Eylem olmadan zulümlere ağlamak, ümmetin ihtiyaç duymadığı bir yalandır.!

-Şeyh Süleyman el-Ulvan.

Refah'ta diri diri yanarak katledilen Gazzeli bir çocuğun vasiyeti:

"Eğer ölürsem veya savaşta şehid olursam, bizi yüzüstü/yardımsız bırakan Arap liderlerini asla affetmeyeceğim. Yiyecek ve içecek olmadan zor günler geçirdik ve genç yaşıma rağmen saçlarımı ağartan bir kuşatma yaşadık. Allah sizi affetmesin ve sizi bağışlamasın. Vallahi 7 kat göğü yaratana (Allah’a) sizi şikayet edeceğim. Affına sığınıyorum anne, seni çok seviyorum, (bu dünyadan) ayrılığım için üzülme.

Mısır, Yemen, Ürdün, Cezayir, Libya, Lübnan, Tunus, Sudan, Somali ve Malezya halklarına ve bizi destekleyen tüm halklara mektubumdur: Kendi hâline terkedilen gazze size emanettir.

Unutulan gazze size emanettir.  Size yemin ederim ki, ve size vasiyet ederim ki, ben sizi çok seviyorum… Bizi yüzüstü bırakmayacağınıza inanıyorum.

Mektubumu bulan herkes, onu paylaşsın. Ben Allah’ın izniyle (inşaAllah) şehidim."

- Muhammed Abdulkadir el-Huseyni - (10 yaşında!)

Ümmetin Hayal Kırıklığı taliban...

Gecmişten günümüze terliğin ve sarığın gucunu tüm dünyaya gösteren, basit ve ucuz silahlar ile tanklara, bombalara, uçaklara ve ceşitli savaş aletlerine kafa tutup hepsini hezimete uğratan daha sonra görkemli bir zafer ile afganistanı hakimiyeti altına alan bu zaferle milyonlarca müslümanın yüreğine su serpen o ordu taliban...

Bu zafer ile herkes sevinmiş ve bütün hataları görmezden gelinmişti... Müslümanlar bu zafere o kadar ihtiyaç duydu ki; Taliban, şuanda yaptigi hataları o dönem yapsa idi birçok kişi görmezden gelip sadece zafere odaklanırdı...

Yeni kazanılmıs bir zafer ve arınması gereken bir su vardı... Su berrak oluncaya dek kim talibana laf edebilirdi? Her insaf sahibi insan bunun farkında olup hiçbir hatasını gündem etmeden sadece onların ayakta dimdik durabilmesi icin sükut etti.. Onları destekledi.

Aradan seneler geçti ve hatalar düzelmedi ve artarak devam etti. Bu hataların geneli ictidahi, fıkhı veya cehalet meselesi ile alakalı idi. Herkes bu meselelerde hata yapmakta ehliyetlidir. Sonuçta bir mesele ictihada gerek duyuyorsa sabit bir delili olmadığı içindir.

Biz talibanı tekfir etmiyoruz lakin her meselede hatalı olan görüşü tercih etmeleri artık kafalarda soru işareti uyandırmıştır. Koskoca bir devlet yönetiminin hatta şeriat kanunları ile yönetilen bir devlet idaresinin neredeyse her meselede hatalı olanı tercih etmesi kabul edilebilir birşey değildir. Herkes gibi bizlerde birçok kez yaptıkları hataların tekfiri gerektirmediğini savunduk lakin hataların çoğalması bizim sessizliğimizi bozmamıza sebep oldu.

Bunca hataya sessiz kalırsak Allaha nasıl hesap veririz? Vallahi bu meselelerde sessiz kalmak vicdanımızı sızlatıyor. Bizlerde Allahtan korkarak seviyeli bir şekilde elestiriyoruz.

Kadınlar günü gibi bir bidati kutladılar, menzil şeyhi ve mahmut efendi gibi şirk davetcilerine rahmet okudular. Ve daha niceleri...

Soruyorum size biz hangisine sessiz kalalım? İctihadi veya fıkhı olsun bu hataların israrla tekrarlanması kabul edilebilir birşey degildir.

Allah müslümanlara basiret ve selamet versin. Hakkı, katıksız olarak anlatan insanları, grupları ve cemaatleri bize sevdirsin. Hakkı, yanlış anlatan kim varsa ve onlara karşı icimizde bir sevgi varsa o sevgiyi bizden alsın.

Sözlerim ancak anlayanlar içindir.

"Çıkışından Sonra Kusmuğu Tekrar Yutmak"

Oruçluya gereken Oruçlu olduğu müddetçe kasıtlı olarak çıkan kusmuğu yutmamaktır. Şayet bunu engelleyemezse orucuna bir zarar vermez. Şayet gücü yettiği halde çıkan kusmuğu atmak yerine yutarsa bu kendisi için haram olmakla beraber orucu da bozulur. Çünkü kusmuğu yutmak yemek yeme konumundadır. Kusmuğu yutmak aslen Allah'ın Rasûlü (sallallahu aleyhi ve sellem) tarafından yasaklanmıştır. Allah'ın Rasûlü şöyle der:

"Verdiği hibeyi tekrar isteyen kişinin durumu kustuğunu yiyen köpeğin durumu gibidir."

Müslüman kişi kustuğunu yutmaz bilakis onu dışarı atar. Hatta namazda dahi olsa namazı keser ve onu bir mendil veya başka bir şey ile siler. Bu ona kendini temizlemesi ve ondaki durumu iyileştirmesi için verilmiş bir ruhsattır. Fakat kusmuğu yutması için bir ruhsat yoktur. Namaz içerisinde kussa ve kusmuk ağzından çıksa onu tekrar yutsa orucu bozulduğu gibi namazı da bozulur ve bâtıl olur.

-Şeyh Süleyman el-Ulvan.

"Masiyetlerle Oruç Bozulur mu?"

Oruç; yeme, içme, cimâ (cinsel ilişki) veya kadınlarda hayızla bozulur, masiyetlerle oruç bozulmaz. Bu kendisinde delil olanlardır, bunun dışında oruç bozan şeyler kendisinde ihtilafın olduğu şeylerdir. Masiyetler orucu bozmaz fakat oruçlunun sevabını azaltır. Allah'ın Rasûlü (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurur:

"Kim yalan sözü ve yalanla amel etmeyi bırakmazsa başka (bir rivayette cehaleti) Allah'ın onun yeme ve içmesini terk etmesine ihtiyacı yoktur."

-Şeyh Süleyman el-Ulvan.

"Oruçlunun Ön veya Arka Yoldan Aldığı İlaçlar"

Doğrusu dübürden alınan fitiller oruçlunun orucuna zarar ver-mez aynı şekilde erkek veya kadın olsun bu ilaçlardan birini bir ayna yardımıyla ferc veya zekere koyarsa oruçlunun orucuna bir zararı yoktur. Çünkü bu ilaçlar ne yeme ne de içmeye benzemez.

-Şeyh Süleyman el-Ulvan.

Ucuz sloganik sözleriniz,

İçi boş dava sloganlarınız,

Bedeli ödenmemiş iddaalarınız,

İcratsiz tavırlarınız,

Söylemekten çekindiğiniz kelimeleriniz,

Dilinizle konuşup, elinizle yalanladığınız cümleleriniz,

Korkak bedenleriniz,

Hepsi yerle bir olsun! Konuşanın kral, yapanın suçlu olduğu bozuk zihniyetinizle beraber yerle bir olun!

Fıkıh kanalıma abone olabilirsiniz👇

https://t.me/fikihnotlarimm

لا أعلم رجلاً أحبَّ أن يُعرف إلا ذهب دينه وافتضح، ولا يجد حلاوةَ الآخرة رجلٌ يحبُّ أن يعرفَه الناس.

•بشر بن الحارث

Tanınmayı (şöhreti) arzu eden hiç kimse bilmiyorum ki, onun dîni gitmiş ve günahları ortaya çıkmış olmasın. Kendisini insanların tanımasını isteyen kişi âhiretin lezzetini bulamaz.

-Bişr b. el-Hâris.

SMA ismail bebegimiz için bugün sizlerden infak talep ediyorum...

Değerli abilerim ve ablalarım. Kişi başına 50 lira olmak kaydı ile en az 20 kişiden infak talep ediyorum :)

50 lirayı arttırabilirsiniz ama düşürmeyelim lütfen :)

@SeyhUlvan