Elhamdulillah demenin, şükretmenin fazileti bir çok hadis-i şerifte anlatılmıştır.

"İnsanların en efdali, çok hamd edenlerdir." (Taberani)

"Duanın en faziletlesi ‘’Elhamdulillah’’ demektir." (İbn-Mace)

" ALLAH Azze ve Celle, yiyip içtiğinde Elhamdulillah diyeni, bu sözü için Cennete koyar." (İbni Asakir)

"İnsanlara teşekkür etmeyen kimse, ALLAH teâlâya şükretmez. Aza şükretmeyen de, çoğa şükretmez. ALLAHu teâlânın nimetini söylemek şükürdür, hiç bahsetmemek ise nankörlüktür." (Beyheki)

"İyiliği anmak şükür, iyiliği gizlemek nankörlüktür." (Ebu Davud)

"Nimete şükür, o nimetin gitmesine karşı emandır." (Deylemi)

📌 Seleften bazısı şöyle derdi:

• Biz, insanlar ‘Elhamdulillah’ desin de bundan ecir alalım diye onlara hâllerini sorardık.

Yemek yemek mi....

İlim talebesi ilmi bırakıp da yemek için özel vakit ayırmaz. Elinde kalem önünde kitap yediği bir kaç lokma ile doyar.

İlim talebesinin gezmesi eğlenmesi olmaz. Yoldayken de, bir şey beklerken de elinde kalemi kitabı vardır.

Uyumadan önce en son kitabına bakar, uyanınca ilk kitabına bakar.

Herkes fecirden sonra uyurken o elinde kitap uyanıktır.

Herkes dünyalık bir kavga, tartışma ve bir kargaşa içindeyken o ayet ve hadisleri tefekkür edip anlamaya devam eder. İlim talebesi insanlara eziyet vermez, insanların eziyetlerine de aldırmaz. Doğrusu buna fırsat vermeden elinde kitap onların yolundan ayrı bir yolda seyreder. İnsanlar ikiye ayrılır; ilim talebesi ve diğer insanlar. O diğer insanların hayatına karışmaz. Etiyle kanıyla, sözüyle, ameli, ibadeti, duruşu ve ahlakıyla diğerlerinden tam bir ayrılık yaşar.

Yaşıtları mal mülk elde etme peşindeyken o bir ayet daha anlasam, bir konu daha öğrensem, bir hadis daha ezberlesem diye ilmin peşinde adeta koşar.

İlim talebesinin boş vakti yoktur. İlim talebesi bu dünyadan elinde kitap geçip giden bir yolcu gibidir. Yolunun sonu Cennet, şahidi amel ettiği ilmi ve kötü insanlardan uzaklaşıp Allah'ı ve Rasulunu tercih etmesi, şahidi yalnızlığıdır, şahidi kimsesizliği, hor görülmesi, dışlanması, insanlardan uğradığı eziyetlerdir.

İlim talebesi olmak ayrılacaktır, tüm değerlerin üzerinde bir değer, eşsiz bir onur, şeref ve izzettir.

Sen yine de öğüt ver. Çünkü öğüt Müminlere fayda verir. (Zariyat 55)

Evlerinizde oturun ve daha önce Câhiliye döneminde olduğu gibi açılıp saçılmayın, namazı güzelce kılın, zekâtı verin, Allah’a ve resulüne itaat edin. (Ahzab 33)

İbn Ebi Hatim şöyle dedi:

Ummu Naile dedi ki: Ebu Berze gelip çocuğunun anasını evde bulamayınca: “Mescide gitti” dediler. Kadın gelince, Ebu Berze ona bağırıp: “Allah, kadınların dışarı çıkmasını yasaklamış ve evlerinde oturmalarını, hiçbir cenazeye katılmamalarını, hiçbir mescide gitmemelerini ve hiçbir cumaya katılmamalarını emretmiştir” dedi.

İbn Mesud radiyallahu anh şöyle dedi: Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Kadın avrettir. Dışarıya çıktığı zaman şeytan onu karşılar. Kadının Rabbine en yakın olduğu yer evinin iç kısmıdır.” (Tirmizi)

İbn Ebi Şeybe şöyle demiştir: Abdullah ibn Mesud radiyallahu anh şöyle dedi: “Kadınları evlerde hapsediniz. Çünkü kadınlar avrettir. Kadın evinden çıktığı zaman şeytan onu karşılar ve: “Kimin yanından geçersen bu kişi seni beğenecektir” der.”

İbn ebi Hatim Mucahid rahimehullah’ın şöyle dediğini nakletmiştir: “Kadınlar erkekler arasında yürürdü. İşte önceki cahiliye dönemi kadınlarının açılıp saçılmaları bu idi.”

Ummu Seleme'nin Mevlası Saib şöyle dedi:

Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

"Kadınlar için mescitlerinin en hayırlısı, evlerinin bir köşesidir."

İmam Ahmed Musned 6/297; İbn Huzeyme Sahih 1683

Aişe radiyallahu anha şöyle dedi:

"Eğer Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem bizim gördüğümüz bu kadınları görmüş olsaydı, Ben-i İsrail'in, kadınlarına yasakladığı gibi, mescitlere girmelerini yasaklardı."

Buhari; Muslim; Ebu Davud

Yine şöyle demiştir: "Eğer Rasulullah bugünkü kadınları görmüş olsaydı onları dışarı çıkmaktan yasaklar veya haram kılardı."

لم يقل الله للمرأة تحجبي

بل قال: لا تبدي زينتك "وَلَا یُبۡدِینَ زِینَتَهُنَّ" النور ٣١

لأن المرأة تعرف كيف تبدي زينتك حتى وهي بالحجاب

ALLAH kadına hicaplan/örtün demedi.

Bilakis "Ziynetini gösterme!" dedi. (en Nur 31)

Çünkü kadın hicaplı bile olsa ziynetini nasıl göstereceğini yine de bilir.

Tavus rahimehullah'a kadınlardan bahsedilince şöyle demiştir:

"Gidenlerin küfrüne sebep oldukları gibi, kalanların küfrüne de sebebiyet verirler."

Ebu Nuaym Hiltetu'l Evliya

✍ Ebu Umare rivayet eder, Rasûlullah ﷺ şöyle buyurur:

"Hayâ ve gereğinden az konuşmak imanın iki bölümüdür.

Müstehcen konuşmak ve lüzumundan fazla konuşmak münafıklıktan iki bölümdür."

Tirmizi 2027; Ahmed, Musned 5/269

Ebu'd Derda (رضي الله عنه) der ki:

"İnsanlara yükümlü olmadıkları şeyleri yüklemeyin ve Rableri varken onları hesaba çekmeyin! Ey insanoğlu! Sen kendi nefsine bak! Zira insanlarda bulunan kusurların peşine düşen kişinin üzüntüsü uzun sürer ve kini de asla dinmez."

? Hilyet'ul Evliyâ, 1/211 (711)

اليَومُ :

? -   الأَحَدُ ٦٧ صَفَر ١٤٤٦ - ?‌‌

Bugün :

? -   Pazar 26 Safar 1446 - ?‌‌