📚 EKitap Arşiv Kanalına Hoş Geldiniz.
Sesli kitap kanalımız:
https://t.me/seskitaplar
Grup:
https://t.me/ekitap_okugrup
Reklam: https://telega.io/c/Ekitap_oku
İletişim: @tansucan
Ads and reports:@tablig_vip
??AHANG SISTEMI??
•?•
Orta Asya’da ABD taşeronluğunun iflası
H. Fırat
Orta Asya: Dış politikada gürültü
ve hezimet
Türk dış politikasının Kafkaslar’a ve Orta Asya’ya ilişkin boyutuna geçiyoruz. ‘90’lı yılların başında Sovyetler Birliği’nin çözülmesi ve dağılmasının ardından Kafkaslar’da Azerbaycan, Orta Asya’da ise Türki Cumhuriyetler olarak tanımlanan devletlerin ortaya çıkışıyla birlikte, Türk dış politikasına yeni ve üzerine büyük gürültüler koparılan bir alan açıldı. Bu alanda Türk dış politikasının son on yıllık bilançosu, bir kısım burjuva yazarlarının da açıkça tespit ettiği gibi, tam bir “hezimet” oldu.
Fakat hezimete uğrayan öncelikle ABD emperyalizmi ve dolayısıyla Türkiye’dir. Zira Türk burjuvazisi bu alanda kendine özgü çıkar ve tercihlere dayalı bir dış politika çizgisi izlemekten çok, ABD emperyalizminin bölgeye ilişkin stratejik çıkar ve hesaplarının basit bir taşeronu olmaktan öteye gidememiştir. Zaten Türk burjuvazisinin siyasal sözcüleri de Türk dış politikasının bu alandaki temel misyonun, “tarihi ve kültürel bağlar”ına dayanarak, emperyalist batı ile Asya’nın Türk cumhuriyetleri arasında “köprü olmak” olarak tanımlamışlardır. Amaç başta ABD emperyalizmi olmak üzere batılı emperyalistlere köprü olmak ve bundan doğal olarak kırıntı kabilinde de olsa pay kapmaktı. Sonuçta bu bile başarılamadı. Çin ve Rusya’nın karşı hamleleriyle, ABD emperyalizmi, çok büyük önem verdiği bu alanda büyük ölçüde dışlandı.
Gerçek niteliği ve işlevi bu denli açık biçimde ortaya konulmasına rağmen, Özal’dan başlayarak burjuva siyaset adamları tarafından iç politikada halk kitlelerini aldatmaya ve sersemletmeye dayalı iddialı söylemlere dayanak yapılan Türk dış politikasının bu alanı üzerinde biraz durmak gerekiyor. Bilindiği gibi; ‘90’lı yılların başında ve bu propagandanın halk kitlelerine dönük yüzünde, “Adriyatik’ten Çin Seddi’ne 200 milyonluk Türk dünyası”ndan sözedilir ve Türkiye de bu dünyanın “doğal lideri” olarak sunulurdu. Bu resmi söylemle dış politikada olduğu kadar iç politikada da gerici, ırkçı-turancı ideolojiye ayrı bir kuvvet kazandırılmıştı. 12 Eylül mağduru faşist Türkeş bu yönelimle birlikte rehabilite edilmekten de öteye yeniden rejimin en has adamı haline getirildi. Yeni Türk cumhuriyetlerle kurulacak ilişkilerin önemli bir olanağı, doğal temsilcisi sayıldı. Azerbaycan ve Orta Asya cumhuriyetleriyle ilişkilerde öne çıkarılan bakanlar hep de öteki partilerdeki eski MHP’liler oldu. Azerbaycan’da darbe yapmaya kalkan, Özbekistan’da kirli oyunlara adı karışan DYP’li faşist Ayvaz Gökdemir bunun ilk akla gelen örneklerinden. Fakat bu da kör bir politikaydı ve çok geçmeden ayaklara dolandı.
🇹🇷 FİKİR PANOSU: Gerçek olaylardan haberdar olun ✅
👉 Tarifler
👉 Tarifler
🍳 Geleceğin İçin En Özel Tarif: BES ile Güvence 🍲
Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) ile hem kendin hem de çocuğun için bugünden yatırım yap.
📈 Altın, döviz ve hisse senedi kazancıyla birikimlerin artsın
💰 %30 devlet katkısıyla kazancın katlansın
💵 İster toplu para ister maaş al
🎁 Şimdi katıl, 500 TL CarrefourSA hediye çeki anında senin olsun.
Ne kadar erken başlarsan, o kadar iyi!
Hemen incele ve başvur:
🔗 dijibes.com/telegram
👉 Tarifler
👉 Tarifler
📚 EKitap Arşiv Kanalına Hoş Geldiniz.
Sesli kitap kanalımız:
https://t.me/seskitaplar
Grup:
https://t.me/ekitap_okugrup
Reklam: https://telega.io/c/Ekitap_oku
İletişim: @tansucan
Ads and reports:@tablig_vip
??AHANG SISTEMI??
•?•