasını o kütle ile doldurun ( iki vadi arasını demirle doldurup tesviye ettiler )

قَالَ انْفُخُواؕ
Dediki körükleyin ( üfleyin )

حَتّٰٓى اِذَا جَعَلَهُ نَاراًۙ

Ateş haline gelinceye kadar

قَالَ اٰتُونٖٓي اُفْرِ غْ عَلَيْهِ قِطْراًؕ ﴿٩٦﴾
Şimdi üzerine erimiş katran dökeyim dedi.

فَمَا اسْطَاعُٓوا اَنْ يَظْهَرُوهُ

Artık ne ordan çıkmaya güçleri yetti

وَمَا اسْتَطَاعُوا لَهُ نَقْباً ﴿٩٧﴾

Nede o vadiyi delmeye

يَكْتُمُونَ مَٓا اَنْزَلَ اللّٰهُ مِنَ الْكِتَابِ وَيَشْتَرُونَ بِهٖ ثَمَناً قَلٖيلاًۙ اُو۬لٰٓئِكَ مَا يَأْكُلُونَ فٖي بُطُونِهِمْ اِلَّا النَّارَ وَلَا يُكَلِّمُهُمُ اللّٰهُ يَوْمَ الْقِيٰمَةِ وَلَا يُزَكّٖيهِمْۚ وَلَهُمْ عَذَابٌ اَلٖيمٌ

Allah’ın indirdiği kitabın bir bölümünü gizleyenler ve onu az bir şey karşılığında satanlar yok mu, onlar karınlarına ateşten başka bir şey doldurmuyorlar. Allah kıyamet gününde onlarla konuşmayacak, onları arındırmayacak! Onlar için elem verici bir azap vardır.

Bir Gün Ahmed-i Hadrevî Şu Âyeti Okudu; Muhakkak Onlara Ateşten Zincirler Vurulmuştur, Yiyecekleri de Ateşten ve Kederden İbârettir ve Onların Azâbı Ne Şiddetli Bir Azâbdır.

Meğer Orada Bir Kadın Varmış, Bunu İşitmiş. Kadın, Dönüp Onlara Demiş ki, “SübhanAllah! Hem Bu Âyeti Okursunuz, Hem de Yüzünüz Güler, Gözleriniz Sapasağlamdır? Yazıklar Olsun Size!” Kadın Böylece Haykırıp Yere Düşmüş ve Rûhunu Teslim Etmiş.

Bugün Neler Yapmalıyım
1. Hiç yalan söylememeliyim. Yalan münafıklık alametidir.
2. Lüzumsuz, faydasız, hele zararlı söz etmeyeyim, yazı yazmayayım.
3. Kendimi beğenmeyeyim.
4. Az çok demeyip iyilik yapmalıyım. En azından, parktaki simitçiden bir açma almak ve aç serçelere parçalayıp ufalayıp ikram etmek.
5. Faydalı bir yazı okumalıyım.
6. İyilik yapamıyorsam bari kötülük yapmayayım.
7. Emr-i mâruf ve nehy-i münker konusunda neler yapabilirim, onları düşünüp bulmalıyım.
8. Hergün olduğu gibi, geçmiş günahlarıma, hatâlarıma, isyanlarıma üzülmeliyim.
9. Çok dikkatli olmalı ve bugün en ufak bir şekilde bile dalkavukluk, meddahlık, yalakalık, yağcılık yapmamalıyım.
10. Gıybetten, nemîmeden ve diğer lisan âfetlerinden uzak durmalıyım.
11. Bugün merhametli olmalıyım, ta ki, bana da merhamet edilsin.
12. Kendi ayıp ve günahlarımı düşünüp üzülmekten başkalarınkini göremeyeyim.
13. Benim, ebeveynimin ve bütün mü'minlerin bağışlanması için dua etmeliyim.
14. Kur'ân, Sünnet, Cemaat Müslümanlığı için çalışmalıyım.
15. Vakit bulabilirsen kaylule uykusuna yatmalıyım. Uyurken kötü bir iş yapamam, günah işleyemem. Uyku bir sığınaktır.
16. Büyük felâkete karşı insanları uyarabilir miyim? Çok zor ama yine de bir şeyler yapmalıyım.
17. Hergün yaptığım gibi akşama doğru sokakta beni bekleyen on kadar kediye yiyecek vermeliyim.
18. Büyük yolculuk için bugün azık hazırlayabildim mi?
19. İnsanların şerlerinden korunmak için değil, insanları kendi şerrimden korumak için inzivaya çekilmeli, az ihtilat etmeliyim.
20. Bugün sonunda nefs muhasebesi yapmalıyım. Bakalım kârda mıyım, yerimde mi sayıyorum, yoksa ziyanda mıyım?
v'el-hamdulillahi Rabb'il alemin, mümin kullara yoldaş olabilmek dileği ile hayır dolu sabaha (esselamu aleyküm ve rahmetullahi ve berekatühü).. Allah'ın rahmeti, bereketi ve selameti sizlerin üzerinize olsun ..

? Bir Ülke Halkı Ezânı Terk Etmek İçin Sözbirliği Etseler, Îmâm-ı Muhammed’e Göre Onlarla Vuruşmak Câizdir. Îmâm-ı Ebi-Yusuf’a Göre ise Dövülmek ve Hapsedilmek Suretiyle Tedip Olunmalıdırlar.
.....Bu kadar öneme haiz olan ezanı okunurken dogrulmayıp uzananlar , müziğin sesini kısmayanlar acaba imanını nasıl kurtarabilir.

Ezan sesi yeryüzünde 1 dk. Dahi kesilmez. Kesildiği an kıyamet kopar.

GÜNDE 5 VAKİT BİZE VERİLEN HAZİNE

EZAN

Ezân-ı Muhammediye’ye İcâbet Etmekte Dört Âdâb Beyân Olunur:

Nurul izah isimli muhteşem fıkıh kitabında şöyle geçer

....Müezzin Allahuekber derken Allahu Ekber diye tekrar edilir.

....Eşhedü enla ilahe illallah derken eşhedü enla ilahe illallah diye tekrar edilir.

?1. Yani aslolan Müezzin Ne Derse, Beraberce Demek Yani Tekrarlamaktır. Hattâ Müezzin EŞHEDÜ ENNE MUHAMMEDEN RESULULLAH Derken, Şehâdet Parmağının Üzerine Basarak Tırnağını Takbil Ettikten Sonra HABÎBİ ve KURRETÜ AYNİ Diye Gözlerine Süren Kimsenin, Göz Ağrısı Görmeyeceği Rivâyet Olunmuştur.
( Başka rivayette iki baş parmağı yanyana getirip öpülür ve gurret aynaye bike ya Rasûlüllah denir. Yani gözlerini Rasûlüllah'ın nuru ile nurlandir ya Yarabbi. )

?2. Müezzin HAYYE ALESSELÂTİ ve HAYYE ALEL-FELÂHİ Derken ve LÂ HAVLE ve LÂ KUVVETE İLLÂ BİLLÂH-İL-ALİYYİL-AZİM Demektir.

?3. Sabah Ezânında ES-SAÂTU HAYRÜN MİN-EN-NEVM Derken SADDAKTE ve BERİRTE ve BİLHAKKI NATAKTE Diyerek Tasdik Etmektir.

?4. Ezân Okunup Bittikten Sonra, “Allahümme Salli Âlâ Muhammed'in ve alâ âli seyyidina Muhammed dedikten sonra

✨ Allahümme Rabbe Hâzihid-Davet-it-Tâmmeti Vessalât-il-Kaimeti Âti Muhammeden el-Vesilete vel-Fazilete Veb’ashü Makamen Mahmuden-Ellezi Vâadetehü inneke la tuhliful missad” Demektir.

?Ezândan Sonra Bu Duâyı Okuyan Kimse Hakkında, Fahr-i Âlem Sallallâhû Aleyhi ve Sellem Efendimiz, “Şefaâtim Ona Helâl Olur.” Va’dinde Bulunmuşlardır. Rasülullah’ın Şefaâti, Ancak Mü’mine Mahsûs Olduğundan, Bu Duâyı Okuyan Kimsenin Îmânla Gitmesine Beşâret ve Allah Korusun, Îmânsızlıktan Kurtulmasına İşâret Vardır.

? Bir Kimse, Ezân Okunurken Oturuyorsa Ayağa Kalkmalı veyâ Ayakta Duruyorsa Oturmalıdır. Sözün Kısası, Ezân İçin Saygılı ve Tâzimkâr Bir Hâlde Bulunmalıdır. Çünkü Ezâna Riâyet Etmek, Hüsn-ü Hâtimeye Sebep Olduğu Gibi, Allah Korusun Bunun Aksi Olarak Ezâna Saygısızlık da Îmânın Bozulmasına Sebeptir. Nitekim Hadîs-i Şerifte, “Ezân Okunurken Konuşanın, Îmânının Zevâlinden Korkulur.” Buyurulmuştur.

? Bir Kimsenin Önemli Bir Hâceti Olsa, O Kimsenin Sağ Kulağına Ezân ve Sol Kulağına Kâmet Okunsa, Cenâb-ı Hakk O Kimsenin İhtiyacını Karşılar Diye Eserde Vârid Olmuştur.

? Ezân ile Kâmet Arasında Yapılan Duâlar Müstecâb Olur. Nitekim Hadîs-i Şerifte, Hazreti Ali Radiyallâhû Anh’a Hitâben, “Ezân ile Kâmet Arasında Duâya Devam Et O Duâ Reddolunmaz!” Buyurulmuştur.

? İnsanoğlu Ezânı Ganimet Bilmelidir. Zirâ Hadîs-i Şerifte, “Müezzinler, Sahurda ve İftarda, Mü’minlerin Eminleridir.” Buyurulmuştur.

Ey İnsan, kör müsün?

.....Göz sayesinde görüyor olsaydın, uyurken rüya görmezdin. Demek ki görmüyorsun, Allah sana gösteriyor.

.....Ömrün boyunca gözünle gördüğün her şeyi kaydedecek belleği nereden buldun?

Hala şükretmeyecekmiyiz ?

.....Yoksa yeşil gözlülerin yeşil, mavi gözlülerin mavi ağırlıklı mı gördüğünü sanıyorsun?

.....Gördüğün her zerreyi gözüne taşıyan ve senin hayatının devamını sağlayan havayı hiç düşündün mü?

.....Görmendeki havanın, suyun, toğrağın ve ateşin etkisini hiç gördün mü?

.....Gördüklerine renk veren ışık için yıldızlar yaratan ve renklerin içini dolduran karanlık için bütün yıldızları döndüren Allah’a ne zaman tevekkül edip, teslim olacaksın.

.....Daha neyi görmeyi bekliyorsun?
Cehennemi göreceğin zaten garanti de, cenneti görmek istemez misin?

Hala şükretmeyecekmiyiz ?